Beraat… İnkarcının birisi, alimin birine şu üç soruyu sorar: 1-Allah varsa bana göster. 2-Her işi Allah yaratıyor da neden suçlu ceza görür? 3-Şeytan ateşten yaratıldığı halde ona cehennem ateşi nasıl etki yapabilir? Alim bu soruları soğukkanlılıkla dinler. Sonra da yerden bir kerpiç parçası alıp inkarcının başına vurur. Başı yarılan inkarcı soluğu mahkemede alır. Hakim, alime sorar: - Bunun başına kerpiç vurmuşsun öyle mi? - Bana üç soru sormuştu, ben sorularına karşılık kerpici vurdum. - Nasıl? - Anlatayım. Allah varsa bana göster demişti. Başının ağrıdığını iddia ediyorsa göstersin. İkinci olarak da her şeyi Allah yaratıyorsa suçlu neden ceza görsün dedi. Madem öyle, niçin beni mahkemeye veriyor. Üçüncü olarak da ateşten yaratılan şeytana cehennem ateşi nasıl etki yapar diye sordu. Cevabını aldı. Topraktan yaratılan kendisine, yine topraktan olan kerpiç nasıl etki yapıyor? Bu cevaplardan sonra alim beraat eder. Kontenjan… Hayvanat bahçesinde duran yaşlı bir aslanla, özgür olan genç bir aslan arkadaş olmuşlar. Genç aslan, “artık yiyecek peşinden koşmak istemiyorum” diyerek, hayvanat bahçesindeki yaşlı aslandan, kendisini de hayvanat bahçesine aldırmasını istemiş. Birkaç gün sonra, genç aslan da hayvanat bahçesine kabul edilmiş. İlk gün yemekte, yaşlı aslana et, genç olana muz gelmiş. Aynı şey ikinci gün de olmuş. 10-15 gün yemekler böyle olunca, genç aslan artık sıkılmış ve yaşlı aslana sormuş: -”Niye sana yemekte et veriliyor da bana muz veriliyor?” -”Vallahi boşta aslan kadrosu yoktu, bakıcılarla konuştum, seni maymun kontenjanından işe aldılar...” Çocukluk… Babası İspanya’nın en ağır siyasi cezalarının verildiği bir hapishanede mahkumdu küçük kızın .Fırsat bulduğu her hafta sonu babasını ziyaret için annesiyle birlikte hapishaneye giderdi. Yine bir ziyarete giderken babası için çizdiği resmi yanında götürdü ancak hapishane kurallarına göre özgürlüğü çağrıştıran her türlü şeyin mahkumlara verilmesi yasaktı. Bu sebeple kağıda çizdiği kuş resmini kabul etmemişler ve oracıkta yırtmışlardı... Çok üzülmüştü küçük kız... Babasına söyledi bunu, o da “üzülme kızım, yine çizersin; bu sefer çizdiklerine dikkat edersin olur mu?”dedi. Küçük kız diğer ziyaretinde babasına yeni bir resim çizip götürdü. Bu sefer kuş yerine bir ağaç ve üzerine siyah minik benekler çizmişti. Babası keyifle resme baktı ve sordu: “Hmmm! Ne güzel bir ağaç bu! Üzerindeki benekler ne? Portakal mı? Küçük kız babasına eğilerek,sessizce: “Hşşşşt! O benekler ağacın içinde saklanan kuşların gözleri!.....”