Dünyanın en yaşlı canlısı, kocaman gövdesi ve üzerindeki cılız kökü andıran dalları ile Afrika kıtasının pozitif yaşam simgesidir.  Birçok Afrika geleneksel halk ilaçlarının merkezinde yer alır. Kaynaklara göre 200 milyon yıldan daha uzun, insanlıktan önce gelen tarih öncesi bir türdür. Baobablar İklimin son derece kuru ve rüzgarlı olduğu Afrika savanasının yerlisidir. (Savana; Tropik yağmur ormanları ile kuru çöller arasındaki geçiş bölgesinde yer alan geniş çayırlara denir.)

Batı Afrika’da yer alan Togo’da şöyle bir atasözü vardır. “ Bilgelik bir Baobab ağacı gibidir. Kimse onu kucaklayamaz.” 

Dünyada en fazla dile çevrilen kitap olan Küçük Prens hikayelerinin birinde ve Jules Verne’in Balonla beş Hafta kitabında baobab ağaçlarının adı geçmektedir.

Anavatanı Madagaskar. Afrika,  Avustralya ve Asya’nın tropikal bölgelerinde deniz seviyesinden 500-600 metre yükseklikte savana koşullarındaki yaşam ağacı, bir su tankı gibidir.  Sucul bir bitkidir.  Yeni çıkan Baobab filizleri bol bol su ister. Yağmur mevsimi boyunca suyu emip büyük gövdelerinde depolarlar.    Adansonier ve garandidier türleri 30 metre yüksekliğe sahip dev baobaplardır.  En önemli özelliği ise gövdesinde 120 tona kadar su depolayabiliyor olması. 

Gövde kalınlığı devasadır. Gövde çevresi 30 m'yi, çapı 9-10 m'yi bulur. Bu yumuşak ve süngerimsi dev gövde, dış görünüşü kuru bir ağaç. Ağaç, dalların uçlarını aşağıya doğru sarkmasıyla bir kubbe biçimini alır. Kendisine has şişkin bir gövdeye sahiptir ve birleşik yaprakları kuraklık zamanlarında tamamen dökülür. Beyaz çiçekler büyük ve kokuludur ve şahin güveleri tarafından tozlanır.

Baobab Meyvesi

Meyvesi kadife kaplı, dikdörtgen bir kabağa benziyor.  Hamurumsu tozlu bir dokuyla çevrili büyük ve içi siyah tohumlarla dolu. Meyvesi ve yapraklarının faydaları saymakla bitmiyor.  3000 yıla yakın ömrü olan bu ağaçlar, yılın 8 ayı yapraksızdır.  İlkbahar aylarında yeni çıkan yapraklar sebze olarak tüketiliyor.   Genç yapraklar ıspanak gibi olarak pişirilip yenilebiliyor, meyve özü ise sulandırılarak içecek haline getiriliyor.

Yüksek kalsiyum, demir, potasyum ve C vitamini seviyeleri açısından baobab meyvesi "süper meyve" olarak tanımlanıyor.  Meyvenin özü, eşdeğer porsiyondaki bir portakaldan 10 kat fazla C vitamini içeriyor. Yaprakları, Ispanaktan yüzde 50 daha fazla kalsiyum içerdiği için özellikle cilt ve kalp damar sağlığı için öneriliyor. Hindistan cevizi büyüklüğünde tadı ekşi olan 1-2 kg ağırlığında olan meyvelerinin üzerine arzuya göre şeker ekleyerek tüketiliyor.

 Yeryüzünün en geniş gövdeli ağacı halk arasında “Maymun ekmeği ” olarak bilinir.

Bölge halkı,  ağacın gövde kabuklarından ve yapraklarından “Adasonia” adı verilen ateş düşürücü madde olarak kullanılan bir sıvı çıkarmaktadır.  

İklim değişikliklerinden etkilenen 1000 -2500 yaşında olan bazı ağaçlar yaşama veda ederek gezegenimizi terk etmiş. Hayatta kalma tehlikesi; yıldırım, kuraklık, siyah mantar olduğu bilinmektedir. En önemlisi de tohum taşıyan büyük hayvan türlerinin yok olması. Dünya Koruma Birliği (UCN)’nin kırmızı tehdit altındaki türler listesinde yer almaktadır.

"Hayat Ağacı" olarak tanınan ağaçlar 32 Afrika ülkesinde yetişir. Halk arasında “Maymun ekmeği ” olarak bilinir.  Hayvanlar ve insanlar için barınak, yiyecek ve su sağlayabilir, bu nedenle birçok savan topluluğu evlerini baobab ağaçlarının yanına yapmış.  Afrika savanasında toplumsal bir sorun olduğunda, halkın vazgeçilmezi olan, güven ve saygının sembolü olan ağaç altında kabile reisi ve kabile bireyleri buluşup çözüm üretiyorlar.

Gövde kabuklarından halatlar yapılmaktadır. Birçok farklı üründe kullanılan baobab kabuğu Hindistan’ da ise fil heybesi ve kâğıt yapımında kullanılmaktadır.

Doğaya sevgiler…

Kaynaklar: https://tr.wikipedia.org/wiki/Baobab

https://ungo.com.tr/2021/01/baobab-agaci/

https://www.peyzax.com/hayat-agaci-baobab/