TARİŞ Zeytin ve Zeytinyağı Birliği'ne 33 kooperatif üyedir. Üye kooperatiflerin toplam ortak sayısı yaklaşık 28 bindir. TARİŞ markasıyla 38 ülkeye zeytinyağı ihracı gerçekleştiren bu güçlü örgütün, 7 Mart 2007 Çarşamba günü genel kurulu yapıldı. Zeytin üreticisinin örgütlü gücü olan Zeytin Birliği'nin genel kurulunda demokrasinin en güzel örneği sergilendi. Yönetimin çalışmaları değerlendirildi. Eleştiriler ve eleştirilere yanıtlar verildi. Konuşmacıların ortak düşüncesi, "Türk zeytinciliğinin hak ettiği yerde olması ve üreticinin emeğinin karşılığını alması"ydı. Ayrıca, "Dünyada Türk zeytinciliğinin daha iyi yerlere getirilmesi için gayret gösterilmesi gerektiği"ydi. Genel kurulda çok sayıda siyasetçi, sivil toplum örgütü yöneticisi ve konuklar vardı. Genel kurulda yönetimsel konuşmaların dışında, sektörün sorunları ve çözüm önerileri de konuşuldu. ZEYTİN ÜRETİMİNDE GERİLEME Türkiye, 1950'li yıllara kadar, özellikle Atatürk döneminde her alanda olduğu gibi zeytinciliğe de gerekli önemi vermiştir. Zeytin üretiminde çok büyük aşama kaydetmiştir. Zeytinyağı üretiminde lider olan İspanya ve İtalya'nın ardından üçüncü sırada yer alır duruma gelmiştir. Daha sonraları margarine önem verilince, zeytinyağı üretimi ve tüketimi azalmıştır. Ülkemiz, dünya zeytinyağı üretimi sıralamasında altıncılığa gerilemiştir. Türkiye'den geri durumdaki Suriye ve Tunus üretimde ülkemizi geçmiştir. Ne yazık ki, Gümrük Birliği Anlaşması ile büyük ayrıcalıklar sağladığımız Avrupa Birliği zeytinyağı ithalinde Tunus'a, Türkiye'den daha fazla ayrıcalık tanımıştır. Bu yüzden Türkiye, zeytinyağını Avrupa Birliği'ne yüksek gümrük vergileriyle satabilmektedir. Görüşmeler yapılarak, zeytinyağımıza uygulanan yüksek gümrük vergileri ivedilikle indirilmelidir. Başarılabilirse vergilerin sıfırlanmasına çalışılmalıdır. Türkiye, yaklaşık bir milyar dolarlık sıvı yağ ithal etmektedir. İthal edilen sıvı yağın çoğunluğunu ayçiçeği yağı oluşturmaktadır. Yağ açığımızı kapatmak ithalat yerine ülkemizde üretebilmek için çiftçimizi desteklememiz gerekmektedir. Avrupa Birliği, çiftçisine 43 milyar dolar destek verirken, Türkiye'den çiftçiye desteğin sıfırlamasını istemektedir. Ülkemizde zeytinyağına destekleme primi uygulaması 57. Hükümet dönemiyle başlamıştır. İlk olarak kilo başına 40 Cent ödenmiştir. Bu miktar sonraki yıllarda giderek azalmış ve AKP Hükümeti, bu yıl için 11 kuruş prim tespit etmiştir. Küçük çiftçi formaliteyi tamamlayıp primi almak için uğraşmaktadır. Primin ne zaman verileceği de belli değildir. Söz konusu rakam, ne üretimi ne de tüketimi teşvik etmektedir. Avrupa Birliği'nde ise prim 1.32 Euro seviyesindedir. ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLER Zeytin üretim bölgelerinde zeytinciliği bilen, konusunda uzman ziraat mühendisleri ya da ziraat teknisyenleri görevlendirilmelidir. 57. Hükümet döneminde başlatılan bozuk orman alanları ve zeytinciliğe uygun Hazine arazileri topraksız zeytin üreticisine zeytin ağacı dikilmesi koşuluyla tahsis edilmelidir. Zeytinliklerde gençleştirme çalışmaları yapılmalı, budama ve bakım teşvik edilmelidir. Damlama sulamaya geçilebilmesi için teşvik edilmelidir. Bakım, gübreleme, budama, sulama ile gençleştirme çalışmaları ile verim artırılmalıdır. Rakip ülkelerin verimliliği yakalanmalıdır. Organik zeytin ve zeytinyağı üretimi, zeytin zararlıları ve hastalıklarıyla mücadele, hasatta teknoloji ve yeniliklerin kullanılması konularında eğitim verilmelidir. Ayrıca bunlar teşvik edilmelidir. Zeytin ve zeytinyağı fiyatları tespit edilirken maliyetlere çiftçi kârı eklenerek belirlenmelidir. Zeytinyağı satış fiyatı ile belirlenen fiyat arasındaki fark prim olarak verilmelidir. Zeytine de prim uygulamasına geçilmelidir. Primler zamanında ödenmelidir. Üretici örgütlenmeleri desteklenmelidir. Destekler üretici örgütleri yolu ile verilerek, kayıt dışılık önlenmelidir. Her yöreye uygun fidan üretimi ve dağıtımı yaygınlaştırılmalıdır. Avrupa Birliği ile müzakereler zeytin ve zeytinyağı üreticisi zarar görmeyecek şekilde yürütülmeli, artan zeytinyağı tüketiminden olumlu etkilenmesinin yolları bulunmalıdır. Zeytin ve zeytinyağı üretimi ile uğraşan üretici, sanayici, tüccar, işçi vb. tüm kesimlerin katılacağı Ulusal Zeytin ve Zeytinyağı Konseyi oluşturulmalıdır. Ülke genelinde zeytinyağının yararları, zeytinyağının besleyici yönü, insan sağlığına olumlu etkileri konusunda halkımız aydınlatılmalıdır. İhracatta dökme yağ yerine markalaşmış yağ ihracatı teşvik edilerek, pazar payı hızla genişleyen ülkelere ihracatımız artırılmalıdır. ABD ve Uzak Doğu ülkelerinde kampanyalar düzenlenmelidir. Zeytinyağında da arz-talep dengesini sağlayacak stok depoları oluşturulmalıdır. Kooperatiflere stok desteklemeleri verilmelidir. Zeytin üretiminin artırılması, sıvı yağ açığımızın kapatılmasına katkıda bulunacağı gibi, hızla artan dünya yağ tüketiminde de ihraç yolu ile döviz geliri elde etmemizi sağlayacaktır. Böylece zeytin çiftçisinin, sanayicisinin ve işçisinin de geliri artacaktır. Zeytincilik yükselen bir değerdir. Ülke ekonomisi, bu yükselen değerden gerekli payı almalıdır.