Ben burada çok iyiyim gardaş,  benim için bir sıkıntı yok. Eğer ki bir sıkıntı varsa o senin sıkıntın. Beni sokan yılan seni de soksun. Beni sokmasa da seni soksun, vallahi karışmam. Bir gram da üzülmem. Bana ne... Benim keyfim yerinde, rahatım yerinde gardaşşş.

Bir böyle olamamıştım hayatta.. sonunda oldum.

Dertli ile dertlendim yıllarca, yarasına merhem olmak için çaba 

sarfettim. Varken paylaştım. Yokken buldum buluşturdum yardım ettim. İyi mi ettim, kötü mü ettim pek te bilemedim. Sonunda kazık hep bana girdi vesselam. 

Evimi açtım, gönlümü açtım, bir gözümü açamadım. Yemeğimi paylaştım, dostlarımla tanıştırdım.  Aileme soktum, özelimi anlattım. Ben mi yanlıştım yoksa yanlış insanlara mı çattım, çözemedim.

Beni de delirttiler sonunda, dellendirdiler! İnsanlık yapalım diyorduk insan yerine koyduklarımız insandan soğuttular vallahi.

Başımızdakiler bizi soyuyormuş.. ben mi seçtim, bana neee. Efendim, dolandırılmışmış.. ben mi dedim at imzayı, kefil ol, ver paraları, bana neee. Evliymiş maaşı yetmiyormuş, çocuğu varmış, okutamıyormuş.. ben mi dedim evlen 3 çocuk yap diye, bana neee.

Nedir yaşam! Hayat dediğin şey nedir, nedir hayatı yaşamak..! Kendin için mi yoksa toplumla birlikte mi... Toplum ile yaşamaya mecbur muyuz, elbette ki mecburuz. Peki kim bizi topluluk haline getirdi, hangimiz yaşadığı toplumu seçebildi... Toplum olduk ta toplu hareket edebiliyor muyuz peki! Toplum içerisinde hala bireysel yaşamıyor muyuz.. öyleyse yaşam toplumsal değil bireysel bir faaliyet. Yani hayatta sadece kendin için yaşıyorsun. Toplum içinde veya doğada tek başına hiç farketmez, önemli olan insan gibi yaşamak. İnsan olanı bulabilirsen kendi mini topluluğunu da oluşturursun zamanla. Yeter ki sen doğru ol ve senin gibi olanları bul.

Hiç "Bana ne gardaş" diyememiştim. "Görmem, duymam, konuşmam " diyememiştim. "Allah versin, Allah kurtarsın" diyememiştim..miştim...!

Artık bunu da dedirttiler. Artık beni de delirttiler, dellendirdiler. İnsan yerine koyduklarımız insandan soğuttular.

Suya düşen yılana sarılırmış derler ya çok doğru. Suya düşene kadar sana yılan derler düşünce de kurbanın olam kurtar beni diye boynuna sarılırlar. Sarılmasın kimse bana. Yılansam sarılmayın gardaş. Gidin suya düşmeden önce kimlerle haşir neşir iseniz onlardan yardım dileyin. İyi gününüzde kimlerle meşk ettiyseniz kötü gününüzde de onların kapısını çalın. "Ben eskiden şöyleydim, böyleydim. Şunu yaptım, bunu yaptım. Çok alemciydim, çok kazandım, çok harcadım, çok eğlendim, çok gezdim.." EEEEE, "Şimdi herşeyimi kaybettim. Karım boşadı, çocuklarım yüzüme bakmıyor, dost bildiklerim benden uzaklaştı, sen eski dostumsun. Ne iyi oldu yıllar sonra buldum seni facebook'ta çok mutlu oldum." HADİ BAŞKA KAPIYA... "Ne iyi arkadaştık biz çocukken." TABİİ, ÇOCUKKEN AMA. 20 YIL GEÇMİŞ ARADAN YENİ Mİ AKLINA GELDİ BU ESKİ DOSTUN. "500 lira var mı iki gün içinde veririm, bana bir 100 lira atsana elektrik paramı yatıramadım, çok sıkıştım, dedemden miras kaldı çözülmedi, beklediğim para vardı gelmedi. İki güne kalmaz veririm" BEN VERİRSEM BENİMKİ DE GELMEZ GARDAŞ, SENİN DEDENİN MİRAS İŞİ DE KOLAY KOLAY ÇÖZÜLMEZ. VARLIĞINDA KİMİN YANINDAYSAN ONLARLA OL GARDAŞ.. BANA NEEE.

Kıssadan hisse bir anekdot işte. 

Yarın size de bir mesaj, bir telefon gelir, sizde muhatap olursunuz bu diyaloglara. Kimbilir belki de aynı muhabbetleri siz de yaşadınız ve şu an makalemi okurken "Vay be, aynen doğru" diyorsunuz içinizden.

İNSAN İNSANI İNSANLIKTAN SOĞUTUR MU.. ben soğudum gardaş.

Hayvanlar gibi yaşamak istiyorum artık. Çıkarsız, menfaatsiz, yalansız, dolansız. Çevresine saygılı, doğaya saygılı, birbirine saygılı...

Kimseye bulaşmıyorum, aman düşmüş bir el atıp kaldırayım demiyorum.. bana ne. Düştüyse vardır bir sebebi diyorum. Allah yardım etsin diyorum. Kendim gibi insanlardan oluşan küçük bir çevrem var. Onlarla gerçekten insan gibi yaşamaya gayret ediyorum.

Yalancı mıyım?