Sevgi ile büyümüş ve sevgi isteyen, sevilmeyi sevmenin önünde tutmasına rağmen, sevmenin de hakkını veren, o günleri yani milli mücadele yıllarını görseydi ''nene hatun'' olacak kadar asil duygunun insanıdır, ismi ile müsemma ''Canan''
Kendisini, yazlığını kiraya verdiği sırada çıkan problemler silsilesinde tanıdım.
Orta yaşın üzerinde olmasına rağmen, iyi niyetini asla kaybetmemiş güveni yeni doğmuş bebek gibi tam olan bu insanı dolandıracak kadar snobların olduğu bu dünyada, hala umutla yaşıyor. 
Babası olmayan iki kızını babasızlığı hissettirmeden büyütüyor.
Her şeye rağmen hayata otuziki dişiyle gülmeyi beceren güçlü karakterin adıdır Canan ve onun nezdinde tüm Türk kadınları.
Telefonu Nokia arayı Mercedes kadını Rus zanneden, insanı markaların içinde göstermek isteyen ucubeliklere inat.
Merakımdan yada araştırmacı ruhumdan olsa gerek; Neden ve nasıl böyle olabiliyorsun diye sormadan geçemedim..!!
Neden ve nasıl soru cümlesinin içini doldurmak için yukarıdaki kısa tasvir geçtiğim anlatım da eksik kalır..
İlk cümlesi şu oldu.
Günaydın Edibeciğim;
Günümüz gam ve kederle dolmasın.
Çarşıdan ebegümeci aldım
Bi zahmet yapıver solmasın..
Bir şey anlamamış gibi baktım, muradım biraz daha konuşturmaktı.
Ben aşk evliliği yapmış ebeveyn çocuğuyum. Babamı annemden çok kıskanırdım her genç kız gibi aşıktım babama.
Babamda anneme, annemde babama, ikiside bana aşıktılar. 
Aşk yumağında, hiç bir gün bile, kavganın, acı sözün olmadığı bir ortamda yetiştim.
Size okuduğum şiir ise, babamın pazardan alışveriş sonrası kese kağıdı dışına yazıp anneme bıraktığı notlardan aklımda kalan bir tanesidir.
Kese kağıdı, şimdiki plastik poşetlerin yerine, eskiden kullanılan taşıma aracıdır diye eklemeden de geçmedi.
Daha varmı diye soru soracak gibi  bakarken, bana hitaben bekle daha çok hocam, der gibi baktı ve tamamladı.
İşe gitmeden, babamın annem için yazdığı notlardan birini de, sizinle paylaşmaktan onur duyarım dediğinde gözlerim parladı ki, buna gerçekten değerdi.
Çünkü, bahis mevzuu insanlar yetmişli yaşları devirmiş, sevgiyi tüketmeden harcamış, insanlardı
Günaydın Edibeciğim;
Yine bahar geldi,hisler galeyanda, duygular taze,
Elin elimde olsun istiyorum ama, toplum kepaze.
Güldüm düşündüm
Gerçekten öyle değil mi, eli elinde evli çiftleri daha düne kadar burası da yerimi diye alaya almadık mı?
Eğlence, gece hayatı, uyuşturucu , adını anmaktan içtinap ettiğim bir çok necis sektörde, çalışan erkek veya kadınların ortak yönleri parçalanmış yada sevgisiz kalmış aile çocukları olmaları değil mi?
O neden ayrılırken yada çocuk  yaparken bir kez daha düşününün. En az 3 çocuk değil 13 çocuk yapın ama verecek sevginiz varsa.
Sevgisi eksik çiçeklerin dahi yeşermediği dünyada, sevgisiz büyüyen çocukların durumunu düşünmeyi size bırakıyorum
Doğru yolda olana selam olsun!