A: Mart, Y: 2007 Terör örgütü ile yapılan mücadelede sürecinin nihayetinde 1999–2000 yılında son nokta konuldu denecek önemli bir başarı elde edilmiştir. Ne yazık ki bu gün elde edilen bu başarıdan Türkiye Cumhuriyeti devleti faydalanmamaktadır… Oysa, başta askeri alan olmak üzere “başarıdan faydalanma” ilkesi ve hareket tarzı; sonuca ulaşmada en son evrede kullanılan bir hareket tarzı olup aynı zamanda askeri harekatın en önemli son evresini oluşturmaktadır. Bu ilke aynı zamanda devletin tümünü ilgilendiren, kapsayan bir ilke ve hareket tarzıdır. Bu gün güneydoğuda teröristten arındırılan şehir-kasaba-köy alanları, başta DTP, HAK-PAR gibi ayrılıkçı siyasi partiler, PKK terör örgütünün son yıllarda yapılandırdığı HPG adlı Halkın Savunma Güçleri (yarı siyasi-yarı silahlı yerel yapı), etnik ayrışmayı destekleyen muhtelif yerli sivil toplum örgütleri, yabancı sivil toplum örgütleri, yabancı akademik gruplar, yabancı yardım örgütleri ve çeşitli meslek grubundan yabancı kişi ve kişilerin (diplomat, akademisyen, siyasi, istihbaratçı, asker, din adamı vs.) kontrolüne bırakılmıştır. Bir başka söylemle, 1984 bu yana PKK terör örgütünün kontrol ve etki etmek istediği (örgüt zaman zaman bunu sağlamıştır) halk bu gün bu terör örgütü tehdidinden kurtarılıp yukarıda sıraladığımız grup ve kişilerin etki ve kontrolüne bırakılmıştır. Kısacası bölge teröristten arındırılarak elde edilen terörle mücadelede başarısından bu gün yukarıda sıraladıklarımız faydalanmaktadır. Sonuç olarak; son 23 senedir PKK terör örgütü ile başlatılan bu süreç bu gün yaşadığımız zaman dilimi içinde başka bir sistematiğe yerleştirilmiş olup, artık son evresine gelindiği düşünülmektedir. 2007 Mart ayından başlamak üzere yeni bir eylem ve siyasi çıkış süreci planlamaktadırlar. Bu evre ayrışma-ayrıştırma ve çatışma-çatıştırma evresidir. PKK terör örgütü 1990 yılından bu yana eylemlerini destekleyecek kitle hareketlerini başlatılma (PKK terör örgütü ve etnik ayrılıkçıların “serhildan” dedikleri) planlarını bu güne kadar hayata geçirebilme fırsatını bulamamıştır. Fakat bu günkü mevcut durum içinde son 5 yıllık iç-dış siyasi gelişmeleri, ABD-AB siyasi yaklaşımlarını ve ABD ve İngiltere’nin “fiili askeri işgalleri”ni değerlendirince, Asya-Ortadoğu kesişme noktasındaki bölge başta olmak üzere, Türkiye için ciddi bir tehdit ortaya çıkmıştır. Ülke son beş yıldır iyiden iyiye hassaslaştırılmış, vatandaşın aklı bir sinir ucu kadar duyarlaştırılmış ve adeta bu sinir ucuna da sivri ve soğuk bir metalle hafif hafif dokunulmaktadır. Yukarıdaki amacı ve planları ortaya koyan taraflar, istenen sonucu zihinlerde yaratabilmek için çeşitli yöntemlerle belli zamanlarda Türk toplumu üzerinde psikolojik etki yaratmak istemiştir. (Metal Fırtına vb. kitap ve yayınlar bunun bariz örnekleridir) Bu gün gelinen son duruma bakıldığında; iç kısmi basın ve bu kısma hakim bir kesimin de desteğiyle yapılan “demografi mühendisliği” sonucunda, ülkenin ve toplumun yeterli kıvama geldiği düşünülmekte ve ilk hareket için kontak anahtarı çevrilmek istenmektedir. Süreç içerisinde artırılarak uygulanmak istenen bazı plan detayları ); * Bir futbol takımının süper ligden çekilmesi/çektirilmesi. (İtalya benzeri bir senaryo) * Futbol takımlarının bazılarının veya Futbol Federasyonu içine etnik ayrımcı kişi veya kişilerin yerleştirilmesi. * Bazı meslek gruplarının (Örn. Pazar esnafı, minibüs şoför ve sahipleri vb.) hak kaybına uğradığı/uğratıldığı zannının yaratılması veya bu meslek grubu mensuplarının buna inandırılarak sokak eylemlerine yönlendirilmesi. * 21 Mart Nevruz kutlamalarında halkın provoke edilmesi, halk içine yerleştirilen eski-sabıkalı teröristler (Seferi Yılmaz gibi) ile topluluk içine sızdırılan silahlı militanların açık silahlı eylem başlatması. * Bu kitle hareketlerinin eyleme dönüştürülmesi ile halk ve güvenlik güçleri karşı karşıya getirilmesi, sonrasında silahlı militanlar tarafından halktan kişilerin eylem alanında öldürülmesi, devlet yaptı havası yaratılması. * Bazı DTP üyelerine PKK terör örgütü tarafından silahlı saldırı yapılması, öldürülmesi, faili meçhul cinayet süsü verilmesi yoluyla kitlenin ayaklanma/isyana teşvik edilmesi. (PKK terör örgütü internet siteleri Diyarbakır Belediye Başkanı Osman Baydemir’e suikast yapılacağı haberini yayınlamaya başladı, DTP’li Hikmet Fidan PKK terör örgütü tarafından öldürülmüştü) * Büyük şehirlerin (Taksim, Aksaray, Şişli vb.) önemli semt ve bölgelerinde mafya desteği de alarak PKK terör örgütü işbirliği ile geçici kurtarılmış bölgeler ilan edilmesi, bayrak, pankart açılması, sokak ya da binaların ele geçirilmesi, halkı yıldırıcı, kışkırtıcı eylemlerin başlatılması. * Resmi makamlara ait kritik binaların korsan gösteri şeklinde ele geçirilmesi, bayrak-pankart açılması, kundaklanması (nüfusa daireleri, tapu daireleri vs.) Bu plan listesi eldeki diğer emare ve bilgiler de eklenebilerek artırılabilir ama bu kadar yeterli olacaktır kanaatindeyim. Plana bir örnek olması açısından alternatif bir etkinliği(!) de açıklamakta fayda var. Alternatif bir konferans davetiyesi Mesud Barzani’nin bir sözüne yer vererek başlıyor. Bu sözü yazmadım ama sözünün sonundaki görevini yazmakta fayda gördüm. AMED'DEKİ KERKÜK KONFERANSI İÇİN … Barzani ve Kürt Ulusal Özgürlük Hareketi/Mesud Barzani KERKÜK KONFERANSI'NA DAVET Biz Kürt Ulusal Demokratik Çalışma Grubu olarak, Türkiye’nin Kürtlere ve Federe Kürdistan’a karşı olan düşmanca siyasetinden dolayı vicdanen rahat değiliz! ÇAĞRI/DAVETİYE KERKÜK KONFERANSI … Biz Kürt Ulusal Demokratik Çalışma Grubu olarak, Türkiye’nin Kürtlere ve Federe Kürdistana karşı olan düşmanca siyasetinden dolayı vicdanen rahat değiliz! Biz hiçbir şekilde bu saldırılar karşısında sesiz kalmayacağız! Bu saldırılar karşısında güçlü durabilmek ve medeni bir ulus olarak karşı durabilmek için, bizim bir dayanışmaya ve ortak kararlara ihtiyacımız var. Bu amaçla Kerkük Konferansı’nı yapıyoruz. HAZIRLAYAN: Kürt Ulusal Demokratik Çalışma Grubu YÖNETİCİ: Sebahattin KORKMAZ (Çalışma Grubu Sözcüsü – Avukat) KONUŞMACILAR: 1- M. Sezgin TANRIKULU (Diyarbakır Barosu Başkanı) 2- İbrahim GUÇLU (Siyasetçi ve Yazar) 3- Fuat ÖNEN (Siyasetçi) 4- Bayram BOZYEL (Siyasetçi ve Yazar) 5- Siyasi Parti/Gruplarının ve Sivil Toplum Örgütlerinin Temsilcileri DEM (tarih) : 04. 03. 2007 / Saat: 10. 30 – 16. 00 CÎH (yer): Demir Ok Tesisleri / DİYARBAKIR Bu isimlerin kim olduğunu açıklamaya ve konferans hakkında daha fazla yazmaya gerek var mı? Devam edecek [email protected] [email protected]