Son yıllarda, batı ülkelerinde, özellikle ABD'de uygulanan İpotek Karşılığı Konut sahibi olma "Mortgage" sistemi, Türkiye'de de tartışılıyor. Ancak, ne var ki bir türlü uygulamaya geçilemiyor.

Aslında, Türkiye bu sistemin benzerini, eski yıllarda, başarı ile uygulamıştı, Emlak Bankası, özellikle, orta gelirli vatandaşlara, düşük faizli, uygun vadeli ev alma veya ev yenileme kredisi verirdi.

Bir memur ailenin çocuğu olarak, bizde, babamın görevi icabı bulunduğu İzmir'deki evimizi, bu krediyi kullanarak almıştık. Daha sonraki yıllarda, bu sistemi SSK'da uyguladı. DPT'de görev yaptığım yıllarda, DPT beni, ABD'ne yollayarak, burada biriken maaşım ve SSK konut kredisi birleşerek, 2 yıl sonra döndüğümde, Çankaya Mesa'da, 100 m2'lik yepyeni, bir daireyi, bizi bekler bulmuştuk;. Çokta mutlu olmuştuk...

Emlak Bankası ve SSK'nın başarı ile uyguladığı, bu ev edindirme programı, bir çok maaşla geçinen, orta gelirli aileyi konut sahibi yapmıştır.

Bizde işe yarayan, halka hizmet eden programlar, nedense ortadan kaldırılır. İşte, Emlak Bankası da, birkaç, vatan, millet, düşmanı hortumcunun eline geçti diye, o, hortumcuların  yakalarına yapışmak yerine, tümüyle konut kredisi veren bu banka ortadan kaldırıldı. Şimdi, yeni bir

sistem yaratmaya çalışılıyor.

Ekonomistler, yazarlar "konu karmaşıktır." Her şeyden önce Makro ekonomide, istikrar kalıcı olduğu inancı yerleşmeden konut kredisi verilmesi, iktisadi değildir, diyorlar, "Hayallere kapılırsak, kredi verenlerde, alanlarda üzülür" diyorlar. Devam ediyorlar: '"yasa çıkarılacak ne yapılacaktır? Konut Kredisi faizlerinin vergileri azaltılabilir, ama yasa ile otuz yıllık konut kredisi verilemez, "'kısa dönemde, kira öder gibi,  borç ödeyip ev sahibi olmak gerçekçi değildir." Bu görüşlere katılmak mümkün değildir. Sosyal refahı hedefleyen (ki tüm ekonomistlerce kabul edilen iktisat kuramı, Tüm iktisat teorilerinin, ferdi refaha dönük olamasıdır.) Bir toplumda, büyümenin, kalkınmanın nimetlerinin, toplumun tüm katmanlarına adil, eşit biçimde yaygınlaşması asıl hedeftir. Sosyal Refah Endikatörleri denilen, Sosyal güvenlik, Sosyal Hizmet, Sağlık, Eğitim, Çevre gibi, faktörlerin içinde, konutta vardır. Konut politikası vatandaşın, gücüne göre, sıcak, insanlık onuruna uygun, temiz, modern bir mekanda oturmasını hedefler.

İngiltere, Kuzey Avrupa ülkelerinde. Devlet Mortgage Sistemini veya Rent Rebates denilen kira yardımı sistemini uygular. Kira yardımı sistemi; Mortgage sistemine geçmeden, geçici olarak, devreye girer, asıl amaç, ferdi ev sahibi yapmaktır.

Türkiye'de, Mortgage, ipotek karşılığı kira öder gibi ev sahibi olabilme sistemini bir an önce devreye sokarak, bu konuda derhal yasa çıkarmak gerekir.

Mesele, bazı iktisatçıların konuya baktıkları gibi, Bankalarımızın fon, faiz, vade, kâr-zarar sorunu olmayıp, Sosyal Refah politikasını temel olan yaklaşımdır. Bu konu Devletin Sosyal refah hedefi yükümlülükleri içindedir. Yukarıda ifade ettiğim gibi, Türkiye Emlak Kredi Bankası vasıtası ile sistem evvelce uygulamış, binlerce aileyi ev sahibi yapmıştır. Emlak Kredi Bankasının verdiği, Ev Kredileri içinde batan, geri ödemeyen de pek olmamıştır. Bunu alanları hesabını, kitabını bilen, borcuna sadık, devlet memuru veya işçilerdir. Zaten, evde borç (kredi) ödendikten sonra, kredi kullananın kendi mülkü olmaktadır.

Bu sistemi, normal Ticari veya yatırım bankalarını kullanarak yürütmek, tabiatıyla mümkün değildir. Bu konu bir sosyal kalkınma projesi olup, Devlet tarafından tahsis edilen Fonları ve bu iş ile görevli bir ihtisaslaşmış bankayı (Finansman örgütünü) gerekli kılar. Bugün Toplu konut idaresi, neyi, hangi amaçla yaptığını bilmeden, plansız ve programsız bir çalışma içindedir. Bu nedenle de, ülkenin konut politikasına,  olması gereken katkıyı yapamamaktadır.

Türkiye daha önce başarı ile uyguladığı, Emlak Kredi Bankası modelini hatırlayıp, bu sisteme, özelikle ABD' de uygulanan Mortgage modelini monte edip, bir sosyal refah Devleti yaklaşımı olan, konut politikasını çözümlemelidir.