Beşiktaş, Fenerbahçe karşısında derbiye ön alan baskısıyla hızlı başladı. İlk 5 dakika ev sahibine top göstermedi Beşiktaş. Penaltının geldiği 14. dakikaya kadar hem ceza sahasında etkin hem de alan savunmasını iyi yapan bir Beşiktaş izledik. Tam keyifli bir maç izlerken hakemin oyuna gereksiz müdahalesi Beşiktaş’ın oyununu ister istemez yavaşlattı. Buna rağmen Beşiktaş sahada ve kenarda (teknik açıdan) Fenerbahçe’den üstün olan taraftı.

Gerek kadroda gerek oyun kurgusunda etkili dokunuşları olan Önder Karaveli’nin bu maç özelinde yaptığı en büyük hamle; Josef’in dönmesine rağmen Pjanic’i 6 numara oynatmasıydı. Son iki maçta da izlediğimiz gibi Pjanic’in savunmanın önünde takıma katkısı çok büyük. Josef’i görmeye alışık olduğumuz bu yerde aslında Pjanic oynayınca Josef’te bir adım öne çıkarak 8 numarada hem hücuma katkı sağlıyor hem Pjanic’e yardım ediyor. Bu ikili derbi özelinde Beşiktaş’ın en etkili isimleriydi diyebiliriz. Bundan sonraki tüm maçlarda bunun böyle olacağı aşikar.

Sonradan oyuna giren Oğuzhan ve Güven maçın yine etkili isimlerindendi. İlerleyen haftalarda bu ikili süre almaya devam ettikçe Beşiktaş’ın ceza sahası dışından da etkili goller bulacağı kesin. Beşiktaş’ın en büyük sıkıntısı; sıcak alanda iyi top yapmasına karşın son vuruşlarda etkisiz olması bunu da Can-Oğuzhan-Güven üçlüsüyle aşacağı kanaatindeyim. Ayrıca duran toplarda Pjanic ve Ghezzal’in daha etkili olması şart. Madem her duran topun arkasında bu ikili var taraftarın beklentisini karşılamak zorundalar.

Öte yandan gereksiz penaltıyla maçın skoruna direkt etki eden Fırat Aydınus’un Necip'in sakatlandığı pozisyonda Mesut’a sarı bile vermemesi, Szalai’nin Ghezzal’a yaptığı faulü görmemesi daha doğrusu es geçmesi Türk Futbolunun gelişmesini engelleyen büyük resim olarak karşımıza çıkıyor. Ne zaman hakem konuşmadan maç yazısı yazacağız merak ediyorum.

Maç belki berabere bitti ama sahada bu oyunu iyi oynamaya çalışan taraf Beşiktaş’tı. Beşiktaş’ın iyi oyunu coşkulu Fenerbahçe taraftarını kendi evinde susturdu. Derbiler her zaman prestij maçıdır. Bu saatten sonra iki takımında kaybedecek bir şeyi kalmamış. Haliyle taraftar iyi oyun izlemek ister. Maçtan sonraki tepkinin nedeni de buydu.

Son olarak Önder hocanın basın toplantısında söylediği “Konuşurken aklımdan ve kalbimden geçenleri birleştirip konuşuyorum” sözü Beşiktaşlı futbolcuların da sahada aklıyla ve ruhuyla oynamasını sağlıyor. Hocanın ruhu takıma sirayet etmiş durumda. Kenarda maçı bu kadar iyi okuyabilen teknik adamı varken Beşiktaş yönetiminin hala yeni hoca aramasına pek anlam veremiyorum. Getirdiğiniz hangi hoca Önder Karaveli’den daha fazla katkı sunar?

Beşiktaş yönetimine buradan sesleniyorum. Beşiktaş’a eğer yeni bir teknik direktör gelecekse bu isim “doğrularına tapan” biri değil oyunu ve rakibi iyi okuyabilen biri olmalı. Tıpkı Önder Karaveli gibi…