“Misafire ayıptır!”, “Kimse yok, bak keyfine !” :

“Corona yüzme bilmez!”, “Düşme şimdi derdine!”/

Maske çene altında, gez gerine, gerine;/

Otururken; ya cepte,  ya masada ya kolda./

Ula uşağım, seni,  kimse koyamaz yolda.//

Ne mesafe, ne ölçü ne de on dört kuralı./

Koronalı değiliz, o da değil buralı/

Feleğimiz şaşırdı, yayıldı yayılalı/

Tanımazlıktan gelin ; namaz, cenaze, toyda./

Her şeyi biz biliriz, kimse koyamaz yolda.//

“Yine burnum kaşındı!”, “Ter akıyor gözüme!”/

“Mecbur değdireceğim, ellerimi yüzüme.”/

Hangi üzüm kararmaz; baka baka üzüme?/

Yine yarışa çıktık, her yönde, her kulvarda/

Görünmeyen bir zerre, bizi koyamaz yolda.//

“Nefes alması çok zor!”, “Yoksa rujum bozulur!”/

“İki yıkama ile virüs akar, çözülür”/

“Boynuna sarılmazsam, mutlaka çok üzülür.!”/

Tedbirde çok cimriyiz; ömürde de hovarda./

Allah’tan başka kimse, bizi koyamaz yolda//

Ula yandım uşaklar, nasıl bize ulaştı.?/

Nasıl buldu anamı, nasıl bana bulaştı?/

Babam komaya girdi, bende nefes zorlaştı./

Virüsle dalga geçen, şimdi göçüyor salda,/

Farkında olamadık; “Kaç kişi kaldı yolda?”//

Canfer der; ey uşaklar, ihmal çene bağlatır/

Gülüp geçtikleriniz ananızı ağlatır /

Şakası yok bu işin, arda pamuk tıkatır./

Ne burda ne mahşerde, gelin, kalmayın zorda./

Sebebi siz olmayın, kimse kalmasın yolda///