"KARAKUTU" adlı köşemiz haftada 3 gün Salı, Cuma, Pazar günleri 2. sayfadan yayınlanmaktadır. Bu hafta istisnai bir durum gelişti ve gazetemiz yönetimi köşemizi Çarşamba günü fazladan yayınlayarak noter kanalı ile gönderilen bir "düzeltme ve cevap metni"ne yer verdi. Yayınlanan "düzeltme ve cevap metni" 10 Mart 2006 Cuma günü "SAVCI "FERHAT SARIKAYA'NIN"NIN İDDİANAMESİ PKK-FETHULLAH GÜLEN İTTİFAKININ VE ABD-AB EMELLERİNİN İZ DÜŞÜMÜDÜR" başlıklı yazımız içeriğine karşılık olarak İstanbul 34. noterliği aracılığı ile 13 Mart 2006 tarihli ve "keşideci Fetullah Gülen" "vekili Av. Orhan Erdemli" imzalı yazı ile gönderilmiştir. Söz konusu"Düzeltme ve cevap metni" "KARAKUTU" adlı köşe ve adı-soyadım kullanılarak yayınlanmıştır. Gazete yönetimi bu yöndeki yayını 5187 sayılı Basın kanunun ilgili 14. madde gereği yapmıştır. Oysa Basın kanunun 14 maddesi "düzeltme ve cevap metni"nin yapılmasına yönelik ilgili kısım şöyledir; "ilgili yayının yer aldığı sayfa ve sütunlarda, aynı puntolarla ve aynı şekilde yayımlamak zorundadır". Söz konusu "cevap ve düzeltme metni"nin gazete yönetimi tarafından "KARAKUTU" köşe adı altında ve ad-soyadım kullanılarak yapılmış olması ilgili kanun maddesine göre fazladan yapılmış bir iştir. Çarşamba günü köşe adı ve ad-soyadımın kullanılarak yapılan "düzeltme ve cevap metni"nin yayınlanması rızam dışındadır ve aynı gün gazetede yayınlandıktan sonra bilgim olmuştur. Böylece "düzeltme ve cevap metni"nin yayınlanması gazete tasarrufunda olup şahsımla bir ilişkisi yoktur. 10 Mart tarihli "SAVCI "FERHAT SARIKAYA'NIN"NIN İDDİANAMESİ PKK-FETHULLAH GÜLEN İTTİFAKININ VE ABD-AB EMELLERİNİN İZ DÜŞÜMÜDÜR" yazımıza karşı, Fetullah Gülen vekili Av. Orhan Erdemli imzası ile noter aracılığı ile gönderilen "düzeltme ve cevap metni"ni köşe yazarı olarak dikkate almak durumunda değilim. Gazetemiz üzerine düşen yasal bir görevi yerine getirmiş olabilir ancak; 10 Mart tarihli yazımızın içeriğinin arkasında olduğumuzu altını çizerek tekrar belirtiyorum. Ülkenin içinde bulunduğu durumu dikkate aldığımızda bu "düzeltme ve cevap metni"ni yayınlamak bir köşe yazarı olarak yazdıklarımızı inkar etmek olacağı gibi, bu ülke topraklarında yaşamayan ve her türlü ihtiyacını ABD sınırları içerisinde karşılayan, her türlü savunmasını ABD topraklarından yapan, her türlü yazı ve fikri ABD topraklarından yaymaya devam eden, kısacası bu ülke ile sadece belli nedenlerden ötürü ilişkisi bulunan Fetullah Gülen'in ve vekili Av. Orhan Erdemlinin yazımızı düzeltme ve cevap verme hakkı olması her ne kadar kendilerine Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ve bu devletin yasalarının vermiş olduğu bir hak olsa da bu haklarını kullanmak istemelerini de normal buluyoruz. 5187 sayılı Basın Kanunu'nun 3. Maddesi aynen şöyledir; MADDE 3. - Basın özgürdür. Bu özgürlük; bilgi edinme, yayma, eleştirme, yorumlama ve eser yaratma haklarını içerir. Basın özgürlüğünün kullanılması ancak demokratik bir toplumun gereklerine uygun olarak; başkalarının şöhret ve haklarının, toplum sağlığının ve ahlâkının, millî güvenlik, kamu düzeni, kamu güvenliği ve toprak bütünlüğünün korunması, Devlet sırlarının açıklanmasının veya suç işlenmesinin önlenmesi, yargı gücünün otorite ve tarafsızlığının sağlanması amacıyla sınırlanabilir. Aynı kanunun muhatabı olarak ve ilgili maddeye dayanarak, bu ülkenin ve toprakların bir ferdi sonra bir köşe yazarı olarak, Fetullah Gülen ve vekili avukatının 10 Mart tarihli yazımıza düzeltme ve cevap metni göndermiş olması var olan iddialarımızı ve gerçekleri değiştirmemektedir. Bu konuda kendimizi düzeltmeye ihtiyacımız olmadığı inancındayız, beklentimiz karşı tarafın kendini düzeltmesidir. Devam edecek yazılarımızda Şemdinli olayları, bu olayların aktörleri ve diğer ayrıntıları, geçmişte ve bu gün devam eden ilişkiler ağı köşemizde açıklığa kavuşturulmaya devam edecektir. Bu günkü yazı hakkımızı bu küçük ayrıntıya zorunlu olarak yer vererek kullanmış olmamız bir düzeltme ve bir yere cevap değildir.