Değerli okuyucular

Bugünkü yazımı yazarken yüreğim düğüm düğüm. Konuşmak istiyor yüreğim fakat bir evladın annesinin celladı olmasından duyduğum acının verdiği o hissiyatla maalesef konuşacak en kötü şeylerin üst üste binip tükendiğimiz bir durumu yaşıyoruz.

Bir anne kolay mı anne oluyor? Çocuklar havadan, sudan mı geliyor? Anlayamadık. Anne deyince kalp atışlarımızın hızlandığını görürüz. Fakat oralı olmayız. Çünkü "anne" kutsal bir varlıktır. Anneleri sağ olanlar " nasıl olsa hergün birbirimizi görüyoruz" derler. Hiç düşündüler mi ki, birgün annesiz kalacaklarını ve o "anne" kelimesine hasret olacaklarını... Her şey varken ne tatsız oluyor değil mi?

İşte bir annenin celladı oğlu olunca, söylenecek her kelime anlamsız kalacak. Belki çok anne katili olan evlatlar oldu, fakat annesini defalarca kez bıçaklayıp sonradan başını gövdesinden ayırıp bir poşette koyup balkondan aşağıya atan tek cani bu olsa gerek.

Birde sanki iyi birşey yapmış gibi balkondan çevresine bakıp şov yapan bir oğul. Bu evlat mı? Hangi evlat anne katili olmak ister? Beli ki aldığı madde onu bu hale getirmiştir.

Uyuşturucu bağımlısı olan bu cani, kansız yaratık, kim bilir bu kadına nasıl işkenceler yapıyordu? O da anne ya, hiç şikayete bulunmamış olsa gerek olaylar bu duruma gelmiştir. Cefakar anneler... Evlat olunca susup, lal olan anneler! Ne yazık ki, kocadan, evlattan şiddet gören, öldürülen kadınların geldiği son durum bu.

Evet, evlat suçlu fakat madalyonun arka yüzüne baktığımızda bunu uyuşturucu batağına sürükleyen bunu anne katili yapan kimler? Uyuşturucu baronları değil mi? Ya da işsiz avanak avanak dolaştığı için kötü arkadaş kurbanı değil mı? Bunun gibi uyuşturucu batağına sürüklenen milyonlarca insan var. Ve gençleri daha kolay kandırıp batağa sürüklüyorlar. Gençler girdiği uyuşturucu batağında cebelenirken, diğer taraftan da onlarla birlikte perişan ve çaresiz kalan aileler. Anne- babaların gözleri önünde bitip giden yavruları...Durum çok vahim! Gençlerin eğitimden soğuduğunu, kolay para kazanmanın peşine düştüklerini görmekteyiz. Öyle bir dönem de yaşıyoruz ki gençlerin ilimden, bilimden uzaklaştığı, aile diye bir kurumun yok olduğunu görüyoruz.

Çocuklar dünyaya geldiğinde anneye- babaya,"gözünüz aydın, hayırlı bir evlat olur inşallah" derler ya, bu da doğarken annesine muhakkak söylemişlerdi. Kadın, nereden bilsin ki celladı doğmuştu. Sözün bittiği yerdeyiz.

Allah'a emanet olun.