Bu hafta sonu tatilde olacağım İnşaaallah!!!! Yorucu geçen bir yıldan sonra bu tatile çok ihtiyacım var. Bu yazıyı kaleme alırken aklımın bir köşesini de bu fikir meşgul ediyor. Nedense kendimi çok bunalmış, daralmış hissediyorum. Eee, ne de olsa bu kentte yaşamak zor zanaat! Uğurlusu uğursuzu, denlisi, densizi, haklısı, haksızı, iş bileni, bilmeyeni herkes bu şehirde. Sanki tek suçlu bu şehir gibi oldu, oysa eminim o da şöyle bir silkelenip barındırdığı tüm kötülüklerden arınmak isterdi. Bu hafta bir çeşitleme yapmak istdim ve kısa kısa çeşitli meselelere deyinmek istiyorum. İlk konu pittbul sahipleri. Bu insanlar başkalarının hayatını nasıl bu kadar tehlikeye atabilirler bilmiyorum. Bu hayvanlar korkunç yırtıcı, asla insan dostu olmayan yaratıklar. Bu hayvanları besleyip üstelik bir de tasmasız “hayvancağız bunaldı, dolaşsın” edasıyla salıvermek, bilinçsiz yapılan bir eylem olmasa gerek. En son gerçekleşen vakada ise televizyonlardan tanıdığımız bir isim oldukça ciddi bir kaza atlattı. Bu konuda kişileri düzeyli davranmaya, aynı işlemin kendilerine yapılması durumunu düşünmeye davet ediyorum. Bu mesele hayvanseverlik şemsiyesine sığınıp, affedilmeyi bekleyemecek kadar ciddi ve ölümcül sonuçları olacak kadar ürkütücü bir olay. Ancak apartman dairesinde yılan bile besleyen bir toplum olarak sözlerimi dikkate alacak kaç pittbull sahibi çıkacak bilemiyorum. İkinci mesele gönlüne göre araç süren, tüm cadde, sokak ve bilumum şehir mekânlarını kendi zevkine göre kullananlar... Kurallara uyulmadığı sürece birarada yaşamamız imkânsız. Oysa bu tip şahıslar girilmez sokaklara girip, tek yönlü yolda hayatımızı tehlikeye attıkları gibi, bir de utanmadan doğru yolda giden size, bana söz söyleme densizliğini de gösteriyorlar. Bir başka grup da sürat delisi. Böyle tiplerin kesinlikle önünde araç kullanmamak gerekiyor. Yoksa mutlaka sizi taciz ediyorlar, keyfinizi kaçırmak için arabanazın 10-15 cm gerisinde seyrediyorlar. Bu insanlara da trafik cezası verilmesi gerektiğini düşünüyorum. Hem de en ağırından ki, caydırıcı olsun. Çünkü bunlar trafik teröristi... Üçüncü mesele bir konserde bilet yerine atık malzemenin kabul edilmiş olması. Bence dahiyane bir fikir. Ne kadar çevreci bir girişim. Yalnız bu durumda konser veren ekibin masrafları nasıl karşılanıyor onu bilemiyorum ama bu davranışı taktir ediyorum. Dördüncü ve son mesele minibüs şoförleri. Özellikle Şemsettin Günaltay Caddesi’nde Kadıköy-Pendik hattı minibüsçülerine hem trafik eğitimi hem de davranış eğitimi verlimeli. Canının istediği noktada müşteri almak veya indirmek, Guiness Rekorlar kitabına aday olacak kadar müşteri tıkıştırmayı başarmak, cadde üzerinde yürüyen şahısların da potansiyel müşteri olduğunu düşünüp arabayı her 5 mt’de durdurmak, kırmızı ışığın anlamını başka hiçbir ülkede olmayan bir manaya (geç) getirmek ve daha niceleri. Bu işi icra etmek de zor elbette ama herkes aklına estiği gibi davranmamalı. Bence denetimi olmayan bir kurumda performans düşer. Bu hizmet nasıl veriliyor denetlenmeli. Minibüsçüler özeleştiri yapıp hizmet kalitelerini arttırmayı düşünmeliler. İyi tatiller!!!!!!! [email protected]