NEZAHAT GÖÇMEN


Her aralık ayında "Yılbaşııı yılbaşıı" diye bağırarak satılan, yeni yıl ruhunu en güzel yansıtan kış aylarında ortaya çıkan,  yeşil iğne yapraklı, salkım salkım kırmızı taneler iliştirilmiş dalların adıdır kokina. Tavşanmemesi adındaki yeşil çalılara, Silcan bitkisinin kırmızı meyvelerinin dikilmesiyle yapılan ve genellikle aralık ayında satışa sunulan, yılbaşı dekoru olarak kullanılan süs bitkisi.


Kokinayı gördüğünüzde “Dünya yılı: Dünyamız güneşin etrafında dönüşünü tamamlıyor, yeni yıl yaklaşıyor.” demektir. Özellikle İstanbul’da yılın bittiğini ve yeni bir yılın gelmekte olduğunu sokaktaki çiçek satan Roman kadınlardan anlarsınız.


Zarafetinin altında vahşilik vardır.  
İsmi Yunanca kırmızı anlamına gelen kokino kelimesinden gelen yılbaşında ilgi gören bu çiçeği yılbaşında çiçekçiler satmaya doyamaz ben almaya…  İçinde şans barındırdığına inanarak alan bin bir umutla alır. Çok tehlikeli bunlar! Dikenleri de çok batar. Halk arasında masanın sağ tarafında durduğunda şans getirdiğine inanılır.


Roman kadın Nazende’nin elinde gördüğüm zaman bu çiçeği, bilirim ki koca bir yıl bitmeye yakındır. Alır evime götürüm, bazıları tüm sene yeşil ve kırmızı kalır. Bazıları yılın hava şartlarına dayanamaz ve sararır.  Rivayete göre bir sene önce aldığınız kokino hala evinizde yeşil ve kırmızılığını koruyorsa kendi evinize sahip olursunuz. Yanından geçerken dikeni batıyor. Görüntüsü muhteşem,  bir demette altı tane var, ancak çalısı çok fazla.


Yeşil ve kırmızının birleşimiyle oluşan umut dolu canlılık


İki farklı çiçeğin birleştirilmesi ile oluşan bu çiçekleri Roman ablalarımız Şile ormanlarında toplamak için büyük uğraş verdiklerini anlatıyor. Tavşanmemesi çalısı, kök ve yaprakları Antakya Bölgesi aktarlarında idrar arttırıcı ve taş düşürücü olarak satılmaktadır.


Bu bitkinin İğneli yapraklarının, dikenlerden temizlenmesi gerçekten büyük bir emek.  


 Kırmızı meyvelerin alt dikenli dallarına iple monte edildiğini gördüğümde çok şaşırmıştım. Kokina diye satılan bitkilerin üzerindeki kırmızı topçuklar doğal değil, dikkatli baktığınızda iple dallara bağlandığını görürsünüz. Kırmızı toplar normalde dağınık fakat Aralık ayında satışa sürülürken çingeneler tarafından güzelce toparlanıp bağlanarak öbekler haline getiriliyor, ne gerçek ne sahte bir süs eşyası çıkıyor ortaya. İnsan eli ile yapılmış melez bir bitki adeta.  Dikene çiçekler sonradan ekleniyor. Bu aslında bir mesaj. “Önemli olan dikenleri çiçek açtırmak değil mi?”  Dilimizde, gönlümüzde çiçekler açtırmak zor olmasa gerek. Yeşille kırmızının uyumu işte ortada. Kırmızı topları o çalıya bağlamayı kim düşünmüş olabilir? O çalı ve topları birleştiren emektara selam olsun.


Bunun yerine ilex ( Işılgan) diye bir bitki var,  onu da tercih edebilirsiniz.


“Tropik ve ılıman iklimler içerisinde yaşayan 300 kadar türü bulunur. Ülkemizde daha çok kıyı bölgelerde yetişmektedir. Her dem yeşil ya da yazın yeşil olan türleri bulunur. Yaprakları sarmal dizilişli, saplı, kenarları ise tam ya da dişli, diş uçları da dikenli şekildedir. Çiçekleri ise genellikle beyaz renkli olup, meyveleri de kırmızı renkte, üzüme benzemektedirler.” 15 Aralık gibi alırsanız yılbaşına kadar doğallığını yitirmez.  Hem çalısı yok hem doğal. Kokinaya göre pahalı bir çiçek. Görüntü olarak bana göre kokinadan çok üstün.  Ama bilinmeli ki kokinada ayrı bir emek var.
***


Umut, beslendiği yerde filizlenir. Yeni yıla ne kaldı?


Dilerim yeni yılımıza güzelliğini yansıtır.  Çok ihtiyacımız var çiçekteki bu güzelliğe…
Kendine çiçek almayı sevenler, evlerinizde konuk olmak için bir demet kokino sizleri bekliyor.
 Şans getirsin...