Bazen ülkemde, çevremde iyi şeyler olduğunu veya olabileceğini fark ediyorum ve içim huzur doluyor. Bazen de üst üste gelen olumsuzluklar tüm bu güzel düşüncelerimi alıp gidiyor. Sanırım duymuşsunuzdur, sigara artık kamuya açık alanlarda, restoran, kafe, sinema vb yerlerde içilemeyecek. Bunu ilk duyduğumda çok memnun oldum, çünkü yıllardır sigara içmeyen biri olarak sigara içenlerin mecbur bırakması nedeniyle yoğun bir pasif içici oldum. Kendim için bu meseleyi zamanla içime sindirmiş ve sigara içmemenin değil de içmenin bir hak olduğunu kabullenmiştim.. Taa ki kızım doğana kadar.... Onun doğumu benim bu yanlışı fark etmeme neden oldu ve aslında doğru olanın sigara içmeyenlerin de temiz havalı bir mekanda bulunabilme hakkı olduğunu gösterdi.. Bu farkındalıktan sonra kızımla gittiğimiz her yerde sigara içilmeyen mekanlar aradık. Çoğunda komik uygulamalarla karşılaştık. İki masa yanyana, biri sigara içilen diğeri içilmeyen. Fark ne? Tavandaki havalandırma, masanın yanındaki pencere vs vs. Daha kuytuda, daha geride, nerdeyse en istenmeyen noktada kalan masalarda, kimi zaman daha soğuk veya sıcak ortamlarda geçirdik zamanımızı. Çünkü sigara içmek kişinin hakkı...İşletme sahibi de ne yapsın, gelirinden olacak değil ya, maksat müşteri memnuniyeti şemsiyesine sığınıp “ee herkes sigara içiyor ben engel olamıyorum, siz isterseniz kapı kenarında oturun, duman gelmez” şeklinde çözümlerle bastırıldık hep. Ama şimdi, ne olduysa bizim gibi düşünenler arttı (!) ve bahsettiğim bu sosyal alanlarda sigara içilmeyecek. Önce çok memnun oldum, ama sonra bunun yine güzel bir düş olduğunu anladım. Nasıl trafikte kişi girilmez yola girmeyi kendine ait bir hak olarak görüyorsa, o yolun tek yönlü olduğu hatırlatıldığında kaba kuvvete kadar varan terbiye sınırlarını aşan laflar edebiliyorsa, burada da aynı şeyler olacaktır. Üstelik bu zehiri kendi çocuklarına reva görenler olduğunu da unutmamak gerek. Ben oyun parkında bile ağzındaki sigarayı söndürme zahmetine girmeyen, salıncakta sallanan çocuğunun açık havada olması nedeniyle etkilenmediğini iddia eden, etraftakileri ise hiç görmeyen ebeveynler biliyorum. Otobüs durağında beklerken bile sigara içen kişi durakta bekleyenleri rahatsız edebileceğini asla düşünmüyor. Durak çatısı dışına ancak rahatsız olan, dumandan boğulan ben ve benim gibiler gitmek zorunda oluyor. Ama asla o sigarasını tüttüren muhterem değil. Örnekleri çoğaltmak hatta daha trajikomik olanlarını eklemek mümkün. Belki sizler de farkındasınızdır, ama aldırış etmemek işinize geliyordur. İşte bu ortamda sigarasız mekanlar olacağını düşünmek mümkün mü? Bunu yasanın sağlamasını beklemek çokça iyimserlik değil mi? Üstelik madalyonun bir başka yüzünde de alım satım piyasası dururken bu yasak uygulama şansı bulur mu?. Birileri ha bire sigara üretiyor!... İster üstüne sağlığa zararlı yaz ister yazma, fark eden yok, çünkü kimse bu yazıyı dikkate almıyor. Bu üretim niye kesilemiyor? Madem bunun azı da çoğu da zarar üretimin kaldırılması, kısıtlanması gerekmez mi? Yine paranın gücü beliriyor ve bu sorulara cevap bile aranmıyor. Şimdi sonuca geliyorum: Huzurum yine kaçacak ve ben yine hakkı elinden alınan grupta kalacağım değil mi?