YARALANAN IRAK TÜRKLERİ ANKARA'DA, UTANIYORUM
Selçuk MARUFLU
Geçen hafta Kerkük'te Amirli Bölgesinde, Iraklı Türk kardeşlerimize yönelik katliamda 150 kişinin hayatını kaybettiği, 250 kişinin bazıları ağır olmak üzere yaralandığı haberi gelmiştir.
Irak Türklerinin Başkanı Sn. Ergenç, "Bu Türklere yönelik bir katliamdır" demiştir.
Ben daha önce yazdığım bir yazımda, Irak'ta Türklere yönelik katliamları ifade etmiştim. Ağır konuşuyorum. Çocuk, kadın, genç, yaşlı demeden Türkler öldürülüyor, kafanıza iyice girsin diye, Türkmen değil, Türkler diyorum!
Bir tarafta işkence edilen, hakir görülen, adam yerine konulmayan, bu hafta olduğu gibi öldürülen Türkler öte yanda Ortadoğu'nun en güçlü, NATO içinde ABD'den sonra en kuvvetli orduya sahip Türkiye.
Türkiye bu katliamları seyrediyor, kılını kıpırdatmıyor. Ben utanıyorum, üzüntü duyuyorum ve esef ediyorum. Ayıptır, vicdansızlıktır, günahtır, yazıktır.
Türkiye, Ortadoğu ve Irak'ta nereden nereye geriledi, geldi. Ordumuzun sınırda hazır olduğu söyleniyor. Ancak nedense harekete geçilemiyor. Türkiye seçimlere kilitlenmiş, aman ne olursa olsun ben kazanayım, kapağı TBMM'ne atayım sevdasında... Akan insan kanı, işlenen insanlık ayıbı, seçimlerden daha önemli ve öncelikli değil mi? Nerelerden nerelere geldik, bu katliam basın ve medyada yer almadı bile. Basın/medya kimin bikinisi güzel, kimin selüliti var, yok bu işlerle meşgul...
Biz üniversitedeyken (Mülkiye) Kıbrıs'ta, Türklerin yaşadıkları dış ülkelerde böyle bir olay olunca Atatürk ve Türk Bayrağını alır, sokaklara fırlar yeri göğü inletirdik. Şehitler, Irak'ta öldürülen Türkler Vaka-ı Adiye oldu. Türk milletini kanıksattılar. Bakıyorum iktidara oynayan siyasi parti liderleri, meydan, tv konuşmalarında Irak'ta öldürülen Türklere yer bile vermiyorlar. Çok yazık şüphesiz, Atatürk'ün partisi olduğu iddiasında olan bir parti aslında olayların bu noktaya gelmesinde inkâr edilemeyecek, kendi hatalı tutumunun rolü olduğundan sesini çıkaramıyor.
Eğer 1 Mart Tezkeresini reddetmeselerdi, bugün Türk Ordusu, Kuzey Irak'ta Türk kardeşlerim ile kucaklaşacak ve PKK'yı ve Kürt grupları bitirecekti.
ABD'de karşısında değil, yanında olacaktır. Peki, iktidar partisi 1 Mart Tezkeresi'nin geçmesi için neden ciddi tutum izlemedi ve grup kararı almadı. Genel Kurmay Başkanı soruyor. Kuzey Irak'a girersek, nereye kadar gideriz, Kürt gruplarla karşılaşırsak ne olur, ABD ile çatışmaya girersek ne olur. Asker, askeri yönden hazırlığını yapar, ancak yukarıdaki hususlar hükümetin, TBMM'nin karar vereceği hayati konulardır.
Öte yandan görev süresi 16 Mayıs 2007'de bittiği halde Çankaya'da oturan Sn. Cumhurbaşkanı var. Haydi diyelim iktidar siyasi partiler, seçim telaşına düştüler. Seçimle ilgisi olmayan Devlet Başkanı hem Milli Güvenlik Kurulu’nun hem de Bakanlar Kurulu’nun başı olarak neden bu olaylara vaziyet etmez.
Maalesef seçimlerde Türk halkı özellikle dış politikada Türkiye'yi zaafa düşürmüş olan iktidar ile 1 Mart Tezkeresini bloke ve sabote ederek siyaset yaptığını sanan ana muhalefet partisinin arasına sıkışmış durumda. Seçimlerde bunlardan başka alternatif yok. Bu ortamda içte ve dışta kaderine ehliyet ve dirayetle ciddi olarak el koyacak liberal-merkez kendi kendini bitirdi ve Türk halkını bunlara muhtaç etti.
Yorumlar