Hasretinle, yaprak yaprak, savruldum/
Alevlendim; yandım, piştim, kavruldum/
Sert poyrazdım, çağlayandım; duruldum /
Meğer ömrüm yokuşlara evrilmiş//
(Nakarat)
Mevsimlerin hepsi Kış’a çevrilmiş/
‘Silinmez!’ dediğim izler silinmiş/
Zaman testisinin dibi delinmiş/
Meğer, ömrüm yokuşlara evrilmiş//
Tadım yok; dünyadan zevk alamadım/
Aklım yardan* düşmüş; koruyamadım/
Seni, doyasıya soluyamadım/
Meğer, ömrüm yokuşlara evrilmiş//
Felek, çoktan vermiş bana dersini/
Ruhum senle; terk eylemiş cismimi*
Heba etme, elde kalan mevsimi/
Meğer, ömrüm yokuşlara evrilmiş//
Yüreğimin, sondan önce, çağrısı/
Yakarırım; dinsin bu göz ağrısı/
Sağalmıyor*, sensizliğin sızısı/
Meğer, ömrüm yokuşlara evrilmiş///
*evrilmek: bir biçimden bir biçime doğal olarak dönmek
*yâr: uçurum
*cisim: beden, gövde, vücut
*sağalmak: iyileşmek