Birbirinden güzel şarkıları ve muhteşem sahne performansıyla Tarabya’nın gözde yıldızlarındandı… Öyle ki, onu dinlemek için aylar önceden yer ayırmak gerekiyordu. Çünkü her gece tüm masalar onu dinlemeye gelenlerle dolup taşıyordu…  O şarkılarıyla kalbimizi okşamaya devam ediyor. Elazığ^da dünyaya gelen  Arif Susam,15 albüm yaptı, 4 sinema ve vido filminde başrol oynadı… İstanbul Üniversitesi Klasik Batı Müziği bölümünde 8 yıl yalnız başına okuyan sanatçı, “6 yaşındayken ailemle beraber İstanbul’a göç ettik. Ama annem burada, şehirde yapamadı. Babamı da aldı, Elazığ’a döndü. Tek başıma burada kaldım. Tabii ki zor, anne-baba yok. Ağlıyordum. Çocuğum, 11 yaşındayım. Herkesin ailesi İstanbul’daydı. Tatillerde okul boşalırdı. Ben koskoca okulda tek başıma kalırdım. ”diyor…  Piano, sibemol klarnet, alto saksafon, tenor saksafon  çalan Arif Susam ile dününü bugününü konuştuk. Haydi buyurun bu keyifli sohbete…

MÜZİK HAYATINIZ NASIL BAŞLADI?
Ben  1956 yılında Elazığ’da dünyaya geldim. Müziğe karşı büyük bir hevesim vardı. O nedenle ilkokuldan sonra İstanbul Konservatuarı’na girdim. Sekiz sene klasik batı müziği eğitimi gördüm. Ondan sonra çeşitli orkestralarda çalışmaya başladım. Dört enstrüman çalıyordum. Özellikle piyanom çok iyiydi. Askerlik bitince, Zarifler’in yanındaki Palet 1 Restoran’dan teklif geldi, kabul ettim. O zaman müşteriler genelde turistti, onlara klasik batı müziğinden örnekler çalıyordum. Benden önce de Kenan Doğulu’nun babası Yurdaer Doğulu çalışıyordu orada. Şimdi bazı arkadaşlar “Tarabya’da önce biz başladık” diyorlar ama hayır, Tarabya’da ilk başlayan Nejat Alp’tır. Bu maziyi kimse bilmez. O zamanlar kimse yoktu Tarabya’da.


BİR ÇOCUK İÇİN YALNIZ KALMAK ÇOK ZORDU

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ KLASİK BATI MÜZİĞİ BÖLÜMÜNDE KAÇ YIL OKUDUNUZ?

Tam sekiz yıl… Henüz 6 yaşındayken ailemle beraber İstanbul’a göç ettik. Ama annem burada, şehirde yapamadı. Babamı da aldı, Elazığ’a geri döndü. Durum böyle olunca Tek başıma burada kaldım. Tabii ki zor, anne-baba yok. Ağlıyordum. Çocuğum, 11 yaşındayım. Herkesin ailesi İstanbul’daydı. Tatillerde okul boşalırdı. Ben koskoca okulda tek başıma kalırdım. Bir çocuk için gerçekten çok zordu hem de çok. Ancak okumam gerekiyordu, okumak için de bu zorluğa göğüs germek gerekiyordum. Öyle de yaptım. Tüm zorluklara göğüs gerdim. Anne- baba özlemi çeke çeke okudum.


TAVERNA MÜZİĞİNİ TÜRKİYE’YE TANITAN KİM?

Aslında bu tarz müziği Türkiye’ye tanıtan, tavernanın efsane ismi  merhum Ferdi Özbeğen’dir. Çünkü Ferdi Özbeğen bir long play yaptı. Ondan iyi piyanistler yok muydu? Vardı ama onları İstanbul sosyetesi ve Tarabya’ya gelenler tanıyordu. Ferdi Özbeğen taverna müziğinde bir çığır açtı, ardından bizler geldik. Ha bu arada Ümit Besen’i de unutmayalım tabii. Ümit Besen’den sonra biz kaset olayında patladık ve ülkede tanındık ama Tarabya’daki en eski isimler Nejat ve benim.


TARABYA’DA 14 YIL SAHNE ALDIM

VATANİ GÖREVİNİZİ NEREDE YAPTINIZ?

Ben 1977 yılında askerliğini İstanbul Yeniköy Kalender Orduevi’ nde orkestra şefi olarak yaptım.


TARABYA’DA KAÇ YIL SAHNE AALDINIZ?

Tarabya’da  tam 14 yıl sahne aldım. Ben 1982 yılında Tarabya”da Köşem “Restaurant”da tek başıma pianomla programlara başladım ve biraz öncede belirttiğim gibi uzun yıllar devam ettim. 5 yıl kadar Kumkapı Kordon Restaurant’ta sahne aldım. (Gülerek konuşmasına devam ediyor…)Kumkapı Kordon’da hala sahne almaya devam ediyorum.


İLK ALBÜMÜNÜZÜ NE ZAMAN YAPTINIZ?

Bir gün beni Şahin Özer aradı. Bana ‘Senin sahnede yaptığın olayı kaset yapalım’ dedi. Bu benim kafama pek yatmadı. Şahin Özer’e ‘ya senin paran çok ya da aklın yok’ dedim. Neyse bu konuşmanın sonucunda albüm yapmaya karar verdik  1984 yılında ilk kasetim için stüdyoya girdim. Kasette şarkıların arasına alkışları koyduk. Kaseti gönderdiğimiz birçok depo ‘Bu tutmaz’ dedi. Ama birden kaset tuttu ve o dönem ilk kasetin 500-600 bin sattı. Müzikseverler albümü beğenmişti. İkinci kasetim ‘Tavernada Yıldönümü’ ise promosyonsuz 1,5 milyon sattı.


YILDÖNÜMÜ KASETİMLE ŞÖHRETİ YAKALADIM

YANİ YILDÖNÜMÜ ALBÜMÜYLE Mİ MEŞHUR OLDUNUZ?

Evet 1984 yılında piyasaya çıkardığımız bu albümümle milyonların sevdiği sanatçı haline geldim, şöhreti yakaladım.  

  


SAKIP SABANCI SİZE HAYRANDI HANGİ ŞARKILARINIZI BEĞENİYORDU?

Evet  bana hayrandı Allah gani gani rahmet eylesin. Sakıp Sabancı beni daha önce dinliyormuş. Benim ‘Kara Kara Kapkara’ şarkımı çok seviyormuş. Hanımına söylüyormuş. Benimle buluşmak istemiş. Sakıp Sabancı beni hanlarına çağırdı, bütün gün beni ağırladı. Gezdirdi beni, nasıl bu hale geldiklerini anlattı. Köşeye de bir klavye koymuş. ‘Bana çalsana’ dedi. Sonra gazete manşetlerine  ‘TavernaSA’ diye yazıldı.


4 SİNEMA FİLMİNDE OYNADIM

KAÇ SİNEMA FİLMİNİZ VAR?

Benim 4 tane filmim var. Filmlerim de albümlerim giibi ilgi görmüştü. Sahne yoğunluğum nedeniyle oyunculuğa zaman ayıracak vaktim yoktu. Bütün bu koşturmaların arasına dört film sığdırdım.


FİLMLERİNİZİN İSİMLERİ NE?
1987 yılında  Kader Utansın,1988  yılında Hatıram Olsun, 1990 yılında  Herşeyi Bitirdik, 1990 yılında  Benimi Buldun, 2000  yılında  Veda Gecesi filmlerini çektik.


KAÇ YILINDA EVLENDİNİZ?
1980 yılında evlendim  ve 2 erkek çocuğum var.


PANDEMİ İÇİN NELER SÖYLEYECEK SİNİZ?
Son 2 yılı aşkındır tüm dünyayı etkisi altına alan ve insanların ölümüne neden olan COVİD-19 belasından inşallah en yakın zamanda kurtulur ve normal hayatımıza geçeriz. İnsanların kurallara çok dikkat etmesi ve aşılarını yaptırması gerekiyor. İnşallah yakın gelecekte sevenlerimle sağlıklı günlerde yeniden hiç ara vermeden birlikte olmaya devam edeceğiz.

Bu keyifli röportaj için çok teşekkürler Arif bey.

Ben teşekkür ederim Habib bey…