Kitap  Dünyası 

Kayıp Zaman 
İlayda Hüsrev’in Kayıp Zaman kitabı son dönemde yazılmış en başarılı eserlerden bir tanesi..Kitap şu şekilde ifade ediliyor : 
Kitapta ne anlatılmak isteniyor?
Kitabın sloganı ‘‘Her kadının bir kayıp zamanı vardır.’’
Kadınlar, mutlaka kadın olduğu için bir sorunla karşılaşmaktadır. Gelişen Dünya da gelişmeyen zihniyetin ürünü olan kadınının hor görülmesinin kadınlar üzerindeki bir kısım etkilerine maruz kalan Romanın kahramanı İclal’in yaşadığı Fiziksel ve Psikolojik şiddet anlatılmaktadır. 
Kitabı yazma amacı?
Her kesime hitap edebilmesi için yalın bir dille yazılan kitap, Mağdur olan, sıkıntılar, acılar yaşayan ve sesleri bastırılan kadınların hayatlarından kesitlerle kurgulanmıştır. 
Kahramanın yaşadığı acılar, sıkıntılar betimlenirken şiddet aynı zamanda; ekonomik şiddet, psikolojik şiddet, toplumsal şiddet olarak da algılanması amaçlanmıştır. 
Özetle kitabını, bir kadın olarak sessiz çoğunluğun sesi olabilmek için kaleme aldı.


İLAYDA HÜSREV
Rize/Çayeli doğumlu. İlk ve Orta öğretimini Rize/ Çayeli’nde tamamladı. Babasının mesleği gereği Ankara’ya taşındı. Öğretimine Ankara’da devam etti. 2016 yılında çıkardığı ‘’Kayıp Zaman’’ adlı kitabı ile ses getirdi. Gerçek hayatlardan esinlenerek hazırladığı romanıyla edebi kimliğini keşfetti ve ikinci kitabı için kollarını sıvadı. 2018 yılında çıkarmayı planladığı kitabını sır gibi saklıyor. 

Gizem Giraygil ile Voleybol Üzerine 

Öncelikle kendinizden bahseder misiniz?

8 Mayıs 1986 Ankara doğumluyum 11 yasından beri voleybol oynuyorum yani 20 yıldır… voleybola Ankara da başladım sonrasında Türkiye’de her şehirde bulundum İzmir bursa İstanbul Ankara geçen yıl Trabzon. Bir de yurtdışı tecrübem oldu Azerbaycan Lokomotif Bakü Takımında oynadım voleybolu çok seviyorum. Ayrıca Çankırı üniversitesi Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler mezunuyum ama voleybol sevgisinden dolayı o tarafa yönelemedim kendi mesleğimi yapamadım.

Tabi özellikle uzun yıllardır voleybol oynadığın için belki genç voleybolculara da olayla ilgili bilgiler aktarmak adına başlama süreci nasıldı? Bu süreçte neler yaptınız?

Sporcu bir aileye sahibim babam eski milli atlet sırıkla atlama Türkiye rekortmeni Ömer Giraygil böyle olunca sporun içinde doğdum kısa bir dönem basketbol da oynadım ortaokulda ama voleybol sevgisi ağır bastı. 

Türkiye’de sporla eğitimin bütünselleşmesiyle ilgili birtakım sıkıntılar var. Sporu tercih eden insanların eğitimiyle ilgili birtakım aksaklıklar oluyor ya da tersi. Genel anlamda genç nüfusa sahibiz bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Özellikle erkekler okulda futbol, basketbol oynuyorlar ama kızları spora hiç yönlendirmiyorlar okullarda olanlar da çok şanslı bir azınlıkta. Tabi bu Avrupa’da böyle değil. Büyük bir nüfusa sahibiz buna rağmen sporcu sayımız çok az. Aynı zamanda aileler de eğitimle sporun yürümeyeceği kanısındalar ama gayet güzel yürüten sporcular var. Bu hem aile hem karakterle alakalı ama maalesef ki bir yerden sonra ya okul ya spor olarak ülkemizde seçim yapmak zorunda kalıyoruz. Ben bu konuda kendimi şanslı görüyorum. Güzel bir eğitim aldım ve süreyi uzatmadan mezun olabildim.

Sporlar arasında özellikle takım sporları anlamında da voleybol uzunca bir zamandır hem milli takım düzeyinde hem kulüp düzeyinde istikrarlı olarak başarılı olduğumuz alanlardan bir tanesi. Belki diğer pek çok sporla ilgili de zaman zaman başarılar olsa da aslında bu düzeyde daha istikrarlı başarılar elde edilmiyor bu alanda voleybol çok daha istisna bir örnek siz nasıl değerlendiriyorsunuz? 

Spor yapmak isteyen küçük kızları genelde voleybol a yönlendiriyorlar o yüzden voleybola başlayan kişi daha fazla. Kızlarda bu yüzden bayan voleybol u daha çok seviliyor daha seyir zevki olduğu düşünülüyor. Dolayısıyla bu konuda da fazla yatırım yapılıyor bayan voleyboluna. 

Peki uzun yıllardır voleybolun içindesiniz onları gözlemleme anlamında da şu an Türkiye de bayanlar anlamında voleybola ilgi de var hatta yaz okulları belli dönemlerde en fazla olan branşlardan biri voleybol. Ama yine de o düzeyde altyapıdan sporcu yetişmesi anlamında bazı sıkıntılar var. Bu konuda ne düşünüyorsunuz? 

Voleybol eğiticilerine yapılan yatırım da yetersiz. Aslına bakarsanız en iyi antrenörleri a takımlarının başına değil altyapı takımlarının basına en azından birebir ilgilenmese bile koordine etmesi açısından getirilebilir. Federasyonumuz bununla ilgili güzel çalışmalar yapıyor. Gençler liginin puanlarının a takımlarının puanlarına eklenmesi gibi ama o da haksız rekabet doğuruyor. 

Özellikle Türkiye’de sizin de dahil olduğunuz filenin sultanları başarısıyla beraber medyada da daha fazla yer almaya başladı voleybol. Yayında sıkıntılar olsa da hemen hemen lig karşılaşmaları da yer alıyor. Medyadaki voleybol ilgisini de göstermesini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Yeterli değil ama giderek iyiye gidiyor bence bu konudaki çalışmalar da fayda veriyor. Keşke daha çok şey yapabilsek. Ulusal kanallarımız Türkiye ligi ve dünya ligleri den de maçlar verebilse. Mesela NBA maçları izlenebiliyor ve takip edilebiliyor. Başarı gelince ilgi artıyor artınca yatırım ve bu işe harcanan paralar artıyor böyle olunca başarı geliyor. Böyle böyle katlanarak artacak bir şey aslında. 

Yurtdışı deneyimine de sahipsiniz orayla karşılaştırdığınızda voleybol acısından nasıl bir gözleminiz var?

Oradaki takımların o zaman maddi imkanları iyiydi dolayısıyla para vererek dünyanın en iyi sporcularını birkaç sezin boyunca kendi liglerinde tuttular. Ama takım sayısı azdı bir sezon 5-6 takım gidip geldi. Türkiye den de gidip oynayan arkadaşlarımız oldu antrenörlük yapanlar oldu ama tabi Türkiye ligi daha kaliteli. Az takım olunca doğal olarak lig daha kısa, maç temposu daha düşük ama Avrupa kupasında gösterilen performans daha etkili oluyor. 

Son dönemde geleneksel medyanın yanında yani radyo tv ve gazetenin yanında sosyal medya ve internet hayatın bir parçası haline geldi. İnsan tek tek yaptıklarını sosyal medya üzerinden aktarıyor. siz nasıl kullanıyorsunuz sosyal medyayı?

Ben biraz daha özel tutmaya çalışıyorum reklam amaçlı çok kullanmıyorum. Ama isimizin büyük bir parçası haline geldi İnsanların ilgisini arttırmak ve gençleri de bu işe yöneltmek açısından sorumlu hissediyorum kendimi. Elimizden geldiğince orada güzel mesajlar vermeye insanlarla iletişimde olmaya, küçükleri heveslendirmeye çalışıyoruz.

Geriye dönüp baktığınızda geçen yıllar içinde pek çok karşılaşma pek çok andan ilk aklınıza gelen farklı olan an hangisi olur?

Kazanılmış olan her başarı her maç benim için aynı derecede önemli. Bazı kötü yer eden şeyler var 2 çok önemli sakatlık geçirdim ve ikisi de maçta oldu. Bunun sonunda büyük hayal kırıklıkları oluyor. Ama sonrasında bu işe daha çok dört elle sarılıyorsunuz. Ben 2 olaydan sonra işimi ne kadar çok sevdiğimi anladım . farkındalığım arttı. Bundan sonra sahaya ayak bastığım her anın keyfini çıkarmaya başladım. 

Spor hedefler üzerine kurulu hem kişisel hem takım anlamında. Sizin geleceğe dönük hedefleriniz neler? 

Geçen sene Beşiktaştaydım 1. Ligde şampiyon olup süper lige çıkmayı hedefleyen THY ile anlaştık onlara elimden geldiğince yardım etmek istiyorum. Şu an 31 yasındayım voleybol hayatım sınırlı ama pasör olduğum için avantajlıyım hatta bu yaşlarda daha çok keyfini çıkarmaya başladım.

Gelecekte spikerlik ister misiniz?

Bu konuyla ilgili bir çalışmam yok , eğitim ve adımım da yok ama çok isterim. Sporun içinde kalmayı çok isterim. Yönetimsel olabilir basın kısmında olabilir babam da TRT’den emekli onun tarafından da aşinayım bu işlere

Neler ilave etmek istersiniz?

Ailelerin anlayışlı olup gençleri teşvik etmesi gerekir. Ben ailemden büyük destek gördüm. Hiçbir zaman beni strese sokmadılar ben de onun karşılığında derslerimde de çok başarılı oldum. Küçük yaşlarda spora başlamak güzel bir hayata yönlendiriyor özveride bulunuyoruz ama başka türlü olmuyor, her şeyi planlamak gerekir. İstanbul’da burs da veriliyor bunun diğer şehirlerde de yapılması lazım

Röportaj : Cengizhan KAYA 

Songül Zar ile Müzik Dünyası Üzerine 

Öncelikle bize  kendinizden  bahseder misiniz?

Kendimi bildim bileli şarkı türkü sahnedeyim çocukluktan içime düşmüş bir tılsımdı aynı zamanda tehlikelerle dolu bir serüven olduğunu zamanla anlıyorsun hayatım bu şekilde devam ediyor bakalım her şeyin hayırlısı

Neden Müzik ? 

Müzik zaten istediğim bir şeydi pat diye içinde buldum kendimi ilk sahne deneyimim çok küçük yaşlarda başladı ve devam ediyor

Örnek aldığınız isimler var mı ? 

Bu işi hakkıyla yapan herkesi örnek alabilirim sanatını müziğini sevdiğim dinlediğim isimler var tabi neyse şimdilik isim vermesem:-) ( Gülüyor) 

Müzik  dışında yapmak istediğiniz çalışmalar var mı?

Rol yeteneğim olduğunu söylüyorlar bende düşünüyorum böyle olduğunu  bu işi yaparken aynı zamanda o tür ufak tefek işlerle de ilgilendim bir kaç klipte rol aldım ama ilgi odağım müzik oldu hep tabi ilerde ne olur bilemeyiz:-:-)

Mesleğinizde bir rekabet baskısı/etkisi hissediyor musunuz? Eğer hissediyorsanız bu mesleğinize nasıl yansıyor? Bu rekabet ortamının size ve mesleğe olumlu olumsuz etkileri nelerdir?

Müzikte rekabet inanmam bu yetenek işidir bu işte güzel bir iş çıkarırsınız bir süre gider bu işi yetenek götürür hayatını gerçek bir sanatçı gibi başlarsan gerçek bir efsane olarak ölürsün

Müzik dünyasında bir şeyleri değiştirme şansınız olsa neleri değiştirirdiniz?

Çok var tabide:-( bu böle gelmiş böyle gidiyor herkesin bir dönemi var müzik iniş çıkışlı bir ticarettir kim o sezon iyi iş çıkarmışsa mahsulü de o toplar hesabı;-)

Yaptığınız iş için kurs eğitimi şart mı  ya da bu işi yapabilmek için konservatuvar mezunu olmak gerekli midir ? 

Benimde çok istediğim bir şeydi konservatuar okumak nasip olmadı kısmet diyorum kesinlikle bu Allah vergisi bir şey akıl mantık gerektirmiyor okumakla olacak bir şey değil yetenek yoksa bir yerde tıkanır kalırsın şansta büyük faktör. 

Kendinizde bir şeyleri değiştirme imkanınız olsa neleri değiştirirdiniz?

Çok ince düşünüyorum bazen her şeyi birini kırdın mı ay niye yaptım neden söyledim diyorum bir yandan da psikolojin için iyi olduğunu düşünüyorum kızıyorsan söyle seviyorsan belli et çok sessiz kalıyorum bazen günlerce o huyuma çok kızıyorum telefon görüşmelerini pek sevmiyorum bu huylarıma kızıyorum bazen :-(

Medya ile aranız nasıl? Televizyon, internet, gazete, dergi gibi iletişim araçlarından ne şekilde faydalanıyorsunuz? Sosyal medya ile aranız nasıl?

Her şey dozunda güzeldir diyorum bu sektörde olmasam sosyal medya kullanmak pek sevmiyorum özel hayatının gizli kalması bana daha güzel geliyor bazı güzel şeyler özel kalmalı diyorum neşeli şeyler izlemek iyi geliyor bana dramatik şeyler izleyemiyorum izleyen insanlarla olamıyorum. 

Son single çalışmanızdan bahseder misiniz ? 

Evet bu çalışmam için çok uzun süreler bekledim aslında her şey hazırdı hep bir aksilikler çıktı ve sonunda çıktı şükürler olsun 

Boş zamanlarınız nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bomboş salaş bayılırım mesela olabildiğince doğal bir insan olduğum için hahaaa

Gelecek planlarınız nelerdir? Şu an bulunduğunuz konumdan memnun musunuz ve gelecekte kendinizi nerelerde görmek istersiniz?

Tabi ki memnun değilim çok emek var görünmeyen ve hakkım bu değil daha çok güzel şarkılar söyleyeceğim Rabbim müsaade ederse 

Son olarak eklemek istediğiniz bir şey,  takipçilerinize vermek istediğiniz bir mesaj var mı? 

Umarım hep görüşürüz diyorum çok öpüyorum herkesi sevdiklerini sanatçıları desteklemelerini ve unutmamalarını istiyorum bir sanatçı unutulursa ölür diyorum. 

Röportaj ve fotoğraflar  : Cengizhan KAYA