ABD Kandil dağına veya başka PKK kampına bir operasyon yapabilir mi? Cevap tabiî ki hayır. Çünkü ABD zaten Irak'ta direnişçilerin saldırıları karşısında yeterince kayıplar vererek ezilirken PKK terör örgütün kendisine düşman eder mi? ABD Ordusunun PKK terör örgütüne karşı askeri operasyonunun muhtemel sonuçları ve ABD ordusunun operasyon yetenekleri şöyledir;

1. ABD, Irak'ta ordusuna karşı yürütülen direnişçi saldırıları kendi ülkesinde propaganda aracı olarak kullanmaktadır ve halkına "eğer Irak'ta bu silahlı mücadeleye devam etmezse, savaşı bu coğrafyada sürdürmezse bu saldırıları ABD halkının kendi topraklarında yaşayacağını söylemektedir" bu durumda neden halkına açıklayamayacağı yeni bir düşman yaratsın.

2. ABD bu saldırılar devam ederken aynı zamanda PKK terör örgütüne operasyon yaparsa, üstelik bu operasyonlar PKK'nın lider kadrosunu hedef alırsa PKK terör örgütü de mevcut diğer saldırganlar gibi ABD ordusuna karşı silahlı eylemlere başlar ki ABD ordusu bu durumu göğüsleyemez.

3. ABD Ordusunun Kandil dağına yapacağı bir operasyon kendisi için ağır kayıplar vermesi demektir, ABD bu kayıpları göze alamaz.

4. ABD Ordusunun Kandil dağı ve diğer kamplara yapacağı operasyon önce yoğun hava saldırıları gerektirir ki bu saldırı lider kadro dışında kalan teröristleri de imha edeceğinden böyle bir saldırıyı yapmayı tercih etmez. Zaten ABD PKK'nın lider kadrosunu imha etmeyi düşünmüyor ve zaten bunu yapmaya çekinir.

5. ABD Ordusu PKK ile birebir silahlı çatışmaya giremez çünkü ABD ordusunun böyle bir tecrübesi ve yeteneği yok.

6. ABD bu operasyonu peşmerge gücü ile yapmak ister ki peşmerge bu operasyonu siyasten desteklemeyeceği gibi askeri güç olarak da yeterli olamaz, peşmerge her zaman PKK terör örgütünden korkmuştur.

7.  Peşmerge Irak kuzeyinde başta Türkmenler olmak üzere Aaplar ve diğer etnik gruplar üzerine uyguladığı baskı ve şiddet uygulamasına devam edebilmek ve Türk ordusunun Irak'ta kendi bölgesinden uzak tutmak için PKK terör örgütünü kalkan olarak bölgede bulunmasını istemektedir. PKK, KDP, KYB ve hatta ABD ordusu için TSK'nın sınır ötesi harekatında öne sürülecek ve TSK'yı oyalayacak en uygun silahlı güçtür. Bu nedenle hiçbiri PKK'ya karşı operasyon yapmaz.

8. Bu koşullar altında ABD hem KDP hem KYB'yi karşısına alacak ve özellikle Irak kuzeyinde ABD için sıkıntı yaratacak siyasi ve askeri bir süreci başlatmak istemez ve bu bölgede yalnız kalmayı göze alamaz.

9. ABD'nin bu operasyonu başlatması ile PKK terör örgütünü de El-kaide gibi küresel örgütü kapsamına alması gerekecektir ki ABD küresel terörün ilk hedefinin kendi ülkesinin olduğunu savunmaktadır. Zaman zaman İspanya, İngiltere gibi ülkelerinde küresel teröre maruz kaldığı doğrultuda terör olaylarının olması ise ABD'ye göre ikincil bir dururumdur. ABD küresel terörün ilk hedefinin kendisi olduğu inancının yaygın olarak benimsenmesini tercih eder. Bu durum kendisine her zaman saldırı hakkı verecektir. ABD'nin PKK'ya karşı bir operasyon başlatması aynı zamanda Avrupa'yı da rahatsız edeceği oldukça açıktır.

10. Başta ABD olmak üzere KDP ve KYB, Türkiye'nin PKK karşıtı operasyonu sonucunda Türkmenler için önemli maddi ve manevi güç etkisi yaratacağını ve bu durumun kendi çıkarlarına devam eden dengeleri olumsuz yönde etkileyeceğini bilmektedirler. TSK'nın sınır ötesi operasyonu sonrasında, TSK'nın, Türkmenlere baskı ve şiddet uygulanıyor gerekçesi ile KDP ve KYB peşmergelerine karşı da harekat yapabileceği KDP ve KYB kadar ABD içinde hakim düşüncedir. Aynı zamanda, başından beri ABD ordusunun Irak kuzeyinde TSK'nın bulunmasını istemediği gerçeği ile düşünürsek, bu yeni operasyon bahanesi ile TSK'nın bölgede yerleşeceği ve bu durumun dengeleri bozacağı düşüncesi hakimdir  

ABD'nin PKK'ya karşı operasyon yapmama gerekçeleri bu kadar çokken, Türkiye'nin PKK'ya karşı operasyonu yapma gerekçelerini de o denli çok olduğu ortadadır.

TSK'nın PKK'ya karşı Irak kuzeyinde bir operasyon yapması ile sıcak takibe girişmesi arasında küçük farklar vardır ama TSK her iki hareket tarzını uygulayabilme yeteneğine sahiptir.

Türkiye'nin Irak kuzeyinde PKK'ya karşı askeri operasyonunun muhtemel sonuçları ve TSK'nın operasyon yetenekleri şöyledir.

1. Türkiye yirmi yıldır edindiği bilgi ve tecrübe ile sınır ötesi PKK'ya karşı operasyon yapabilecek yegâne ordudur.

2. Türkiye PKK'ya karşı yapacağı sınır ötesi operasyon ile %-80-85 oranında başarı elde edebilir. Zaten son altı-yedi yıldır yeni yapılanma içerinse giren ve lider kadro arasında derin sürtüşmeler yaşanan PKK içerisinde bu operasyon TSK için %30-35 oranında başarı ile sonuçlansa bile örgüt süratle yok olmaya başlayacaktır.

3.  TSK, Irak kuzeyine yapacağı bir operasyon sırasında KDP ve KYB peşmergeleri ile %60-70 olasılıkla bir çatışmaya girecektir. Bu çatışma kısa süre içerisinde ABD ordusu ile çatışma süreci başlatabilir. ABD ordusu bu durumda önce avantajlı olacaktır ve kendisinden önce arazinin kuzeyinde yer alan PKK ve her iki peşmerge gücünün TSK'yı oyalaması sayesinde geçici bir süre büyük fayda elde edecektir.

4. Zaten Irak kuzey bölümünün altında yoğun direniş ile karşı karşıya olan ABD ordusu moral ve fizik güç olarak yıpranmış olduğundan bu avantajı kısa sürede zafiyete dönüşecektir. Özellikle ABD ordusu içinde Türk askeriyle çatışma ihtimali en kısa sürede ABD askeri üzerinde soğuk duş etkisi yaratacaktır ve ABD askeri büyük moral kaybedecektir.

5. Bu süreçte TSK'nın aynı zamanda sınır içinde devam ettiği operasyonlarının insan haklarına aykırı ilan edilme riski bu durum karşısında daha fazla artacaktır. Bunu bahane den ABD ve AB'nin Türkiye içinde BM barış gücünün görev almasını talep etme olasılığı yükselecektir.

6. BM'nin Türkiye içinde bir barış gücü görevlendirmesi dolaylı olarak ABD'ye İran'a karşı harekat yapabileceği en elverişli coğrafya olan doğu sınırını kontrol etme şansı verecektir.

7. TSK sınır ötesi operasyonuna ilk önce kandil dağı ve çevresindeki araziyi hedef olarak yerleştireceği için İran bu durumdan rahatsız olacaktır. Kandil dağının diğer yüzü İran'dır. İran bu operasyonun daha sonra ABD ile devam edebilme ihtimaline karşı tedirgin olmaktadır.

8. İran bu riski yok etmek için PKK'nın kendi içine kaçmasına göz yumabilecektir.

9. PKK terör örgütünün önceki yılarda olduğu gibi yükselme imkanı yoktur. İçeride kısa sürede örgüt militanları imha olma riski taşımaktadır.

10. Önceki yıllarda olduğu gibi başarılı yükseliş elde edemeyen PKK terör örgütünün elinde şimdi yeni avantajlar bulunmaktadır. Son yıllarda terör yasasında yapılan değişiklik bu avantajlardan en önemlisi iken güvenlik güçleri için ise dezavantaj oluşturmaktadır. Bir başka önemli avantaj ise; yeni demokratik açılımlar gereği, eski örgüt yanlılarının ve örgütle işbirliği içinde olan siyasilerin elde bulundurdukları yasal hakların sağlayacağı avantajlar örgüt eylemleri ile birleştirilerek ülke aleyhine yeni durumlar oluşabilecektir.

11. PKK bu süreçte eylemsellikten elde etmek istediği başarı oranı çok düşüktür. Esas başarıyı yakalamak istediği nokta ise; eylemsel girişimlerini, bazı sivil toplum örgütleri, taraftarı olan siyasi gruplar ve bazı akademik çevreler sayesinde sosyal ve siyasi alanda elde edecekleri kazanımlarla birleştirmektir.

Günümüzde değişkenleri bu kadar çok olan Türkiye'nin terörle mücadele sürecinde ülkeyi zora sokan bu koşulların nedeni 1999 yılından bu yana PKK ya karşı operasyon yapılmamasıdır. PKK terör örgütünün sözde ateş-kes çağırısı resmi olarak "devlet terör örgüt ile anlaşma yapmaz" diye reddedilmiş ancak PKK'nın ateş kes teklifi gayri resmi olarak sessizce kabul edilmiştir.1993 yılında aynı durum yaşanmış, örgüt ateş-kes durumunu iptal ettiği anda 33 erimiz otobüs yolculuğu sırasında katledilmiştir. Şimdi ise farklı bir durumu yaşamıyoruz.

En önemli durum ise TSK'nın 1999 sonrası ateş-kes nedeni ile ortadan kaybolan PKK terör örgütüne karşı operasyonlar yapmaması ve operasyonel birliklerinin üs bölgesinde hareketsiz kalmasıdır. Bu nedenle TSK uzun sürede kazandığı tecrübeyi bu kısa sürede pratiğe koyamamıştır.  Bu durum geçicidir. TSK edindiği bu bilgi ve tecrübeyi kaybetmiş değildir, en kısa sürede dağarcığından çıkarıp pratiğe dökebilir.