AKP İktidarı'nda Türkiye hep ilkleri yaşamaya başladı. Ve ne yazık ki, alışılamaz denilen "ilkler" de alışılır oldu. İşlediği bir suçtan dolayı aldığı ceza nedeniyle "Köye muhtar bile olamaz" denilen bir kişi (Sayın Recep Tayyip Erdoğan), ana muhalefet liderinin de (Sayın Deniz Baykal'ın) desteği ve kişiye özel Anayasa değişikliği ile ilk kez milletvekili seçildi. Hakkında sekiz kez dava açılmış olan bir kişi ilk kez bu dönemde Başbakan oldu. Belediye başkanlığı döneminde icraatından dolayı görevi kötüye kullanma, zimmet ve yolsuzluk iddiaları varken dokunulmazlık zırhına bürünebildi. Hem de dokunulmazlıkların kaldırılmasını ısrarla savunanların desteği ile dokunulamaz duruma geldi. İl kez bir Başbakan kendi askerine "Askerlik yan gelinip yatılacak yer değildir" diyerek şehit ailelerine ve askerliğe bakışını açıkça sergilemiş oldu. "GÖZÜNÜZÜ TOPRAK DOYURSUN" Atatürk'ün "Köylü milletin efendisidir" dediği Türk köylüsüne, sorunlarını anlattığı için, "Ananı da al git" diyen bir Başbakan da yine bu dönemde ilk kez görüldü. Bir Başbakan'ın Tarım Bakanı'nın da Başbakanı'ndan aldığı güçle, köylüye, "Gözünüzü toprak doyursun" demesine ilk kez bu iktidar döneminde rastlandı. İlk kez AKP İktidarı'nda Kuzey Irak'ta Stratejik Ortaklık Vizyon Belgesi imzaladığımız müttefik ülkenin askerleri tarafından askerimizin başına çuval geçirildi. "Nota vermeyecek misiniz?" sorusuna da ilk kez bir Başbakan, "Bu müzik notası değil" diyerek karşılık verdi. Yine bu dönemde ilk kez, yüksek yargıçlarımız, verdikleri kararlar yüzünden eleştiri boyutları aşılarak hedef gösterildi. Sonuçta biri çıkıp görev başındaki yargıçlarımıza silahlı saldırıda bulundu. Yargıçlarımızdan biri şehit düşerken, diğerleri yaralandı. İlk kez ulusal davamız olan Kıbrıs ile ilgili hükümet kararı, tartışılmadan, Cumhurbaşkanımız ve Genelkurmay Başkanımızın bilgisi olmadan yabancı ülke başkanlarına bildirildi. Konudan haberlerinin olmadığını açıklayan ilgili kurumlara da yine ilk kez bir Başbakan "Onlara mı danışacaktık?" diyerek tepki gösterebildi. İlk kez yolsuzluk iddiaları ile yargılanan bir kişi, "Yolsuzlukları önleyeceğiz" sözüyle iktidara geldi ve de bu ülkeye Başbakan oldu. Ve yine ilk kez bir Başbakan, yolsuzluklar ortaya çıktıkça, ihale alan partilileri için, "Kenarda köşede kalmış 3-5 milyarlık ihale almışlar" diyerek savunmaya geçti. ERKEĞİN KADINA HEDİYESİ İlk kez, bir Başbakan'ın eşi yurt dışında kendine verilen hediyeyi yoğun eleştiriler sonucu iade etmek zorunda kaldı. İlk kez bir Başbakan, yine bu dönemde, padişah-kul özentisine kapıldı. Devletin valisine, "Benim valim", Cumhuriyet hükümetinin bakanına "Benim bakanım", kurum müdürlerine de "Benim müdürüm" demeye başladı. İlk kez, bu iktidar kendine muhalif olanları sindirmeye çalıştı. Baskı ve sindirme politikaları uyguladı. İktidarı eleştiren gazeteciler işten atıldı veya hesaplarına el konularak yıldırmaya çalışıldı. Fındık mitingi düzenleyen Ordu Ziraat Odası'nın delege seçimleri iki kez bu dönemde iptal edildi. Birçok sivil toplum örgütünün seçimlerine yine ilk kez bu dönemde müdahale edilmeye çalışıldı. Kamudaki kadrolaşmadan hızını alamayan bir iktidar, ilk kez bu dönemde, sivil toplum örgütlerinin seçiminde de kendi yandaşlarını seçtirmeye çalıştı. İlk kez dış politikadaki devlet politikasında sapma yaşandı. Devlette resmi görevi yetkisi bulunmayan, çifte vatandaş kimliği olan bir zat Başbakan adına yabancı büyükelçiler ile görüşmeler yaptı. İlk kez bir Dışişleri Bakanı, bu tür görüşmeleri basından öğrenmiş oldu. İlk kez laik Cumhuriyet'i eleştiren kişilere devletin en üst makamlarında görev verildi. İlk kez bir Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı için, danışmanı. Bir başka ülkede, "Onu kullanın, delikten süpürmeyin" diyebildi. İlk kez, konunun muhatabı olan ve kullanılmasını istenen kişiden tık çıkmadı. Kullanılmayı adeta kabullendi. İlk kez, bir Başbakan'ı, tartışmalı bir yazar yanaklarından, okşadı. İlk kez, bir Başbakan bundan rahatsız olmadı. Bizi de tabii, bu ne sevgi, bu ne muhabbet demek düşüyor. Bu dönemin ilkleri saymakla bitmiyor. İlk kez bu dönemde bu denli yoz ilişkiler yaşandı. Ki, ilk kez bunlar da kanıksanır oldu. Yaşanan ilkler ilmik olup laik Cumhuriyet ve ülke birliğinin boğazını sıkıyor. Bu de ne yazık ki, bir ilki oluşturuyor.