Onu Kemal Sunal, Şener Şen, Adile Naşit, Müjde Ar gibi birçok ünlü ismin rol aldığı Türk sinemasının unutulmaz filmlerinden Tosun Paşa’da “Seferoğulları’dan Suphi” rolüyle çok sevdik… Daha sonra Cüneyt Arkın’ın ‘Gırgır Ali’, Ferdi Tayfur’un Çeşme, Bende Özledim rol aldığı 200’ü aşkın  filmle kalbimizde taht kurdu Cevdet Arıkan… Türk Sineması’nda seks film furyasının başlamasıyla birlikte birçok oyuncu gibi Arıkan’da uzaklaşmak zorunda kaldı beyazperde den… Yanına çocuklarını da aldı Mersin’e taşınmaya karar verdi ve tam 25 yıldır Mersin’in Tarsus İlçesi’nde yaşıyor ünlü oyuncu. Geçtiğimiz yıllarda gırtlak kanserinden ameliyat olan Cevdet Arıkan, sesini de kaybetti ne yazık ki… Oyuncu ’Sinemayı çok özledim. Ancak artık sağlığım oynamama el vermiyor’ diyor… Cevdet Arıkan ile dününü bugününü konuştuk. Haydi buyurun bu sohbetimize…

OYUNCULUĞA NE ZAMAN BAŞLADINIZ?

Ben oyunculuğa 1964 yılında başladım. Henüz 16 yaşındaydım İzmir’de  Oksal Pekmezoğlu’nun yönetmenliğini yaptığı filmde rol aldım. İsmini tam olarak hatırlayamıyorum. Tabii ondan sonra oyunculuğa ara verdim çünkü askere gittim.


PEKİ PROFESYONEL OYUNCULUĞA NE ZAMAN ADIM ATTINIZ?

Derin bir ah çekerek başlıyor anlatmaya… Yeşilçam serüvenim ilk fotoroman oyunculuğuyla başladı. 22 yaşındayken vücut şampiyonu oldum. Sonra işte o çağlarda fotoroman oyunculuğuna merak sardım. Hürriyet'in ilavesi Kelebek'te fotoroman oynadım. Saklambaç'ta, sonra Havadis'in bir eki vardı onda, Tercüman'ın İnci'si vardı onda yani bütün eklerde fotoroman oyunculuğuna başladım. Yine o dönem reklam fotomodelliği de yapıyorum. İstanbul'da 22 reklamda oynadım. Reklam hem basında hem sinemalarda hem de TRT'de televizyonda gösteriliyor. Reklam, fotoroman, fizik, merak hepsi bir araya geldi, Yeşilçam kapısı açıldı.

HAK BENİ SEFEROĞULLARI’NIN SUPHİSİ OLARAK ÇOK SEVDİ

YEŞİLÇAM SERÜVENİ BUNLARDAN SONRA MI GELDİ?

Aynen öyle oldu… Yeşilçam'a küçük rollerle başladım. Benim gibi o dönem sinemayı bilmeyen, içine girmeyen, sinemaya adım atarım Cüneyt Arkın, Tarık Akan ya da Kadir İnanır oldum zannediyor. Öyle değilmiş. Sinemada küçük küçük roller aldım. Elimden kimse tutmadı. Mücadele ettim. Yönetmenler, yapımcılar, dostlar, arkadaşlar, oyuncu ağabeylerimiz sevdi, bağrına bastı. Ayhan Işık, Cüneyt Arkın olsun öğrettiler, destek oldular. Bilmediğimizi öğrettiler, ışıktan nasıl faydalanacağımı, kameraya nasıl poz verirsin, neresinde durursan ne yaparsın bunu öğrettiler. Sonra biz de öğrendik. Başarabildiğimizi yaptık. Öyle devam ettik. Sonunda bir Seferoğullarının Suphi'si diye bir adam olduk kaldı.

TÜRK SEYİRCİSİ TOSUN PAŞA FİLMİNİ VE SİZİ ÇOK SEVDEİ NELER SÖYLEMEK İSTER SİNİZ?

Evet Türk sinema severler Tosun Paşa filmini çok sevdi. Öyle ki birçok özel kanal hala durmadan o filmimizi yayınlıyor. Yani yıllar geçti aradan neredeyse 45 sene geçti halen oynuyor, halen müşterisi var. Seyirciyi çekiyor. İşte o filmin televizyonda fazla oynaması benim Cevdet Arıkan'lığımı unutturdu halkın gözünde, bir tek isim kaldı 'Seferoğullarının Suphi'si', Kemal'in Şaban olduğu gibi ben de Suphi oldum kaldım. Bu durum hoşuma gidiyor. İnsanlar bazan beni gördüklerinde ‘Bak Suphi dayı’ diyorlar bu durum hoşuma gitmiyor değil.


YEŞİLÇAM’IN O KOKUSUNU ÖZLÜYORUM

YEŞİLÇAM’I ESKİ OYUNCU ARKADAŞLARINIZI ÖZLÜYOR MUSUNUZ?

(Gözleri doluyor…) Hem de çok özledim. Yeşilçam dostluğun, kardeşliğin, ağabeyliğin olduğu bir yerdi. 'Sahne tozunu almak.' derler bizde, Yeşilçam'ın o kokusunu özlüyorum. Şimdikini değil. Şimdi Yeşilçam diye bir şey yok zaten, adı da yok, kendi de yok. Sinema yok. O ortamı özlüyorum. O günkü sanatçıları da özlüyorum. O günün seyircisini özlüyorum. O günün seyircisi çok bilinçliydi. Şimdikilere hakaret değil bu. Onlar bambaşkaydı. Sinemayı seyrettiğinde kendini görüyordu o filmde. Bu benim işte ya, benim yaşantım bu. 'Hulisi baba'(Hulisi Kentmen) benim dedemin aynısı, öbürü Ediz Hun,Kadir İnanır,Tarık Akan, 'Benim yaşantım.' diyordu. Ya da genç kızlardan herhangi biri Müjde Ar, Necla Nazır,Gülşen Bubikoğlu 'Benim karakterimle aynı.' diyordu. Suratını asıyor, tam benlik buluyordu seyirci. Şimdi o yok.

YEŞİLÇAM’DAN PARA KAZANDINIZ M?

Para kazanmadım zaten ben Yeşilçam'da oyunculuğu sanat için yaptım. Hiçbir zaman paraya tamah etmedim. 'Paramız olsun, aman altımızda şu araba olsun'. Yok olmasın yürürüm, dolmuşla giderim ne olur? Şanımdan, şerefimden mi eksilirim? Altımda dört çeker olsa adım başka, yürürsem başka mı oluyor? Benim altımda dört çeker olsa, tripleks evim olsa Cevdet Arıkan'ım, ayağımda ayakkabıyla yürüsem de Cevdet Arıkan'ım. Beni değiştiriyor mu, yok. Kimsen osun."Ben sanat hayatım boyunca hiç değişmedim, halktan biri oldum. Öyle de devam ediyorum hayatıma…

SAĞLIĞIM ÖZLEDİKLERİMİ YAPMAMA ENGEL

PEKİ SETLERİ ÖZLEDİNİZ Mİ?

Ahhhh… Şuan o kadar çok şeyi özledim ki anlatamam… Yaklaşık bir yıl önce gırtlak kanseri oldum ve sesimi kaybettim…(Gözleri doluyor…) Sağlık durumun tüm bu isteklerime engel maalesef…

KAÇ YILDIR MERSİN^DE YAŞIYORSUNUZ?

Ben yaklaşık 25 yıldır Mersin’de yaşıyorum… 6 çocuk babasıyım 3 kız,3,erkek,çocuklarımın hepsi İstanbul’da yaşıyor. Ben Mersin’i seviyorum ve burada yaşamaktan mutluluk duyuyorum.

BİZE HİÇ UNUTAMADIĞINIZ BİR ANINIZI ANLATIR MISINIZ?

Tabi ki anlatırım… Tosun Paşa filmi setinde yaşadığım ve hiç unutamadığım bir anımı sizinle paylaşmak isterim. Set kurulmuş ve merhum Kemal Sunal ile güreş sahnemiz vardı. Neyse güreşmek için sahaya inmeye hazırlanıyordum. Müjde Ar ve diğer oyuncu arkadaşlar bana Kemal’in kaç kilo olduğunu sordular. Bende 48-50 kilo diye yanıt vermiştim. Rahmetli Kemal Sunal ‘Git ulan o kadar hafif miyim’ demişti. O günler çok güzel günlerdi, hem de çok…O günleri her geçen gün daha çok özlüyorum.

YEŞİLÇAM'DA HANGİ OYUNCULARI ÖRNEK ALIYOR SUNUZ?

Cüneyt Arkın, Rahmetli Yılmaz Güney ve Fikret Hakan’ı  yani anlayacağınız bütün ağabeylerimi örnek aldım.

Bu keyifli sohbet için çok teşekkürler Cevdet bey…

Ben teşekkür ederim Habib bey…