Bu yıl Kurban Bayramı ile Yeni Yıl kutlamaları birlikte yapıldı. Yeni bir yıla girdik. 2006 yılı, sorunları ve sıkıntıları ile uğurlandı. 2007 yılı eğlencelerle karşılandı. Yeni yılın, sıkıntıların sona erdirildiği, insanların mutlu, esenlik ve barış içinde yaşayacakları bir yıl olmasını dileriz. Türk Halkı'nın büyük çoğunluğu (yüzde 99'u) Müslüman'dır. Kurban Bayramı'nda inancının gereği olarak kurbanını keser. Ben de Kurban Bayramı nedeniyle her bayramda olduğu gibi köyümüze gittim. Kurbanımızı akrabalarımızla birlikte köyümüzde kestik. BURDUR'DA HAYVANCILIK İlimiz Burdur'da süt üretimine yönelik büyükbaş hayvancılık gelişmiştir. Halkın çok büyük bölümü geçimini hayvancılıktan sağlar. Hayvancılığı verimli yapabilmek için de uzman görüşlerine önem verir. Yayınları, eğitim çalışmalarını ve seminerleri hiç kaçırmaz. İlimizde kooperatifçilik de gelişmiştir. Süt pazarlaması, kooperatifler ve Kooperatifler Birliği yolu ile yapılmaktadır. Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği, 1995 yılında kurulmuş ve gelişmiştir. Üreticiler ellerindeki sığırları kültür ırkına dönüştürebilmek için özel gayret sarf etmektedir. Sunî tohumlamayla ırk ıslah çalışmalarını bilinçli olarak yapmaktadır. Gerek Devlet Üretme Çiftlikleri'nden, gerek ithal yollarla damızlık hayvan alarak hayvanlarını kültür ırkına dönüştürmeye çalışmaktadır. Üreticilerin tüm bu uğraşıları masraflı olmaktadır. Çünkü veterinerlik hizmetlerine ve ilaçlara büyük paralar ayırmak zorunda kalmaktadırlar. Geçmişte en büyük masrafı ithal damızlıklara yapmışlardı. Getirildikleri ülkelerin iklim değişikliği ve beslenme, bakım farklılıklarından dolayı ithal hayvanlarda çok zayiat verilmektedir. Bu hayvanlar kolayca hastalanmaktadır. Bunların adaptasyonu sağlanıncaya kadar zaman, masraf ve yoğun emek harcanmaktadır. Kurban Bayramı'nda kesilen kurbanların genelde kültür ırkı damızlıklardan oluştuğunu görünce meraklandım ve nedenini sordum. Üreticiler, "döl tutmadıklarını, çare bulamadıkları için de kurban etmek zorunda kaldıklarını" söylediler. Tarım Bakanlığı üreticileri kaderleri ile baş başa bırakmak yerine, onların sorunlarına çözüm bulmalıdır. DAMIZLIK DÜVE İTHALİ Tarım ve Köy işleri Bakanı Sayın Eker, damızlık hayvan ithaline izin verileceğini açıkladı. "Ortaklık Konseyi'nin kararı kapsamında bizim AB'den 19 bin ton et almamız gerekiyor. Biz et yerine damızlık alacağız. Türkiye'nin damızlık ihtiyacı var" dedi. Bundan önceki hükümetler tarafından tüketicinin sağlığı düşünülerek, Deli Dana Hastalığı (BSE) nedeniyle et ithali askıya alınmıştı. Hastalık riski bugün de sürmektedir. Gıda ve Tarım Örgütü'nün (FAO), Avrupa ve Kuzey Amerika ülkelerinden ithalat konusunda ciddi kısıtlamalar getirdiği bir dönemde Türkiye'nin ithalat kararı almaya çalışması anlamlıdır. AKP Hükümeti önce, 2000 yılında kurulan Deli Dana Hastalığını Takip Komisyonu'nu 9 Ekim 2006 tarihinde kaldırdı. Böylece her ülkeden damızlık hayvan ithal edebilmenin yolu açıldı. Deli Dana Hastalığı riski devam ederken, damızlık hayvan ithal edilmesi, Türk hayvancılığı için büyük tehlike yaratacaktır. Kaldı ki, 1986 yılından bu yana devam eden damızlık ithali, hayvancılığın gelişmesine katkı sağlamamış, tersine kaynak israfına yol açmıştır. DAMIZLIK YETİŞTİRİCİLERİ BİRLİĞİ Türkiye'nin kendi iklim ve doğa koşullarına uygun damızlık gereksinimini karşılayabilecek alt yapısı mevcuttur. Türkiye Damızlık Sığır Yetiştiricileri Birliği ihtisaslaşmış bir kurumdur ve tüm damızlık taleplerini AB ülkelerindeki kalitede ve verimlilikte karşılayabilecek kapasitededir. Türkiye'nin eksiği, işbaşında, kendi kaynaklarına güvenen bir hükümetin olmamasıdır. Damızlık ithalatı, AB ülkelerinde biriken hayvan varlığını eritme politikasının bir sonucudur. Konuya hangi yönüyle bakılırsa bakılsın, damızlık ithali kararı, AB ülkelerinin yararına, ama Türkiye'nin zararınadır. Tarım Bakanlığı'nın görevi halkı ithalata özendirmek değil, elindeki birinci sınıf düveyi kasaba göndermek zorunda kalan üreticinin çaresizliğini gidermektir. Ürettiği sütü, eti değerinde satamayan üreticinin ürününü değerlendirmektir.