Ne güzel her hafta sonu müslüman aleminin birbirine güzel dileklerde bulunması.

Lakin bu dileklerde bulunurken;
Kuran’ın ilk emrinin “OKU”olduğunu;
Hz.Muhammed’in(S.A.V) eğitim-öğretime çok önem verdiğini;
Hz.Ali’nin:”bana bir kelime öğretenin kırk yıl kölesi olurum”dediğini;
Yani EĞİTİM-ÖĞRETİM’in önemini unutmamak gerekir.

Eğitim-öğretiminde tarikatlar,şıhlar-şeyhler eliyle değil çağdaş eğitim-öğretim olması gerekir.Ki maalesef tarikatların ve “dinci vakıfların”gücünü gitgide arttırdığını üzülerek seyretmekten başka elimizden bir şey gelmiyor. 

Çağdaş eğitim de ancak devletin tek elden yönettiği-düzenlediği MİLLİ-TEK eğitim ile olur.Kaldı ki özel okulların öğrencileri,velileri ve çalışanları nasıl mağdur ettiğini her gün basın-yayından takip ediyoruz.

ATATÜRK ne demişti:
“CEHALET İLE YAPILACAK SAVAŞ;YURDU İŞGAL ETMİŞ DÜŞMAN İLE YAPILACAK SAVAŞ KADAR ÖNEMLİDİR...”

TARİHE GİDELİM ;
İNANCIN VE ÇAĞDAŞ EĞİTİM-ÖĞRETİMİN GÜCÜNÜ TEKRAR GÖRELİM...
../...
1920 Temmuz ayı...
Yunan ordusu sırasıyla Balıkesir, Edremit, Bandırma ve Bursa'yı işgal etmiştir.
Türk halkı kan ağlamakta,kan kusmaktadır...

 O karanlık günlerde, zafere inanan bir tek Mustafa Kemal ve Mustafa Kemal’in arkadaşlarıdır.

Mütareke basınına  göre Mustafa Kemal hayalperesttir ve hatta “hain”dir.
En kötü iyimserlikle “Maceracı”dır.
İşgal kuvvetleri ve İstanbul hükümetine 
göre de,”isyancı bir çete başıdır...”

İşte memleket ve Türk milleti için çok karanlık olan o günlerde İsmail Habib, Mustafa Kemal Paşa'dan bir telgraf alır. 

1920’de yapılacak 
“Öğretmenler kongresi”çağrısıdır ,bu telgraf...

İsmail Habib'den dinleyelim:

"Telgraf bize Öğretmenler Kongresi'nin açılışını bildiriyordu. İhtimal, o telgraf sadece bir kongre açılışını bildiren bir haber ve bu hadiseyi, sadece iki yüz öğretmenin bir araya toplanmasından ibaret önemsiz bir olay sandık. 
Halbuki, kongrenin böyle bir zamanda öyle bir kimse tarafından açılması,kongreyi sıradan bir kongre olmaktan çıkardı, düşman bütün kuvvetiyle hayatımıza kast için taarruza kalkmışken bizim Ankara'da bütün öğretmenleri toplamamız, yakınımızda bütün tarihimizin en mühim ve en hayati bir harbi cereyan ederken 'Anafartalar' kahramanının öğretmenlere hitabe irad etmesi, ötede kanlı bir savaş yapılırken, beride istikbali kurtarmak isteyen bir meclis kurulması, hayır, bunda, takdir edemeyeceğimiz kadar bir ulviyet ve o harekette, insanı vecde düşürecek kadar yüksek ilâhîlik vardır.”
.../...
CEHALET İLE YAPILACAK SAVAŞ 
YURDU İŞGAL ETMİŞ DÜŞMAN İLE YAPILACAK SAVAŞ KADAR ÖNEMLİDİR...

"Silahla olduğu kadar dimağiyle de mücadele mecburiyetinde olan milletimizin bu ikinci sahada dahi birincisinde olduğu gibi zafer kazanacağından eminim."
ATATÜRK 

Saygı ile...

Av.Tülay Bekar