Avrupa Komisyonu'nun yaptığı araştırmaya göre Türkiye'deki en güvenilir kurum %76'lık oranla hükümet olarak tespit edilmiş. Yine aynı araştırmaya göre Türk kamuoyunun yüzde 68'inin AB üyeliğinin Türkiye'nin yararına olduğu görüşünde olduğunu ortaya çıkmış.

Güzel bir sonuç, bu araştırmaya göre ülke mutlu, huzurlu ve mesut demek oluyor. Kim güvenmediği bir hükümet olsun ister ki, hangi vatandaş mutsuz, umutsuz ve karamsar bir gelecek görerek yaşamak ister ki. Tabiî ki kimse...

Komisyonun araştırma raporunu, Avrupa Komisyonu Türkiye Delegasyonu Başkanı Hansyorg Kreşmer açıklıyor.

Her şeyden önce vatandaş çok daha fazla mutlu olmalı. Neden mi? Avrupa ülke insanının durumunu belirleyen bir araştırma yapabiliyor, bunu rapor olarak düzenliyor ve bu rapor üzerinde çok güzel yorum yapıyor. Çünkü AB Türk insanını çok seviyor...

Delegasyon başkanını Kreşmer'e sorulanlar ise Türkiye için çok önemli olan konular. Sorulardan biri Kıbrıs Rum kesiminin tanınması ve limanlar konusu. Diğeri ise Ermeni soykırımı vardır diyen bir yazıcının devam eden mahkemesi hakkında. Cevapları yazmaya bile gerek yok, malumunuz olduğu üzere her Avrupalının beklentisini ve bu beklentiyi açıklarken takındığı ince uyarı mesajları veren imaları ile dolu bir Avrupa gerçeği...

Ülke gerçeği ise daha başka gibi... Başbakanın "Kürt sorunu" vardır açıklamasından ilham alan Diyarbakır belediye başkanı Osman Baydemir 18 sayfalık rapor hazırlayarak Avrupa'ya koşarak gitmiş ve hazırladığı raporu Strazburg'da Avrupa Parlamentosu Başkanı Josef Borel'e sunmuş.

Belediye başkanı Osman Baydemir bu sunumunun arkasından aşağıdaki çözüm önerilerinde bulunmuş.  

* "Anayasa, kültürel ve siyasal farklılıkları yok sayan yasaklayıcı hükümlerden arındırılmalı"

_  "Yurtdışında ve dağda bulunan tüm yurttaşların geri dönmeleri için hukuksal düzenleme yapılmalı"

_  "Kürtçe dili eğitim müfredatına alınmalı"

_  "Köy koruculuğuna son verilmeli"

_  "Cezaevlerindeki şartlar iyileştirilmeli"

_  "Seçim barajı düşürülmeli"

_  "AB fonları 'pozitif ayrımcılık' çerçevesinde bölgeye aktarılmalı"

Belediye başkanı Osman BayPKK'nın (Baydemir) istekleri sadece bu değil, dahası var. Bu ülkenin vergileri ile beslenen bu başkan Strazburg'da yaptığı konuşmada; PKK terör örgütü ve Türk Silahlı Kuvvetleri karşılıklı silah bırakması gerektiğini, Diyarbakır belediye başkanı, Başbakan Tayyip Erdoğan'ın Diyarbakır'da yaptığı açıklamaların çok önemli olduğunu, Son bir yıldır Türkiye'de çeşitli toplumsal sorunlarda sivil nüfusun karşı karşıya geldiğini, Türk-Kürt kavgası çıkmasından endişe ettiğini, Türkiye'de çok önemli bir nüfusun kesiminin terör örgütü başı Abdullah Öcalan'a büyük sempatiyle baktığını, ama bir o kadarının da antipati duyduğunu, son birkaç gündür meydana gelen sokak gösterilerinin terör örgütü başı Öcalan'ın kötü sağlık durumuna dayalı haberlerden kaynaklandığını söylüyor.

Türk insanı acaba hala memnun mu, her şey çok huzur dolu mu? Kendisi hariç herkes Türk insanı ve yurdu hakkında rapor hazırlarken Türk insanı gerçekten mutlu mu? Aslında cevabı ortaya açıkça koyan son gelişmeleri ve Avrupa'nın asla Türkiye hakkında doğru ve olumlu bir tek kelime etmeyeceği gerçeğini görebiliyorsak, cevap hayırdır diye düşünüyoruz.

ABD son 9 gündür Telafer'i yakıp yıkıyor. Telafer hemen burnumuzun dibinde Irak'ta bir Türkmen şehri. Bu şehrin Irak coğrafyasındaki yeri Türkiye için çok önemli. Türkiye Bağdat'a inmek için planladığı alternatif yeni yolun bu şehir yankından geçmesini planlıyor. Ne yazık ki bu gidişle ne Telafer şehiri kalacak ne içinde yaşayan Türkmeni.

Her şey ne kadar açık ortada değil mi?

Batı koro halinde "en iyi Türk ölü Türk" politikasını seslendirirken, batı aynı zamanda Türkiye'de memnun olduğunu belirten büyük nüfus çoğunluğundan bahsediyor.

Türk insanı kendinin ve yakın coğrafyalarda yaşayan soydaşlarının imha edilmesinden memnuniyet duyabilir mi?

Cumhuriyet tarihinde onlarca iktidar gelip geçti, onlarca hükümet halkın gözünün içine bakarak yalan söyledi ve halkı aldattı.

Türk insanı her zamana gönlü bol insan olmuştur, elindekini esirgememiştir, temiz duygularla inandıklarını baş tacı etmiştir.

Ama aldatanlar, onu yok sayanlar, onu inkâr edenler ise Türk insanının elinin kiri olmuştur.