Geçen hafta farklı bir perspektifte tanımak kavramını yazdım. Bu hafta bu konuya devam ederken, tanıdığımız zaman küçülen değil de , büyüyen insanları ele alacağım.
Tanımak kavramı yaşadıkça iyi ve kötü sonuçlar doğurmasına rağmen bir değerdir bizler için. Tanıma kavramına anlam yükleyen, etkiye tepkinin çok olduğu bir iletişim olmasına rağmen, çoğunlukla davranış şekillerinin kusurlu ya da mükemmel olmasına bağlı olarak, tek kişiye özgü de kalabiliyor. Hal böyle olunca tanıdığımız zaman küçülen ve büyüyen insanlar oluyor ya da oluyoruz.
Bazen öyle bir an gelir ki, ya kişisel sorunlar, ya atalet içinde oluruz. Ama bir tanıdığımızla bu olayları paylaşım içine gireriz ve o an tanımak anlam kazanır. Size bakan gözlerde hesap yoktur, size dokunan eller pazarlıksızdır, sizinle konuşan dil koşulsuzdur. Tuhaf geliyor değil mi , böyle bir insan tanımak. Şaşırtıyor yine değil mi? Ya alışa geldiğimiz ilişkilerden ya da korkularımız nedeni ile ön yargılı insanlara bakmamızdan, ki çoğu zamanda yaşanılmış acı tecrübelerden dolayı inanamayız. Ve evet bu insanlar uzaylı olmalı deriz. Ve kusur aramaya başlarız, korkularımız ışığında. Ama öyle bir insan tanıyoruzdur ki o an, sabır ve empati yapabilme kuvveti ile size insani değerlerle yaklaşabilmeyi, bir sanat gibi sunmuştur.
Etkiye tepkinin çok olduğu ilişkilerde, elbette öncelikle birini tanımayı ve o kişinin sizi tanımasına izin verin, beyninizde ve yüreğinizde. İşte o zaman algı bir başka oluyor. Düzeyli ve saygılı kurulan iş, aşk veya her hangi bir iletişim, ertesi günü sizi içten kemiren düşüncelerden uzak tutuyor.
Yani şöyle şeyler söylemiyorsunuz: keşke tanımasaydım, keşke görmeseydim vs vs .
Bu kadar basit dokunuşlar ve sözlerle büyüyebilen tek yaşamsal iletişim,  tanımak olsa gerek.
biraz gülümseme, biraz inanç, ve saygı. Ve hepsinin temelinde kendimizi ve insanları sevmek.
Çıkar kötü bir şey değildir. En masum konuşma biçimi bile bir çıkardır. Lakin ilişkilerin altına fesatlık, hainlik ve kıskançlık gibi duyguları saklarsak iyiyi hiç bir zaman göremeyiz.
Ve çok kişi yine kendi yaptıklarının nedeni olarak hep  birilerinin arkasında, atıkları toplayıcı olarak kalmaya mahkum olurlar.
Tanıdıkça büyüyen insanları duygularınızla kirletiyorsanız, bir gün sizde bir başkasının tanıdıkça küçülmeye mahkûm insanı olursunuz.