Geçen yıl 13 Mayıs’ta sona eren konser sezonu, 4 Ekim 2012 akşamı, Aya İrini’nin şaheser ve gizemli atmosferi ve akustiği içinde tekrar başladı.
Ben konser saatinden bir süre önce, Aya İrini’ye gittim. Yanında açılan tarihi karakol binasının Restoran bölümünde, nefis Osmanlı yemeklerini yedim ve eşsiz manzaraya bakarak, konser öncesi içeceğimi yudumladım. Daha sonra, konserin icra edildiği Aya İrini’ye geçtim ve yerime oturdum. Hemen ifade edeyim ki, bu tarihi atmosfer içinde, klasik müzik konserlerinin icra edilmesi insanı büyülemektedir. Bu iş devam edeceğine göre, dinleyicilerin oturduğu ve şuanda fevkalade rahatsız olan ve arkaya yaslanınca kırılan koltukların, iyi bir hale getirilmesi, mümkünse yenilenmesi gerekir. Denizbank’ı İstanbul Devlet Senfoni Orkestrasına yaptığı sponsorluktan dolayı kutluyorum. Ancak, Denizbank himmet edip, Aya İrini müzesinin koltuklarını, iyi bir duruma getirirse, minnettar kalırım.
Şef Adrew Greenwood yönetiminde Devlet Senfoni Orkestrası Sostokovic’in Festival Uvertürünü seslendirdi. Daha sonra Japonların Virtuözü Akiko Suwana, S. Seans’ın Keman Konçertosunu, büyük bir başarı ile icra etti. Konserin son bölümünde ise DSO, A. Khochoturianın Spekteus Bale suitini çaldı. Her zaman ifade ediyorum, İstanbul Senfoni Orkestrası, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası, diğer şehir senfoni ve flarmoni orkestraları, Borusan, Akbank Orkestraları gibi dünyanın sayılı sanat toplulukları arasındadır. Türk Batı müziği sanatçıları bana göre dünya çapında sanatçılardır.
Ben müziğin akışı içinde, başka alemlere ve uzak denizlere dalmışken, hep Büyük Atatürk’ü düşünürüm. Bu sanatçı çocuklar, Atatürk’ün çocuklarıdır. Son on yılda Türkiye’de sanat, özellikle klasik batı müziği, opera ve bale, tiyatro büyük ihmale ve hatta tahribata uğramıştır. Sanatçıların ödenekleri kesilmiş, maaşları azaltılmış, özlük hakları budanmış, eser icra edecekleri salonları elinden alınmış sanatçılar orada burada konser veren göçebelere dönüştürülmüşlerdir. Mevcutlarından, farklı bir insan olduğuna inanmak istediğim, Kültür Bakanı Sn. Günay’ın çabalarına rağmen, bunlar yapılmaktadır. Sn. Günay’ın insiyatifi ile Atatürk Kültür Merkezi’nin, gerçek bir kültür ve sanat abidesi olarak, biran önce hizmete girmesini bekliyorum.
Türkiye Büyük Millet Meclisinde, Milletvekili olarak görev yaptığım dönemlerde sanat ve sanatçılara karşı olanlarla mücadele ettim. Onlara, hakettikleri cevapları gerek Plan-Bütçe Komisyonunda, gerekse TBMM Genel Kurulunda verdim. (Bkn. İstanbul Milletvekili Sn. Selçuk Maruflu’nun konuşmaları/TBMM-Tutanakları) Senfoni orkestralarında, opera ve balede, tiyatrolarda bulunan gerçek sanatçı olan bu insanlar, kolay kolay yetişmiyorlar. Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk, “Efendiler, Mebus, Vekil, hatta Cumhurbaşkanı olabilirsiniz, ancak sanatçı olamazsınız. Sanatçı kolay kolay yetişmez ve bu Allah vergisi bir kabiliyettir, herkese de nasip olmaz” demiştir. Yaşamı boyunca eşi ile bir defa klasik müzik konserine, tiyatroya, opera ve baleye gitmemiş ve eşiyle bir defa dansetmemiş insanlarla nasıl mücadele edilecektir.
Geçen yıl İngiltere’deydim, Londra’ya ayak bastığımda hemen Barbican Hall’da performe edilen Klasik Müzik konserlerine bilet alırım. Eşimle birlikte Barbican Hall’a gitmek üzere, sıradan bir taksiye bindim. Şoför’e “lütfen bizi Barbican Hall’a götür”, dedim. İngiliz şoför bana; “Ben dün akşam ordaydım, Mozart, Brams ve Beethoven’ı dinledim” dedi. Merak ediyorum, acaba, Türkiye’de sıradan bir taksi şoförü ne zaman klasik müzik konserlerine gider? Klasik müzik sevdalısı, sanatsever insanlar her türlü zorluğa olumsuz salon koşullarına ve hava şartlarına rağmen, ceplerinden para harcayarak, bu konserlere opera ve baleye gidiyorlar.
Caddebostan Atatürk Kültür Merkezinde aramızdan 5 yıl önce ayrılan Büyük Heykeltraş Sn. Prof. Dr.  Tankut Öktem’e ait, sanat hayatının tüm dönemlerine ışık tutmayı amaçlayan bir sergi açılmıştır. Tankut Öktem, Türkiye’nin yetiştirdiği büyük Heykeltraşlardan birisidir ve sayıları fevkalade azdır. Tankut Öktem’i bundan 5 yıl önce, insan kılığında dolaşan bir yaratığın sebep olduğu kaza nedeniyle kaybettik. Bu büyük sanatçıyı öldüren kişi yaşıyor ve topluma hiçbir faydası yok. Oysa, Tankut Öktem”i en verimli çağında yitirdik.
Yeni konser sezonunun tüm klasik batı müziği severlere hayırlı olmasını diliyorum.