(Canfer BALÇIK; 17 Kıta/İstanbul Şivesi)
Uşaklar; aklım, nefsim
Hiç durmadan yarışır
Bahtım ile yüreğim
Kah küser, kah barışır
Bazen sitemim bana
Bazen de zamanadır
Derin akan sulara
Bazen çağlayanadır
‘Bilen var mı ki?’zaman
Hangimize küsecek?
Ömür üç asır olsa
O da gelip geçecek
Ay çıkar, akşamları
Sıradağlar üstünde
Dumansız ocakların
Sancısı var göğsümde
Ne zaman yalnız kalsam
Çöker üstüme yıllar
Gidenin yeri belli
Dağıldı kalan sağlar
Güne erken başlarım
Daha Güneş doğmadan
Kuşlar kanat çırpıp da
Rızkını toplamadan
Ellerimi açarım
Şükrederim Allah’a
Gece karanlığından
Çıktığımda sabaha
Elde değnek, ararım
Çocukluk izlerimi
Silinip de gidenler
Yaşartır gözlerimi
Çok daha mutlu idim
Yamalı urba ile
Midem bayram ederdi
Lahana çorba ile
Hazzı yeterdi bana
Yerdeki kestanenin
Işıkları yanardı
Köydeki her hanenin
Ne güzel hediyeydi
Nenemin nazlaması
Dönme kuymak, sirihta
Peynirli muhlaması
Şimdi deseler bana
Al, bütün dünya senin
Hiç faydası olur mu?
Cebi var mi kefenin?
Çile çeken mi makbul
Dünyadan zevk alan mı?
Hiç hesap ettiniz mi?
Giden mi çok, kalan mı?
Her anımız bir sınav
Hiçbirinden kalmayın
Düşene el uzatın
‘Kimdir diye’ sormayın
Her canlının hakkı var
İncitmeyin, kırmayın
Sakın yoldaşınızı
Yarı yolda koymayın
‘Canlı, cansız’ gidecek
Hem solgun hem parlayan
Belki bizden salihtir
Çöpte ekmek arayan
Canfer der; pişmanlıkla
Ayrılmayın dünyadan
Sağlık ve huzur dolu
Ömür versin Yaradan
(Canfer BALÇIK; 20.01.2023/saat: 02:00-0430/ İstanbul)