KKTC’de seçim havasına beklenenden önce girdik. Talat ilk bombasını daha aday olmadan patlattı ve şimdi uzun bir süre bakanlarımızın Rum pasaportları gündemin hemen üzerine oturacak. Haberi Türkiye basınında okuyunca şok geçirenler arasında ben de vardım çünkü milliyetçilik nutukları atanların, kimine göre Rum kimine göre Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportu taşımalarını doğrusu beklemiyordum. Adı geçen iki bakana anında ulaştım. Sevgili Sunat Atun, pasaportunun varlığını doğruladı, ancak 20 sene önce öğrenciyken aldığını söyledi. Hiç kullanmadığını da vurguladı. Kemal Dürüst de dürüst bir şekilde bakan olmadan önce bir yurt dışı ziyareti için gerekli olduğunu ama kullanma ihtiyacı da duymadığını söyledi. Eminiz ki diğer bakanlar da bakan olmadan önce o veya şu nedenle bu pasaportları aldılar koydular ceplerine. Kıbrıs Cumhuriyeti pasaportu aldılar diye kendilerini kınamıyoruz. Kurucu Cumhurbaşkanı Denktaş bile geçtiğimiz yıllarda torunlarına sahip çıkıp, bu pasaportları savununca, diğerleri hayli hayli alacaklardı elbet. Ama bakanların dünya görüşlerini hepimiz iyi biliyoruz. Kıbrıs sorunu konusunda savunduklarını da artık ezberledik. Ama savunulan fikirlerle bu pasaportları ceplerinde taşımaları çelişiyor. Belki şimdi kimse onları niçin aldınız diye sorgulama hakkına sahip değil ama, bu iş ortaya çıktıktan sonra yapacakları tek bir şey var o da pasaportları toplayıp Rum İçişleri Bakanlığı’na teslim etmeleri. Dün konuştuğumuz bakanlara da bunu söyledik, iade ederler ya da etmezler kendi bilecekleri iş. Birkaç gün önce de vurgulamıştık. Seçimler bu kez beklenenden daha zor ve çetin geçecek. Bira da bel altı olacak gibi geliyor bize. Umarız olmaz. Türkiye basını, daha doğrusu Star ve Yeni Şafak gazeteleri haberi ‘Çözüme hayır pasaporta evet’ başlıklarıyla duyurdular bu haberi, hem de sür manşetlerinde. KKTC’de Ergenekon olduğunu da bu gazeteler sürekli gündemde tutmaya çalışıyor. AKP’ye yakın oldukları da bilinen bir gerçek. Böyle olunca da aklımızdan ‘acaba Erdoğan, Eroğlu’na aba altından sopa mı gösteriyor’ diye de geçmiyor değil. Sonuçta Eroğlu daha bir kaç ay evvel halkın yüzde 45 onayını alarak tek başına hükümet olmuş bir partinin başkanı ve direkt değil de endirekt yollar mı diye geçiriyoruz aklımızdan. Geçen hafta ki bir yazımızda da vurguladık, bu seçimler kimse için çantada keklik değil diye. Öyle olacağı şimdi kesinleşti ve görüş öneri ve projelerden daha çok, seçimlerle ilgisiz alakasız olaylar gündeme gelecek bundan sonra da… Türkiye’den her iki taraf için gelen ekipler şimdiden araziye yayılıp hararetle çalışmaya başladılar. Öncelik psikolojik harekette ve kamuoyu bir şekilde bu tür haberlerle seçime hazır hale getirilmeye çalışılıyor. Bu hareketta Talat 1-0 öne geçti diyebiliriz. İlk golü atıp savunmaya geçer mi bilemeyiz ama şimdi de Eroğlu’nun beraberlik için bir şeyler yapacağı kesin gözüküyor. Seçim havası işte böylece başlamış oldu… Hakkımızda hayırlısı neyse o olsun!