Ölümü hayatınızın en önemli olgusu olarak kabul ettiğiniz zaman hayatınız değişir. Sonunda ölüm olmasaydı yaşamanın bir değeri kalmazdı.

Düşünsenize; Sonsuz bir yaşam ne kadar sıkıcı olurdu, ne kadar sıradan! Sonu olmayan bir şeyin anlamı var mı... Bir gün bitebileceğini bildiğiniz için para sizin için kıymetli, her an elinizin altında ulaşılabilir bir para kaynağı olduğunda para ve para için harcanan çaba anlamını yitirir. Veya hiç hasta olmadığınızı düşünün; Hiçbir yeriniz ağrımaz, acımazsa sağlıklı olmaya bir kıymet addedebilir misiniz! Bir gün öleceğini bilmeseniz sevdiklerinizin, sevdikleriniz ile zaman geçirmenin önemini kavrayabilir misiniz! Hayatı değerli kılan, mutlak kaçınılmaz sonudur. Hayatı anlamlı kılan bu sona da sevinçle yaklaşmak gerekir.. Hayatımızı anlamlı kıldığı için.

Ölüme gereken değeri vermek istiyorsanız, ölümünüzün bir anlamı olmasını istiyorsanız, hayatı doya doya, dolu dolu yaşayın ve o muhteşem final geldiğinde ÖLÜMÜ KUTLAYIN.

Ölümü bilmezse insan, ne anlar yaşamaktan. Sonsuza kadar devam edecek bir hayatta ne hedefler koyabilir ki insan kendine! Ve o hedeflerine bir an önce ulaşmak için ne kadar çaba sarfeder sizce? "Hallederik" deyip hala halledemediğiniz onca şey varken bir de yaşamın sonsuzluğunu düşünün; Hiçbir iş yapmak gelmez içinizden. Öyle değil mi; Ertelemediğimiz kaç şey sayabiliriz şu kısacık ömrümüzde. Ve ertelenen hayallerle dolu sonsuz bir ömürde, hayallerden başka ne kalır elinizde. En basitinden; Onlarca kez, belki daha da fazla, pazartesi günü diyete başlamaya and içip sonra caymadık mı!

Seni değerli kılan, değerini bilerek yaşadığın ömrüne sığdırdıkların olacak. Her canlı ölümü tadacak ki yaşama va yaşatana bir anlam yüklensin. Mevlana'nın vuslatı gibi, ÖLÜMÜ KUTLA.

Yalancı mıyım?