Tekrar merhaba can dostlarım!

Yüreğim yanıyor ATATÜRK ORMAN ÇİFTLİĞİ kuruluş yıldönümünde, hiç bir şeyi kalmayan “GAZİ ORMAN ÇİFTLİĞİ” için canım yanıyor...

Ve sana kızıyorum Ey Türk Halkım!

ATATÜRK’ÜMÜZÜN bıraktığı neye sahip çıkabildin???

Yakın zamanda -bir hukukçu olarak- özellikle “Karaman olayında”suçlu olduğunu düşündüğüm; (suçu olmasa bile ihmal,denetimsizlik var) Ensar Vakfı yöneticilerinden birinin ATATÜRK’ÜN bütün mirasını bıraktığı TÜRK TARİH KURUMU’NUN başına getirilmesi doğru değildi.

Ki O Başkanlık değişimi öncesi ATATÜRK’ÜN TÜRK TARİH KURUMU VE TÜRK DİL KURUMU’na bırakmış olduğu 1 Milyar dolar mirasın Varlık Fonuna aktarılacağı söylentileri dolaşıyordu.

...

Gelelim 1923 ANKARA’MIZA tarihte bugüne TÜRKİYE HALKI!

1923 yılında Başkent olan ANKARA’nda hiç yeşil alan yoktu!

Yaz sıcağında gölgesine sığınıp arkadaşlarınla sohbet edeceğin bir dalın yoktu!

ATATÜRK içinden sadece demiryolu geçen bataklık araziyi aldı,islah ettirdi ve senin için cennet haline getirdi;

Öyle ki içinde dinlenme parkları, yüzme havuzları, (Akdeniz, Karadeniz ,Ege Denizi ve Marmara Havuzları-adlar bile anlamlı) at biniş pisti,yürüyüş parkurları olan bir cennete...

5 MAYIS 1925 tarihinde Mustafa Kemal ATATÜRK, “toprağı İyileştirme nasıl mümkündür; kaliteli tarım-üretim ve doğru-verimli hayvancılık nasıl yapılır?” örnek olması için; 52 hektar bataklık-verimsiz-çorak araziyi “Çiftliğe”çevirtir...

Ama en önemlisi ANKARA HALKI için ANKARA yeşillensin, nefes alsın; ANKARALI sosyal, kültürel aktivite ve eğlencelerini gerçekleştirecek bir alana sahip olsun ister...

Bataklık, çorak toprakları alır; ATATÜRK ORMAN ÇİFTLİĞİ'ne dönüştürmenin hazırlıklarını başlatır.

Ve örnek bir ÇİFTLİĞE DÖNÜŞÜR; A.O.Ç...

20 yıl ve daha öncesini yaşayanlar, anıları olan Ankaralı'lar unutamazlar A.O.Ç 'ni...

Ankara'yı ziyaret edenler de, Anıtkabir, müzeler yanında A.O.Ç'deki hayvanat bahçesini gezmeden; orada bir çiftlik dondurması yemeden ayrılmazlardı Ankara'dan...

...

Benim de canım oğlum ile güzel bir anım var A.O.Ç’de.

Oğlum 1996 yılında 2-2.5 yaşında; güzel teyzesi ile birlikte hayvanat bahçesine götürelim dedik.

Ama Trene de binmek istiyor; 

Gar'dan trene bindik; hayvanat bahçesine geldik. Çok Mutlu oldu; kafasını sallayarak şarkı mırıldanıp durdu...

Devasa çınarlar, envai çeşit yeşillik arasında, Ankara'nın sıcağında yaz günü terlemedi bile.

Oğlum eve döndükten sonra;

Anneme şöyle anlattı hayvanat bahçesini:

"NANNANNE, HAYMANAT BAHÇESİ GÜZEL; MAMUN BANA DİL ÇIKARDI! BEN DE ONA!!! FİL ÇOK BÜYÜK; MEN KORKTU..."

Oğlumun heyecanı ve duyguları için, 5 mayıs 1925‘de çiftliğin kuruluş çalışmalarını başlatan ATA'ma minnet borçluyum; her konudaki minnet duygum gibi.

Şimdi ise oğlumun,evlenir; çocukları olur inşallah! gelecek nesli gezdirecek bir hayvanat bahçemiz yok ANKARA’MIZDA...

...

Bir şehrin gelişmişliği;

Yeşil alanları ile ölçülür.

Mustafa Kemal ATATÜRK:

Bataklık-sazlık olan ve kendisine hediye edilmiş olan arazide; özel bir statü ile modern tarım ve hayvancılık araştırmaları ve çalışmaları başlatarak ANKARA’YA nefes alacağı bir pencere kazandırmıştı...

Aynı zamanda, Ankara'nın ve Ankaralı'nın yeşille büyümesi, nefes alması ve Ankara'nın çağdaş kent görünümüne kazanması idi arzusu...

ATATÜRK HER GÜZEL ŞEYİ HALKI İÇİN İSTEMİŞ VE GERÇEKLEŞTİRMİŞ İDİ...

YOKDAN BİR ÜLKEYİ KURDUĞU VE TÜRK MİLLETİNE ARMAĞAN ETTİĞİ GİBİ!

YOKTAN ANKARA HALKINA A.O.Ç’Nİ ARMAĞAN ETMİŞTİ...

...

ATATÜRK 11 Haziran 1937'de

Özel çiftliklerini hazineye bırakır...

Şöyle der resmi yazısında:

"Çiftliklerin yararına dikkati çekmeye değer. Toprağın planlanması ve geliştirilmesi, çevrenin güzelleştirilmesi, eğlenme ve dinlenme amaçlarıyla halka açık alanların sağlanması bunlar arasındadır."

Ve şöyle devam eder:

"Mal ve mülk bana ağırlık veriyor. Bu çiftlikleri ulusuma armağan etmekle büyük bir ferahlık duyuyorum."

TARİH UNUTMAZ!

.../...

Gelinen noktada 

Atatürk'ün emaneti çiftlikler; Hukuk kuralları hiçe sayılarak talan edilmiş durumdadır.

Artık Ankara'da bir hayvanat bahçemiz YOK uzun zamandır...

ATATÜRK ORMAN ÇİFTLİĞİ'de talan edilmiş durumda;

En sonda çiftliğin batısına  hiç bir işe yaramayacak; halen işletilemeyen; ucube demir-çelik yığını gözüken TEMA PARKI yapıldı.

YEŞİLLİK KALMADI; her metrekaredeki yeşillikler YOK edildi...

Halbuki Ankara'nın etrafında o kadar çorak arazi varken yeşilliğin yokedilmesi;

Yapılanların hiç de iyiniyetli olmadığını gösteriyor...

GELECEĞİ YOK ETMEK TAM DA BU;

GELECEĞE KATKI KOYMAK YERİNE;

GELECEKTEN ÇALMAK DA...

Ne yazık ki

5 MAYIS 1925’de,

Yeşil, taze başlayan tarih yaprağı;

Şimdi; sararmış, kurumuş, kararmış durumda...

EY HALKIM SAHİP ÇIKAMADIN ÇÜNKÜ!

Şimdi eskinin güzel resimlerine bakıp, hayal kurabilirsin ancak!