Sevgili Önce Vatan Gazetesinin Değerli Okuyucuları Merhabalar; 

‘TÜRK SİNEMASINI GEÇMİŞTEN GELECEĞE TAŞIYANLAR’ ÖDÜLLENDİRİLDİ 

Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü himayelerinde SE-SAM’ın 32. yılı ve Türk Sineması’nın 104. yılı olması sebebiyle ‘Türk Sinemasını Geçmişten Geleceğe Taşıyanlar’ ödül töreni önceki akşam Grand Pera'da gerçekleştirildi. Türk sinemasının 104. yılında Yeşilçam'a adını altın harflerle yazdıran 104 kişinin ödüle layık bulunduğu gece yıldızlar geçidine dönüştü. Cüneyt Arkın, eşi Betül Arkın, oğlu Kaan ve eşi Aslı Cüreklibatur, Ediz Hun, Aydan Şener, Orhan Gencebay - Sevim Emre, Serdar Gökhan, Engin Çağlar, İzzet Günay, Selda Alkor, Belkıs Özener, Süleyman Turan, Şemsi İnkaya, Suzan Avcı, Suna Selen, Meral Konrad, Devlet  Devrim, Nilüfer Aydan, Ferdi Tayfur'un kızı Tuğçe Tayfur, Selami Şahin'in kızı İrem Şahin, Şükrü Avşar, Erkan Özerman ve daha pek çok Türk sinemasına damga vurmuş isim katıldı.İş, sanat ve cemiyet dünyasının önde gelen isimlerinin katıldığı geceyi yaptığı işler ile medya sektörüne damgalarını vuran, aynı zamanda Se-Sam ikinci başkanlığı görevini de yürüten Hakan Türkşen ile Nur Türkşen sundu.

Türk sineması Hollywood’a uzanıyor

Yurt içi ve Yurt dışında yaptıkları işlerle oldukça beğeni kazanan ünlü senarist ve yazar Nur Türkşen ile yapımcı oyuncu Hakan Türkşen gecenin sunuculuğu yaparken, sahne öncesi basın mensuplarının sorularını yanıtladılar; 'Türk sinemasının en büyük organizasyonlarından biri olan Türk sinemasını geçmişten geleceğe taşıyanlar ödül töreni çok heyecan verici. Türk sineması bildiğiniz gibi 104. yaşını kutluyor. Böyle bir geceye bizi sunucu olarak seçmelerinden dolayı hem Se-sam yönetimine, hem de Kültür Bakanlığına teşekkürlerimizi sunuyoruz. Çok heyecanlıyızi Türk sinemasının bütün duayenleri burada çünkü' dediler. 

Gazetecilerin Fahriye Evcen ile Cannes'da yaptıkları toplantıyı hatırlatmaları ve 'Sizi sürekli Cannes, Monte Carlo, Amerika'da ünlü isimlerde görüyoruz. Yurt dışında bir proje gerçekleşecek mi? sorusuna 'Çok yakın zamanda bir Amerika projemiz var. Türkiye'de başlayıp Los Angelas'a giden bir proje bu. hem Türk hem Hollywood'lu oyuncular var. Nur hanımda orada küçük bir rol alacak' diye konuştular.

“Telif yasasını bakan onayladı”

Se-Sam birinci başkanı Yılmaz Atadeniz; '80 ülkeye satılan dizilerin gerçek sahibi sizlersiniz. Bu yolu sizler açtınız. Hepinize çok teşekkür ediyorum' dedi ve Telif hakları müjdesini verdi. Yasanın bakanın masasında olduğunu, onun onaylayarak Meclis’e sunduğunu belirtti.

'”Azrail beni unuttu”

Ödülünü almaya sahneye çıkan Cüneyt Arkın; 'Son yılların en mutlu gününü yaşıyorum bugün. Tüm eski dostlarımı görmek o kadar mutlu etti ki beni, bilemezseniz. Her filmde dövdüğüm kişiler var ya, bensiz film çekilirdi ama onlarsız film çekilmezdi. Onlar sinemanın kahramanlarıydı. Onları gördüm, hayatım boyunca bu geceyi unutmayacağım, Zaten bir şey kalmadı da... Ne çok insan kaybetmişiz üzülerek izledim az önce, Azrail beni unuttu...' diye konuşarak herkesi hüzne boğdu.

“Türk sinemasının son starı Nurgül”

Gecede türk sinemasının usta ismi Selda Alkor, ‘Asmalı Konak’ dizisinde birlikte oynadığı Nurgül Yeşilçay’ın bir röportajında “Beni Selda Alkor’la karşı karşıya getirmeyin. Ne diyorsa doğrudur, sakın” açıklamasına Alkor, “Bence Nurgül türk sinemasına gelmiş son stardır. Çok güzel bir kadın, kamera onu çok seviyor, perde onu çok seviyor ve de iyi de bir oyuncu dolayısıyla benim Nurgül’le hiçbir şeyim olamaz çalışıyor çocuk, biz birbirimize yakın olduk ana kız gibi asla kırgınlığım yok” diyerek cevap verdi.

“Müzikle sinema zaten kardeştir”

Orhan Gencebay aldığı ödül için herkese teşekkür ederek: 'İlk filmimi Lütfü (Akad) ağabeyimle yaptım. 36 film yapabildim. Sinemaya büyük bir saygıyla gereğini yapmaya çalıştım. Müzikle sinema zaten kardeştir. Bundan sonra olmalı diye düşündüğüm bazı filmler var. İnşallah hepsini yaparız. Herkese teşekkür ediyorum. Berhudar olun...' dedi.

İzzet Günay ile Selda Alkor arasında sahnede oldukça neşeli anlar yaşandı. Yıllar sonra sahnede birbirine sarılan ikiliden Günay; 'Magazinlere çıkmayalım şimdi' dedi. Alkor ise; 'Bunca sene çıkmadı bundan sonrada çıkmaz' diyerek herkese kahkaha attırdı. 

Daha sonra Ediz Hun'a ödülünü vermek üzere sahnede bekleyen İzzet Günay yine bombayı patlattı; 'Ediz'cim yanlış adama düştün. Ediz, hep hanımlardan ödül almayı tercih eder' demesiyle tüm salon kahkahalara boğuldu.

Ediz Hun: 'Sanata değer vermeyen toplumlar asla yükselemez' diye konuştu.

Şemsi İnkaya dizlerinin üzerine çökerek Aydan Şener’e ödülü takdim etti. 

Aydan Şener: 'Ben hiç beyaz perdede olmadım, hep beyazcam da insanların karşısına geçtim. Ancak tüm filmleri 3er 5er kez izledim. Herkese çok teşekkür ederim' diye konuştu.

Süleyman Turan: 'Yılmaz Atadeniz, Türkiye’nin Spielberg'idir. Eğerki bizde şartlar iyi olsaydı, Spielberg'e  Amerika’nın Yılmaz Atadeniz'i diyecektik.' diye konuştu.

DOSTLUK İÇİN YARIŞAN FİLMLER ÖDÜLLERİNİ ALDI

Fethi Gemuhluoğlu’nun “dostluk” felsefesinden yola çıkan Uluslararası Dostluk Kısa Film Festivali üç günlük bir yolculuğun ardından sona erdi. Cumhurbaşkanlığı Himayelerinde, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Sinema Genel Müdürlüğü ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi destekleri ile Balkon Film organizasyonunda bu yıl ilki 14-15-16 Aralık 2018 tarihlerinde İstanbul’da düzenlenen Uluslararası Dostluk Kısa Film Festivali çok özel bir ödül töreniyle sona erdi. 16 Aralık Pazar akşamı Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda gerçekleşen ödül törenini oyuncu Irmak Örnek ile oyuncu Mert Yavuzcan sunarken festival Anjelika Akbar’ın muhteşem konseriyle başladı. Uluslararası Dostluk Kısa Film Festivali kapanış töreninde sahneye ilk olarak Festival Başkanı Faysal Soysal geldi. Soysal, öncelikle festival destekçilerine teşekkür etti.  Çalışmaların çok fazla ülkeden ilgi gördüğünü ve Türkiye’nin son yıllarda insanı yardım ile dostluk konusunda bir öncü olduğunun altını çizen Soysal, sözlerine şöyle devam etti: ‘80 ülkeden 800’ün üzerinde başvuru aldık. Sanıyorum başka bir ülkede böyle bir festival bu kadar ilgi görmezdi. Çünkü Türkiye'nin özellikle son yıllarda insani yardım, paylaşma ve dostluk konusunda dünyaya örnek, öncü olduğu ortadadır." Gecede ilk olarak Yaşam Boyu Dostluk Ödülleri takdim edildi.Fethi Gemuhluoğlu'nun "dostluk" felsefesinden yola çıkarak düzenlenen festivalde, "Yaşam Boyu Dostluk Ödülleri" sinema ve tiyatro sanatçısı Süleyman Turan, yapımcı ve yönetmen Biket İlhan ile yönetmen Reis Çelik'e takdim edildi. Eski Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ömer Arısoy da konuşmasında gecede beraber olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirirken sinemanın dostlukların geliştiği ve paylaşıldığı bir alan olduğuna dikkati çekerek, kısa filmlerin iyi bir kitabın çarpıcı özeti olarak gördüğünü ifade etti. Festivalin Genel Sanat Yönetmeni Lütfi Şen ise konuşmasında şunları ifade etti: ‘Bu festival her şey bizim gönlümüzden doğarak başka gönüllere değsin diye yaptığımız bir festival. Bugün izlediğimiz filmlerde, okuduğumuz hikayelerde, dinlediğimiz şiirlerde bir kişinin inanılmaz katısı var. O kişi bu sanatsal dönüşümlerle bize ulaşan bir kişi. Fethi Gemuhluoğlu. Bu festivalin esin kaynağı. Anadolu’nun bu mayasını dünyaya taşımak zorundayız. Bu festival büyük bir emekle buraya geldi. Bu festivalin kaybedeni yok. Dostluk için atılan her adım çok önemlidir. İlk yılı olmasına rağmen bu festivale 80 farklı ülkeden film geldi. Bu büyük bir adım. Dünyayı dostluk kurtaracak.’ Törene katılan İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültür Daire Başkanı Rıdvan Duran da Mevlana'nın "Dost acı söyleyen değildir, acıyı tatlı söyleyebilendir." Sözüyle konuşmasına başladı. Duran: "Bu güzel geceye imza atan Fethi Gemuhluoğlu, gönül adamlığı, samimiyeti, inceliği ve her şeyden önemlisi dostluğu ile hafızalara kazınan mümtaz bir insandır.”dedi. Festivalin "Kısa Metraj Film Yarışması" kategorisinde birincilik ödülüne İran'dan "The Sea Swells" filmiyle Amir Gholami, ikinciliğe Kazakistan'dan "The Last Teacher" filmiyle Alan Rakhmetaliyev, üçünlüğe ise İran'dan "Hedieh" filmiyle Sahar Sotoodeh değer görüldü. Mansiyon ödüllerinde de birincilik Fransa'dan "Arthur Rambo" kısa filmiyle yönetmen Guillaume Levil'e, ikincilik ise Türkiye'den "Naftalin" filmiyle Furkan Daşbilek'e verildi. Törende "Fethi Gemuhluoğlu Özel Ödülü"nü de Türkiye'den "Gümüş" filmiyle Deniz Telek aldı.  Ödül töreninin sonunda besteci, müzisyen Anjelika Akbar film müziklerinden oluşan mini bir konser daha verdi. Bu programıbugün ilk defa seyirciyle buluşturduğunu ifade eden Akbar şunları dile getirdi: ‘Sevdiğimiz filmleri ve fragmanları özenle birleştirerek kimi zaman film müzikleriyle kimi zaman kendi melodilerimle bir araya getirerek güzel bir kompozisyon yaptık. Sinema küçüklüğümden beri benim içimde hissettiğim bir sanat dalı. Sizi Türk ve Dünya sinemasının filmleriyle ve müzikleriyle başbaşa bırakıyorum.’

Saygılarımla…

Sağlıcakla Kalın ama Sevgisiz Kalmayın…