Nasıl bir senaryo, nasıl bir kurgu.. Hele oyuncuların performansı! Rüyalar bambaşka birşeyler.

Zamanın ötesinde bir zaman rüya. Olmuş, olacak veya tamamen kurgusal bir seyir. Anlatmak istedikleri, hissettirdikleri gerçek.. Ta ki uyanana dek. Özlemler, korkular, sevinç ve heyecanlar, sıkıntılar herbiri bir başka bir hikaye baştan sona. Nerede başladığını, nasıl olduğunu anlamadan direkt konunun ortasında bulursunuz

kendinizi. Tam yeni başlamıştı derken biter ve başka bir konuya atlar. Bazen de evrilir günden güne. Evet evet, benim rüyalarım seri film gibi. Bazen üç, beş gün önce gördüğüm rüyanın devamını izlerim kaldığım yerden. Pekçok kez de yıllar önce gördüğüm rüyalar tekrar seyire gelir ve rüyamda derim ki ben bunu daha önce de görmüştüm. Yani rüyada bilicin açık olması ve rüya devam ederken aynı rüyayı daha önce gördüğünü hatırlamak, diğerlerini bir deyimle dejavu enteresan bir olgu.

Rüyaların en enteresan yönü de hiçbir kural, kanun, yaptırım tanımaması. Sınır yoktur rüyada, ayıp, günah yoktur. Konular tüm çıplaklığıyla anlatılır, öyle ki bazen gerçek anlamda çıplaklığın öznesi olursunuz veya sadece seyredersiniz olan biteni. Film içinde film izlemek gibi... Ve gerçekten sizi orgazma ulaştıracak kadar gerçektir hissettirdikleri. Akla hayale gelmeyecek absürt hikayelerden tutun da en romantik buluşmalara kadar, rüyalar bir karmaşa yumağıdır. En çok korkular açığa çıkar rüyalarda, bilinç altına gizlenmiş derin korkular. Bazı geceler kaybettiklerini görürsün kanlı canlı karşında, hala hayattalarmış gibi konuşursun, özlem giderirsin. Ölmüşlerle kavuşmanın vesilesidir rüyalar. Rüya olduğunu bilirsiniz ana o kadar gerçek hissedersiniz ki rüya bitmesin diye bir yandan dua edersiniz. Yine rüyada bilinç olgusu.. Rüya olduğunu biliyorsunuz ve rüyanın içindeyken aynı zamanda ile ilgili yorum ve idrakte bulunmak, enteresan. Bazen kafanızdaki soruların cevabını görürsünüz rüyada, vahiy edilir gibi bildirilir apaçık. Bazen de gelecekten haberler verir anlayabilene. Rüyayı yorumlamak o sebeple çok önemlidir, kıymetlidir. Ne gördüğünüzü, neye işaret ettiğini anlamak...

Rüyalarımı seviyorum, rüya görmeyi seviyorum. Bilinç düzeyinde bir kopuş gibi ama bilinç hala açık , gerçeklik gerçeğin tezatlığını hissettirecek kadar, bedeninizin her hücresini titretecek kadar gerçek. Sizi inletecek, korkudan sıçratacak kadar, aşk dolu bir rüya ise zevkten uçuracak kadar gerçek. Uçurumdan düşerken hava akımını bedeninizde hissettiren gerçek. Sanal gerçeklik gibi aynen. Bedenden ayrılan ruhun özgürce dolaşması gibi rüyalar. Yaşamın dışında bambaşka bir yaşam gibi rüyalar. Muhtemeldir ki sanal alemi, kurgulayanlar bizi daimi bir rüya aleminde yaşatmayı amaç ediniyorlar, bu da bambaşla bir konu elbette.

RÜYALARIMI SEVİYORUM; Çünkü rüyalarımda özgürüm, kimseye hesap vermek zorunda değilim. Gerçek dünyada insanı kısıtlayan pek çok olgu; Gerek inanç gerekse toplumsal tabularla baskılanan arzular rüyalarda özgürleşir. Siz hayır, yanlış diye açık bilincinizle duruma ne kadar müdahale etmeye çalışsanız nafile.. Rüya sakladığınız, kendinize bile kabul etmekte zorlandığınız, en derinlere gömüp hiç dillendirmediğiniz bütün o korku ve arzuları arsızca yaşatır en gerçek haliyle. Kendinizden sakladığınızı rüyadan saklayamazsınız. Rüya sizi sizden iyi bilir.

Yalancı mıyım?