Gün geçmiyor ki Irak'tan yeni bir haber gelmesin. Televizyonlar, gazeteler doğal olarak oraya odaklanmış vaziyetteler. Ancak, hepimizin artık bildiği gibi bugün dünyada ve Türkiye'de medyanın büyük bir kısmı ve bazı popüler köşe yazarları, belli merkezlerden yapılan propagandaların aracı durumundadır. Propaganda ve araçlarını şimdilik bir kenara bırakıp Irak'taki direniş ve direnişçilere çevirelim yönümüzü...

 

Bugün altı kalın çizgilerle çizilen etnik ve dini gruplar Saddam döneminde de mevcuttu. Bu gruplar her zaman Saddam'a karşı muhalefet oluşturup onu iktidardan indirmeyi planlamışlardır. Hatta bu gruplar, ABD'nin son Irak operasyonuna Saddam'ın devrilmesi için destek verdiler. Ancak şimdi gelinen noktada Kürt aşiretler dışında bu grupların hiçbiri ABD'ye destek vermiyor.

 

Bugün Felluce ve diğer yerlerde ekranlara yansıyan birlikler, ABD'nin Irak işgali için sevk ettiği birliklerin yalnızca bir kısmıdır. Görüntülerdeki ordu gücünü teknolojiden almaktadır.  Gayri Nizami Harp konusunda eğitim ve yetenek bakımından yetersizdir (buna gerilla savaşı demek doğru tanımlama olmaz zira eksik kalır). Ekranlara yansıyan görüntülerde de bu açıkça göze çarpmaktadır. Elbette ABD bu eksikliğini gizlemek isteseydi bu görüntüler ekranlara gelemezdi.

 

Asıl konumuza geçmeden önce ABD ordusunun Irak'ta nasıl tertiplendiğine bir bakalım. ABD Irak'ı taktik hava birlikleri olarak dört ana bölgeye ayırmıştır. Bu, hem federasyon bölgeleri planı esasına dayanır hem de etnik ve dini grupların hâkimiyet alanlarını kontrol edebilmeye uygundur.

 

Irak'taki ABD kara ordusu ise halen mevcut üs bölgelerinde esas birlikler olarak konuşlanmış olup yol kontrolü, asayiş görevleri, arama-tarama faaliyetleri ile hava destekli kent ve kırsal operasyonlarını sürdürmekle görevlidir, Felluce'de olduğu gibi...

 

Peki ABD'nin kamera arkasındaki birlikleri neler yapmaktadır?

 

 Gerilla faaliyetleri; Yeşil Bereliler, 8-10 kişilik gruplar halinde dost birliklerin kontrol alanında ve düşman hattı gerisinde keşif görevi yapar, rapor hazırlar, gerilla faaliyetlerine destek verirler. Örneğin Süleymaniye, Kerkük-Musul-Telaffar hattı doğusunda kırsalda ve Telaffar-Musul-Bağdat hattının Dicle nehri iki yakası kırsalında faaliyetlerine devam etmektedirler. Halen devam eden Felluce ve Musul operasyonlarına durum raporu aktarmaktadırlar. Kışkırtma, aldatma, tırmandırma,  eylem başlatma gibi faaliyetler yürütürler.    

 

Çatışma uzmanları; Delta Force diye bilinen bu birlikler terör örgütleri ile çatışma, meskûn mahal çatışmaları, barıştan itibaren düşman bölgesine sızma, bu bölgede yerleşme ve yapılanma konusunda oldukça iyi yetiştirilmişlerdir. Barış zamanlarında bu görevleri yapabilecek seviyeye getirilmek için uzun bir eğitimden geçirilirler. Muhtemelen 2004 Şubat ve Mart ayları içinde İran'a Zagros dağı cephesinden giriş yaparak iki ayrı noktada, Kürt ve Lor bölgesinde uyku durumundadırlar.

 

Psikolojik savaş uzmanları; Nightstalkers'lar özel birlik ve karargâhlar içinde bulunurlar. Münferit olarak görev alanı işgal etmezler, mevcut görev birliklerinin içlerinde bulunurlar, aynı sorumluluk sahasında görev yaparlar. Harekât alanında propaganda, karşı propaganda, psikolojik baskı ve etki yaratırlar.

 

Casus askerler; Seals denen bu birlikler zor şartların görevi içindir. Düşman bölgesinde halk içine girerler. Satıcı, tüccar, iş adamı, finansör, komisyoncu, gazeteci gibi rollere bürünürler. Yurt dışından gelen gazeteci, bürokrat, iş adamı vb kişilerle irtibata geçerler. Bu birlik mensupları Irak'a sivil gibi dışarıdan ayrı ayrı gelip daha sonra birbirleriyle irtibat kurabilirler. Halk içinde rahat hareket edebilirler. Rütbelilerinin hemen hepsi seçkin birer subay olarak yetiştirilirler.

 

Kısaca değindiğimiz bu birlikler ve askerleri Irak'taki birlikler içerisine yerleştirilmişlerdir. CIA, bölge komutanları, üst düzey bürokratlarla irtibat halindedirler. Açığa çıkmaları halinde devlet gizli kimliklerini kabul etmez.

 

Bu birlikler harekât ve savaş alanında görünmeyen işleri yaparlar. Çeşitli eylemler yine bu birliklerin görevleri arasındadır. Bu birlikler rütbeli ve rütbesiz personelden oluşur, sadece subaylar bu tür görevlere memur edilirler.

 

Buna karşılık Saddam ordusu bugün hayatta olmasa da halen izleri devam etmektedir. 1991 yılına kadar dünyanın ilk altı ordusu içinde yer alan Saddam rejiminin ordusu 2003'te ABD Irak'ı işgal ettiğinde hala büyük askeri güçtü. Saddam ve ordusu ortadan kaybolduğunda herkes savaşı ABD ordusu kazandı diye düşünmüştü. Oysa Irak Ordusu bugün hala direnişe destek vermektedir.

 

ABD işgaline karşı direnen askeri güçleri de şu şekilde özetlemek mümkün.

 

Cumhuriyet muhafızları; Saddam'ın düzeni korumak için kurduğu özel ordu. Yaklaşık her biri 8-10 bin kişilik altı tümen gücünde, feodal yapının yetiştirdiği, güçlü inanç değerlerinin yanı sıra, Irak'ın en iyi eğitimleri almış, en iyi teçhiz edilmiş birlikleriydi. Düzenli ordu standartları dışında yer alan Cumhuriyet muhafızları gerilla eğitimine tabi olmuş güçlerdir. Aynı zamanda Rusya'nın Gayri Nizami Harp eğitimi verdiği bir ordu gücü... Temelde iç karışıklıklar ve ayaklanmalara karşı yetiştirildiler. Saddam zamanında bu güç içerisinde özel komando birlikleri bulunmaktaydı. Bu gün pek çoğu Irak'ın Sünni bölgelerine dağılmıştır ve direnişe bizzat katılmaktadırlar.

 

Kara Ordusu; düzenli ordu eğitimi almış 23 tümenden oluşuyordu. Bu kara ordusunun Saddam'a karşı tehdit oluşturabileceği kanısı yaygındı.

 

Halk Ordusu; Irak'ın donanımı yetersiz ancak sayıca en fazla olan silahlı gücü... Bu ordu İran-Irak savaşında görev yapmıştı. ABD bu kadar silah eğitimi almış bir kitleyi esir ya da teslim alamadı.

 

Bedir Tugayları; Şii grubun oluşturduğu 10 bin silahlı insan gücünde ve Hekim ailesine bağlı. Irak"ın feodal yapısısın içinde, inanç değerleri ile yetişmiş, derhal ölmeye hazır bir grup. Ancak henüz silahlı çatışmaya girmedi.

 

Mehdi"nin Tugayları gücü; yine son dönemde adı duyulan ve sayısı binlerce kişiye ulaşan Bedir Tugayları ile benzer özelliklere sahip. Son dönemde ABD ordusu ile Kerbela, Necef bölgelerinde çatıştı.

 

Diğer Araplar; tüm bu unsurların yanında Arap ülkelerinden gelen gerilla eğitimli gruplar ve eli silah tutan gönüllüler Iraktaki direnişe destek vermektedir.

 

Kısacası Irak'ta ABD güçlerine karşı direnenler teröristler değildir, ülkelerini ve bağımsızlıklarını korumak isteyenlerdir, direnişçilerdir.

 

Buna karşılık, bölgede kargaşa yaratmak isteyen güçler; haydutluk yapan ABD otoritesinin cezaevinden çıkarttığı adi suçlular, gizli görevi olan ABD askerleri ve ne yaptığı ispat edilemeyen kişilerdir. Ve ne yazık ki, yukarıda adı geçen ABD özel birliklerinden bazı subaylar, Türkiye'den bazı tarikat mensuplarıyla, eski-yeni bazı siyasilerle ve özellikle işgalin başından beri olayları ABD tarafında olduğunu gizlemeden yorumlayan adı bizde saklı bazı popüler gazetecilerimizle irtibat kurmuşlardır.

 

Irak'ta olup bitenlerin bu kadar zor anlaşılır olmasının önemli bir nedeni medyanın eksik ve yönlendirilmiş anlatımıdır.

 

Önümüzdeki günlerde ABD'nin ekranlara yansımayan birliklerini ve bunlara karşı direnen güçleri anlatmayı sürdüreceğiz.