Bilim ve Ütopya Dergisinin Mayıs sayısında "Atatürk'ün El Yazılarıyla Timur Rönesansı" işlenmiş. Konuyla ilgili olarak ulusal strateji merkezinde Sn. Şule Perinçek ve Sn. Dr. Veysel Yıldız'ı dinledik. Son derece önemli bilgiler verdiler.  

Bilim ve Ütopya Dergisi Sn. Özcan Buze'nin Genel Yayın Yönetmeni olmasından sonra ciddi bir hamle yaptı. Kaşgarlı Mahmut, Göktürk Parası, Kariz sulama sistemleri, Timur gibi başlıklarla milli köklerimizle devrimci atılımı kaynaştıracak tarihsel bir bağlantı kurulması ileriye yönelik hamlelerin tarihsel köklere dayanması vizyonu başarıyla uygulanmaktadır.  

Sn. Buze'nin dergiye getirdiği en önemli misyon; halkla kaynaşan, tarihsel geçmişi geleceğin temeli gören ve bu temel üzerine yeni bir ilmi ve atılımcı ruh aşılayan araştırma ve keşfetme ruhu ile Kemalist devrimi tarihi mihverine tekrar oturtarak tekrar hamle yapmak...  

Gördüğüm kadarıyla Bilim ve Ütopya batının bilimsel, teknolojik gelişmelerinden yararlanmakla birlikte kendi tarihimize ve bizzat kendimize oryantalist mantıkla bakmayı red etmektedir. Bu bakış tarzı Sn. Buze'nin batıyı çok yakından tanımasıyla da yakından ilgilidir. Nitekim dergi kısa zaman süreci içinde Türk aydınlarını aşağılık psikolojisinden kurtaracak temel değerleri savunarak vizyon üstüne vizyon, hamle üstüne hamle yapmakta, milli tarihimizin karanlık yönlerini açığa çıkartmakta, batıdan üstün yönlerimizi bir bir araştırarak vurgulamaktadır. Sn. Buze din, tarih, sosyoloji, sosyal strüktür, iktisat tarihi, felsefe ve medeniyet hamlelerine bakış açısından tamamen milli ve orjinal bir süreç takip etmekte. Batının üstünlüğü fasaryasına dayalı bütün tarih ve sosyal yapı tezlerini (içtimaiyat) red etmektedir. Bilim ve Ütopya Dergisi daha birkaç sayı içinde ciddi ilim çevrelerinde yankılar uyandıran belgeleri gün yüzüne çıkartarak milletimize kaybettirilen özgüven duygusunu yeniden canlandırmayı başarmıştır. Bizce Sn. Buze'nin bundan sonraki süreç içinde batının Türk tarihine ve Türk'e bakış açısını irdeleyen (oryantalist bakışı) çözümleme süreçlerini açığa çıkartacak yeni yazı dizileriyle kendi kendimizi nasıl hor ve hakir gördüğümüzü aydınlatmaya devam etmesi gerekiyor. Özellikle dinimize, tarihimize, ecdadımıza yönelik bakış açıları, tarihi onların sınıflandırmasına göre ilk, orta, yeniçağ, yakın çağ olarak kabul etmemiz bir takım tanım ve kavramlarımızı onların bakışıyla yorumlamamız merkezi devlet kurma, düzenli ordu ve teşkilat yapıları konusunda batıdan daha üstün ve ezici geçmişe sahip olmak noktasında olmamıza rağmen kendimizi ilkel ve medeniyet öncesi süreçlerde sanmamız yanlışlıklarına karşı değerli fikir adamı Sn. Buze'nin devrimci atılım ve buluşlarda bulunacağından şüphem yoktur.  

Sn. Tuncay Özkan'dan dinlediğim bir belgesel olayı ile ilgili bir örnek vererek yazıma son vermek istiyorum. Ormanda vahşi köpekler dört bir yandan bir geyiğe saldırırlar. Geyik var gücü ile kaçar. Kaçtığı istikametten de başka köpekler saldırıya geçerler. Kaçacak bir yer kalmayınca hayvan panikler. Her yandan saldıran köpekler bir darbe ile geyiği devirirler. Başlarlar kuyruk tarafından yemeye dikkat ediniz geyiği boğmazlar geyik sadece yere düşmüştür. Etrafı seyretmektedir. Etrafındaki onlarca köpek kuyruğunu bağarsaklarını bacaklarını kopartarak çekiştire çekiştire yemektedir. Geyik kaçmayı bırakın etrafa mutlu mutlu bakmaktadır. Bunun nedenini bilim adamları şöyle açıklamaktadır; Kovalama esnasında korkudan yere düşen geyiğin trioid bezi salgısını artırarak endrofin hormonunu harekete geçirmekte bu da seroksin etkisi yaratarak mutluluk duygusu vermekte diri diri parçalanırken bırakın acı duymayı hayvan mutluluk içinde yenmektedir. İşte T.C'i bu durumdadır. Batının ideolojik, siyasi, ekonomik baskıları karşısında herşeyini, müesseselerini, tarihini, ekonomisini teslim etmekte, kendi kendisini red etmektedir. İşte bu ortamda Sn. Özcan Buze, Bilim ve Ütopya Dergisi kanalıyla yeniden kendine dönüş, yeniden bizi biz olarak görme, yeniden üstünlüğümüzün temellerine inme sürecini başlatmış kısa zamanda gençlikte özgüven tekrar oluşmaya başlamıştır. Bunu hazmedemeyen emperyalist batı bu gelişmeye kızıl elma koalisyonu adını vererek engelleme ve karalama yoluna başvurmuştur. Bizce Sn. Buze tek başına bir ordu ve bu millete sahip çıkma noktasında önemli bir misyon adamıdır. Başaracağına olan inancım tamdır. Kendisine saygılar sunuyorum.  

(devamı var)