Gelen mailler arasında tek bir cümleyle yazılmış olan bir mail dikkatimi çekti:  ‘mutluluk yoktur kızım, elde ettiğinden duyduğun haz vardır, uzun süreli tatminse huzurdur’  .
İsviçre de yaşayan Reyhan hanımın yazdığını öğrendim. Kendisi ile yazışmaya devam ettik. Bana anlatmasını istedim; yaşadıklarıyla ispatlamasını istedim. O hiç kaçınmadan devam etti;  evi, kendisi ve ailesi ile olan fotoğraflarını gönderirken onun masal gibi gerçek yaşanmışlığının yolculuğuna başlamış olduk. Her bir cümlesi o kadar özendirirciydi ki masal değil de gerçek olması kıskandırıcı bir güdüyle umut veriyordu, ilişkilere dair.
Emekçi bir ailede büyümüş, çocukluğu zor, gençlik yıları ise okuyarak geçmiş, aşka inanmaz, erkeklerin ne olursa olsun bir yerde hep aynı olduklarına karamsar bir şekilde inanırmış.
Bir gün ilerleyen gençlik yaşlarında paylaşım içerisinde bulunduğu bir adamla arasında sevgi bağı gelişmiş, evlenmişler ve erkeğinin zor günlerine inat yanında olmuş, bir zamanlar kocası da onun zor günlerinde yanındaymış. İsviçre ye yerleşmişler , çiftlik kuracak kadar zenginleşmişler.
Sadece çalıştınız mı?  Aşık oldun mu?  Diye sordum. O resimlerle cevapladı;’ çok çalıştık ama yaşayarak. Ve hayır hiç aşık olmadım’ dedi. ‘Ama çok sevdim, seviyorum kocamı dedi, aşk,  tenlerin kısa süreli coşkuyla kişilerin birbirini arzulamasıdır’. Ve her şeyi özetleyen o resmi gönderdi; kocasının bacakları yoktu.
Utandım sormaya neden diye. Anlamış olacak ki hemen cevap verdi; ‘30 yıllık evliliğimizin 17 yılıdır bu şekilde. Sevdiğin zaman uzuvlarını görmezsin, senin için çok şey yapmışsa minnetten başka bir şeyi önemsemezsin. O beyni ve vicdanıyla sardı beni. Bende onu’dedi. Günlerinde güneş hiç batmamış, yaşamak eziyet yerine marifet olmuş, hayal gibi gerçek bir yaşanmışlıktı onların ki.
Elbette ki beden sağlığı, maddi güç önemli. Fakat yaşanılanlardan, karşılıklı verilen emeklerden ve süreçten sonra bunlar hala ilk geçimlilik nedeni sayılıyorsa, yüreklerimiz sevgilere soğumuş demek ki.   İlişkiler değer, saygı ve emek ile zamana yenik düşmeyebilir. Ve aşkı arayıp, kalbinize zulmedip, zamanı tüketeceğimize, sevgiyi ar ayıp, anlamlandırmaya çalışırsak, şimdiye kadar göremediğimiz mucizelerimiz yaşamlarımız olabilir.