Geçen hafta tam bayramı bitirmişiz ve Pandemi yasakları gevşetilmiş, konserler tiyatrolar yavaş yavaş kıpırdamaya başlıyor diye azda olsa sevinmeye başlamışken önüme bir video geldi. Sevgili dostum Tuğba Özay iki gözü iki çeşme ağlamaktan gözleri şişmiş, ne olur yalvarıyorum yardım edin diye Manavgattan haykırırken görünce içimden bişeyler koptu… Bir sonraki videosundan da yüzüne kısmi bir felç geldiğini de öğrendik. Tuğba’nın bu haykırışlarının ardından onlarca yüzlerce videolar ve paylaşımlar gelmeye başladı. Akdeniz yanıyordu ve inanılmaz bir şekilde her dakika farklı bir yerden yangın haberi gelirken farklı farklı videolarla da yangın için yardım haykırışları da geliyordu… Yanan ormanlarımızın haddi hesabı yok. Yanan hayvanlarımızın haddi hesabı yok ve yanan habitata mı yanalım kaybettiğimiz canlara mı yanalım şaşırdık. Heryerde yangın söndürme uçakları için yorumlar yapılırken yetkililerden cevap geldi. Yanan orman arazilerini hemen ağaçlandırıcağız diye ama gelin görün ki daha önce yanan bir orman arazisine yapılan 5 yıldızlı hotel bile yanma tehlikesi geçirdi. Hal böyle olunca bu açıklamalar yüreklere su serpmekten çok uzakta kalıyor tabiki…  Bir çok sanatçı da yangınlar konusunda sosyal paylaşım sitelerinden endişelerini dile getirirken artık bıçak kemiğe dayanmış bir şekilde yorumlarını yapıyorlardı ve birçok sanatçı #helpTurkey başlığı ile ingilizce ve türkçe imdat çağrısı yaptılar. Ben bu satırları yazarken hala hiçbir yerde tam olarak yangınlar kontrol altına alınmış değil ve tam tersine yüzden fazla bölgede yangın haberleri gelmeye devam ediyor… Yani sözün bittiği yerdeyiz allah yardımcımız olsun…