-Hanri Benazus - İnsanın en büyük açmazı, ne ise onu olmasını becerememesidir. İnsan olmak başlı başına bir ayrıcalıktır. Çoğu zaman da görevle sorumluluk birbirlerine karıştırılır. Görevde katılık vardır, özgürlük yoktur. Sorumlulukta katılık yoktur ama, özgürlük sınırsızdır. Sorumluluk; kişinin kendi özünü, insanlığını hissetmesi durumudur. İnsanın oluşturduğu karakteri, yaşamı boyunca karşılaştıklarına gösterdiği tepkilerin ruhundaki izdüşümüdür. Bir yerde çevresiyle karşılaşması ve buna tavır koymasıdır. Yaşamını kolaylaştırdığı anda benimsediği durum tembelliği, kendini koruma içgüdüsüyle çevresine tavır koyması saldırganlığı yapısının temel taşı durumuna getirir. Bunlar ailelerin, toplumların kalıt bıraktıkları özellikler değil, bir arada yaşamanın, birbirlerinin oluşumlarına bakarak kendilerini geliştirme ve benzetme gereksinimidir. Kişinin kendini bilmesi, zihinsel acılarının noktalanmasıdır. Gösteriş yapmak, büyüklük taslamak, hava atmak bugün en yaygın ve kangrenleşmiş bir durumdur. Kişinin olduğundan fazla, olduğundan başka görünme isteği, yalancı ve cilalı bir görüntü sergileme tutkusu, toplumun değer ölçülerinin kendisinde yarattığı en acımasız örneklerdir. "En büyük güçlülük insanın gerçek kimliğine razı olmasıdır." Paraya, üne, şana, güçlüye gösterilegelen olağanüstü itibar ve iltifat, insanı ister istemez böyle olmanın üstünlüğüne ve faziletine inandırır. Zayıf kişi hep beğenilmenin, güçlenmenin, iltifat görmenin peşindedir. "İnsanın kazandığı paradan değil, paranın kazandığı insandan korkun." Almak için vermek gerek… İnsan bazen vermeli, almak için... bir yürek vermeli önce, bir gönül o yüreğe sevgi vermeli, dostluk vermeli umut ekmeli o sevgi, dostluğu büyütmek için bir hayat olmalı; iki kişinin paylaşacağı bir ömür için zaman vermeli, anlayış vermeli isteklerine gem vermeli... bir ömrü paylaşmak için, iki kişilik sevgi vermeli dürüstlük vermeli saygılarını vermeli bazen ödün vermeli prensiplerinden... bazen sıkılmalı başkası için, istemediği şeyleri yapmalı paylaşmak adına hayatı biraz da cesur olmalı adım atmak için verdikten sonra beklemeli, almak için sabırla, umutları soldurmadan beklemeli bekleyişin hazzını tatmalı vuslatı arzulayarak, özlemlere umut ekmeli insan vermeli önce kendisinden sonradan almak için Mutluluk nerede? 'Başkalarının gözünde nasıl görünüyorum?' düşüncesini bir yana bırak. Yaşamının geri kalan bölümünü doğanın gerektirdiği gibi yaşayabiliyorsan bundan hoşnut ol. Kendi doğanın ne istediğine bak ve başka hiçbir şeyin buna engel olmasına izin verme; çünkü, şimdiye değin edindiğin deneyim, sayısız araştırma yapmana karşın hiçbir yerde, ama hiçbir yerde aradığın mutluluğu bulamadığını gösteriyor; ne mantıksal düşüncede, ne maddi zenginlikte, ne şöhrette, ne de haz peşinde koşmakta. Peki mutluluğu nerede bulabilirim? Kendi doğamın gerektirdiği biçimde yaşamakta. Bunu nasıl yapabilirim? Davranışlarımın ve eylemlerimin, ilkelerime dayanmasını sağlayarak. Hangi ilkeler? Bunlar iyi ve kötüyü ele alan ilkelerdir, beni adil, ılımlı, cesur ve özgür kılmayan hiçbir şey benim için iyi değildir; ve bunların tam zıttı olmayan hiçbir şey de kötü değildir. (Marcus Aurelius) Günün Fıkrası Elimden Geleni Yaptım Kasabanın birinde kilisede pazar ayini sırasında kilisenin içinde olduğu kasabayı su basar. Sular kiliseye doğru ilerlemeye başlar.Herkes panik içinde koşuştururken Papaz'ın yerinde durduğunu gören insanlar Papaz'a gelmelerini söylerler. Papaz onu Tanrı'nın koruyacağını söyler. O anda sular yükselmeye başlar.Sular kiliseye girer.Rahip canını kurtarmak için 2. kata çıkar.Bir yandan da Papaz'a kaçmasını söyler.Papaz inadını devam ettirir.Sular 2. kata çıktığında pencerenin önünden bir kayık geçer.İçinde halktan bazı kişiler vardır.Papaz'a gelmesini söylerler ama Papaz yine inadını sürdürür. 'Tanrı beni korur” der.Sular çatıya çıktığında yine bir kayık geçer ve yine halktan bazıları kayığın içindedir Papaz'a gelmesini söylerler ama Papaz 'Tanrı beni korur' demeye devam eder.Sular çatıyı da aşınca Papaz çatıdaki direğe tutunur.Bu sefer tepeden bir helikopter geçer. İçinde yine halktan bazı kişiler vardır.Papaz'a gelmesini söylerler.Papaz yine 'Tanrı beni korur.'der. Ve ölür. Tanrı'nın huzuruna çıkar.Tanrıya 'Ben sana darıldım Tanrım. Ben senin huzurunda yıllarca çalıştım,sen beni öldürdün.'der. Tanrı da 'asıl sen kendini öldürdün. Senin için 2 kayık 1 helikopter gönderdim daha ne yapayım.'der