Merhaba dostlarım!

​Bir önceki makalemde “askerlik yasasının değişmesine” ve niçin bu değişikliğe gerek duyulduğunu anlamadığımı anlatmıştım.
26.06.2019 tarihinde “Bedelli Askerlik yasası” yürürlüğe girdi artık.

Bugün bende 1918 yılına gidip,Mondros Mütareke’si ve Sevr Anlaşması’ndaki askerlik ile ilgili hükümleri anlatacağım.

Yanılmış olmayı çok istiyorum hissettiklerimde;sanık olmama neden olan FETÖ, Balyoz-Ergenekon hususlarında söylediklerimin doğru çıkmasının aksine.
Bu nedenle “askerlik yasası” konusunda ve hissettiklerimde yanılmış olmayı diliyorum Rabbimden.

Geçmişten bir anı ile başlayalım anlatıma.
1919’da karanlık bir gün.
Fahrettin Altay Paşa Konya Kolordu Komutanı.
Mondros mütarekesinin  imzalanması akabinde, Osmanlı İmparatorluğu’nun silahlarına el konulduğunda şöyle anlatıyor o günleri Fahrettin Altay Paşa:
​“Konyaya bir ingiliz subayı geldi, demir yolunun denetimini eline aldı, bütün cephane ve silah depolarının kapısına kilit taktırdı, silahların mekanizmalarını  toplayıp bir sandığın içine doldurdu ve yerine işgal mührünü bastı.”
Ne acı bir anı değil mi?

Sevr Antlaşmasının 150-170. maddeleri arası; “Osmanlı İmparatorluk ordusunun silahsızlandırılması, cephanelerinin toplatılması, askerliğin zorunlu değil gönüllü hale gelmesi, subayları yetiştiren harp okullarının kapatılmasını”ister.
Osmanlı donanmasının tasfiyesine başlanır; Marmara Bölgesinde askeri tesis bulunamayacağı belirtilir.
50 bin kişilik askeri birlik dışındaki asker terhis edilecek;askerlik gönüllü olacak; azınlıklar da askerlik yapabilecek ve askerlik süresi 12 aya indirilecektir.

Türkiye Cumhuriyeti askeri, ekonomik ,kültürel ve sosyal açıdan Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde halkı ile birlikte müthiş bir devrim gerçekleştirdi CUMHURİYET ilanı sonrası.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ GÜÇLENMİŞTİ;
DÜNYANIN 4 BÜYÜK ORDUSUNDAN BİRİ İDİ TÜRK ORDUSU VE TÜRK ORDUSU TÜRK MİLLETİNİN ORDUSUYDU. GEREKTİĞİNDE KIZI-KIZANI, GENCİ-YAŞLISI İLE MİLLETİN HER BİR FERDİNİN İÇİNDE OLDUĞU BİR ORDU. 

​Bir önceki yazımda Güney Kıbrıs’ın dahi Türkiye’ye horozlandığı ve Doğu Akdeniz’de bulunan personelimiz hakkında tutuklama kararı verebilecek kadar  edepsizlik yaptığını aktarmıştım. 

EMPERYALİZM SON 20 YILDIR ORDUMUZ VE ASKERİMİZ ÜZERİNDE OYUN OYNUYOR; OYUNLAR YAPTIRIYOR TERÖR ÖRGÜTÜ UŞAKLARINA.

​11 askerin başına çuval geçirilidği 2003 yılından itibaren; Ergenekon-Balyoz Kumpası ile Türk ordusunun şerefli subayları ve şerefli askerleri zindanlara atılarak yerlerine vatan hainleri yerleştirilerek ordunun kuvveti zayıflatıldı.
Aslında yaşananlar planlı ve programlı emperyalizm projesi idi 1918’den beri unutulmayan.Ermenistan,Kürdistan,Büyük İsrail hayallerinin önünde engeldi çünkü 
Türk ordusu. 

​İşte tam da bu nedenle diyorum ki:
“şu anda askerlik yasasının değiştirilmesine ihtiyaç var mıdır?​“

​Geldiğimiz noktada sıcak savaşın kapımızda olduğunu düşündüğümüz bir ortamda,ikinci dünya savaşı sırasında otuz milyonluk Türkiye’de bir buçuk milyon asker barındıran Türk ordusunun; şu anda üçyüzbin askerinin olması;yürürlüğe giren yasa ile yüzaltı bin askerin hemen terhis edilecek olması; Sevr Anlaşması ile 12 aya indirilen askerlik süresinin daha da aşağılara altı aya çekilmiş olması;
beni çok  düşündürüyor-kaygılandırıyor.

Ayrıca bedelli askerliğin sürekliliği-askerliğin gönüllü olması;
-Türk Milletinin “Mehmetçiğine”atfettiği kutsallığı gölgelemeyecek midir?
-Şehadet mertebesinin önemi azalacak mıdır acaba paraya ihtiyacı olanların yapacağı iş haline geleceği için.
-Zengin-fakir arasında keskin bir ayrım olacak mıdır?
-“Askerlik yapmayana kız bile verilmez “
geleneğimiz;diğer TÜRK MİLLETİNE özgü Emperyalizmi kıskandıran geleneklerimiz gibi rafamı kalkacaktır!!!

 Bu sefer yanılmayı diliyorum Rabbimden;inşallah düşündüklerimiz gerçekleşmez; Her şey TÜRKİYEM için çok güzel olur...

Saygı ile kalın dostlar.
Av.Tülay Bekar