RÖPORTAJ: YAŞAR ŞENYÜZ

Onun çocukluğu doğduğu şehir olan Antakya’da geçti.O günleri bize anlatırken; Eğer karşı evde doğsaydım Hristiyan, yan evde doğsaydım Yahudi olacaktım ama ben doğduğum evde Müslüman olaral doğmuş oldum. Biz arkadaşlarımızla birbirimizin inançlarına ve adetlerine saygılı olmayı öğrenerek büyüdük. Üniversite okumaya şehir dışına gidinceye kadar da bütün dünyanın her sokağında bizim mahalle gibi farklı kültürlerin bir arada yaşayabildiğini sanıyordum. Üniversite ortaminda Türkiye’nin her coğrafi bölgesinden gelen arkadaşlarım vardı, kendi kültür ve inanclarını beraberlerinde getirmisti ve ülkemizin bu muhteşem çeşitliliğini, güzelliğini ilk defa o zaman gördüm. Dünyanin sadece bizim çocukluğumuzu yaşadığımız yerden çok daha da farkli kültürlerden, inançlardan ve ideolijilerden oluştuğunu öğrenmiş oldum.

Bize çocukluğunu bu şekilde anlatan Ali Kara ile 10 sene kadar önce Katar Doha ‘da tanışmıştım. O zaman kendisi Tekfen İnşaat’ta çok önemli bir görevde çalışıyordu ve modern Katar ülkesinin o muhteşem otoyollarını inşa eden ekipte muhendislik işleri koordinatoru olarak çalışıyordu. Kendisi ile Katar‘a ait birçok fotoğraf belgeseli konusunda çalışırak daha yakından tanıma şansım olmuştu. Şimdi ne mi yapıyor. O şimdi Türk pasaportu ile Katar devletinde resmi olarak çalışan üst düzey bir mühendis yönetici.  En büyük hobisi ise ülkemizde yetişen genç mühendislere kendi başarı hikayesini anlatarak onlara yol gösterici olmak. Türk iş adamlarının Katar’da iş yapmalarının yolunu açmak, Onunla gerçekleştirdiğim bu röportajı hazırlarken ben çok büyük bir keyif aldım,  Sanırım sizde keyifle okuyacaksınız.

Sevgili dostum ben cevaplarını biliyorum ama seni tanımayan okuyucularımız için  Ali Kara kimdir, nasıl bir çocukluk yaşadı ve eğitim hayatında neler gördü bize anlatabilirmisin?

Öncelikle bu röportajin gercekleşmesinden dolayı memnuniyetim söylemek istiyorum. Çocukluğum kendi halinde ev ve okul arasınd gidip gelen biraz haylaz biraz meraklı, doğayı çok seven  ve evimizin hemen arkasında olan dağları, tepeleri gezen birisi olarak geçti. Dağlarda fosil kalıntıları bulur, çiçekler toplar ve onları kurutup ansiklopedilerden Latince isimlerini öğrenmeye çalisirdim. Ama hiçbir zamanda bulamazdım. Üniversite eğitimime kadar Antakya dışına pek çıkmadım, 2000 yılında Ondokuz Mayis Üniversitesi’nden İnşaat Mühendisi olarak mezun oldum, hemen ardindan Çukurova Üniversitesi’nde Yüksek Lisans yaptım.

Üniversiteden mezun oldun. Senin hayattan hayallerin beklentilerin neydi ama gerçek hayatta seni neler bekliyordu?

Üniversite’den mezun olduktan sonra bilimsel çalışmalar ve arastırmalar yapmak için üniversitede kalmak istiyordum. Ama iş hayatina girince üniversitede bilimsel çalismalarının yanı sıra santiyelerde veya proje ofislerinde çalısmanın çok önemli olduğunu gördüm Bir anlamda bisiklete binmek için veya yüzmeyi öğrenmek icin bilfiil bu işin içinde olmak gerekiyor. Bu yüzden  iş  hayatına ağırlık verdim. Bu arada bilimsel araştirmalara ara vermeksizin devam ettim. Avrupa ve Amerika’daki konferanslara , sempozyumlara katılımcı oldum, daha sonra ben sunumlar yapmaya başladım.

İlk  yurt dışı mesleki deneyimini Kuveyt’te yaşadın ve sonrasinda Katar’a gectin. Mühendislik anlamında kendine çok şey kattın bunları anlatabilir misin?

Kuveyt’e 2005 yılında gittim, ilk günlerde biraz zorluk yaşadım çünkü önceki mesleki çalışmalarım bina, fabrika projelerinin hesap ve çizimlerinden oluşuyordu, Kuveyt’te çöl içinde petrol depolama tesisi projelendirmesi ve insaatları yapıyorduk. Petrol bilgim sadece Türkiye’de görmüş olduğum petrol istasyonlarından ibaretti. İngilizce bilgim limitli idi, bu defa aksamları internet üzerinden İngilizce projeler incelemeye başladim, Ingiliz ve Amerikan standardlarını okudum, değerlendirdim, sorguladım, Kuveyt’te 2 yil boyunca günde 12 saat durmaksızın petrol depolama tesisi projesinde detay mühendislik üzerinde çalıştım. Mühendislik kariyerimde çok önemli yeri olan bu projede, mühendislik projelerinin hesap ve çizimleri yanisira, mühendislik proje yonetimi, işveren ve denetim firmasi ilikşileri yönetimi, sözlesmesel yazışma dili, iş, işci, proje güvenlik, sağlık ilikiileri ve en önemlisi dökumantasyon, arşivleme konularında yetişmiş oldum. Hayatımızın her tarafında her detayda bir mühendislik olduğunu daha da iyi görmüş oldum. 

Katar maceranız nasıl başladı, bugün olsa yine bu maceraya atılır mıydın?

Kuveyt’ten Katar‘a gelmek benim için yeni bir başlangıç olmadı, Çünkü Kuveyt’te çalışmış olmam bana mühendislik ve külturel anlamda ciddi tecrübeler kazandırmıştı.Ciddi sekilde kendime güvenim artmıştı. Ama Katar hakkında çok bilgim yoktu.. 98 km otoyol ve 19 adet köprülü kavşak 30 ay gibi bir sürede tamamlanacak ve hizmete açılacaktı. Saha ve ofisislerimizde projenin zamanında yetiştirilmesi için olağanüstü bir çaba sarfetmesi gerekiyordu. Yine aşırı yoğun bir çalışma temposu içinde buldum kendimi. Aynı maceraya girmek istermiydim diye düşünüyorum, aslında büyük başarılar  her zaman çok çalışmaktan ve sabırlı olmaktan gelir diye düşünuyorum. Mesleğime olan sevgim nedeniyle yine böyle bir projede yine canla başla çalışma şevkini hissederim diye düşünüyorum.

Yani bu anlattıklarından yola çıkarsak, bugün okuldan mezun olan bir mühendise tamam sen okuldan mezun oldun ama mühendislik okulda değil sahada ögrenilir diyebilir miyiz?

Hayir, mühendislik hem okulda öğrenilir hemde sahada öğrenilir. Bugün mühendislik okuyan arkadaşların daha şansli olduklarini düşünuyorum, çünkü modern iletişim teknolijileri ile istedikleri bilgilere gerek görsel gerekse yazılı şekilde dünyanın neresinde olurlarsa olsunlar ulaşabiliyorlar.

Yeni Katar’ın inşaasında senin de çok emeğin geçti bize bunlardan bahseder misin.

Katar, 2022  yılı Kasim ile Aralik aylarinda Dünya Kupasına ev sahipliği yapacak bu yüzden 8 adet yeni stadyum inşa edildi, bugün yapilan stadlara gitmek için yol, aydınlatma için elektirik, temizlik ve diğer çeşitli ihtiyaclar icin su, iletişim gibi temel insani ihtiyacları tedarik etmemiz gerekiyor. Bunun yani sıra olası aksilikler de mesala trafik kazası, su borusu patlaması vs gibi konularda alternatif planları geliştiriyoruz. Çalistığım kurumda FIFA 2022 kupası hazırlık komitesinde çalışıyorum. 2021 yılı Aralik ayinda 22 Arap ülkesinin katılımı ile yapılacak Arap kupası futbol turnuvası olacak. Bu turnuva bizim için dünya kupasından önce iyi bir tecrübe olacak böylece varsa eksiklerimizi görecegiz.. 

Şu anda Katar hükümeti içinde çok önemli bir görev yapıyorsun. O mertebeye kadar yükselebilmiş ender Türk mühendislerden birisi sensin bu nasıl bir duygu.

Bence herşeyin basında dürüstlük ve saygı var. Ve en onemli madde bence çok çalışmak, iyi bir dinleyici olmak. Kapim herkese acik ve, bana email veya cep telefonu ile ulasmaya çalışan herkese muhakkak geri dönüş yaparım. Sanırım baçka önemli ve  çok önemsenmeyen konu ise, farklı kültürlerden muhendislerle beraber çalismayi bilmek, mesala bana raporlayan ve direk çalısan 19 farkli ülkeden mühendis var. Bu arada işlerimizi yaparken neredeyse hiç kimse kendi ana dilini kullanmıyor, ingilizce bizim ortak dilimiz. 

Şu anda Türkiye’de olsan ve bir fırsat çıksa yine Katar’a gelirmiydin.

Kesinlikle gelirdim, çünkü burada edindigim tecrübe, sadece mühendislik açısından değil, uluslararasi ilişkiler acısından da değerlendirmek gerekiyor, Türkiye’de edindiğim mühendislik bilgi ve tecrübesinin yani sıra, diğer dünya ülkelerinden gelen mühendisleri tanıyarak bilgi ve tecrübelerimi kıyaslama imkani buldum. 

Son sorum Ali Kara’nın gözünden Katar nasıl bir yer. Ve Ali Kara’nın yeni mezun genç mühendislere neler söylemek ister

Katar’da neredeyse tüm Dünya ülkelerinden gelen insanlarla donanmış, iş dolayısıyla veya günlük hayatta içinde muhakkak iletişimde oluyorsunuz, Bu dinyaya olan bakışınızı çok geliştiriyor, özellikle kültürlerin birbirine olan saygısını görmüş oldum. Mesala Türkiye’nin herhangi bir ili’nde  Mozambique’ten, Fuji Adalari’na kadar, Eritre’liden Irlanda’lisina haritada bile bulmak için biraz zaman gerektiren ülkelerden gelen insanlarla beraber yaşıyorsunuz. Nerdeyse herkes yabancı dilini konuşarak iletişimini sağladığından iletişim ciddi bir sorun olabilirdi, ama Katarlılar bizlerle olan görüşmelerinde de yine yabanci dil olan ingilizceyi kullanıyor. Kültürümüze, inanclarımıza, ulusal değerlerimize saygı duyuluyor. Mesala Hristiyanların Noel tatilinde okullar tatil oluyor. Bunun yanı sıra, üst düzey yönetici olduğunuz zaman sizden alt kademede olan Katar’lı size raporlamaktan rahatsiz olmuyor.  Ülke çok güvenli, gece veya gündüz istediğiniz yere gidebiliyorsunuz, özellikle aileniz ile birlikte iseniz inanılmaz derece saygı göruyorsunuz. Yeni mezun mühendisler, hiç bir zaman umutsuz olmamalı, enerjilerini kaybetmesinler, ve hiç usanmadan, hiç yorulmadan çalısmaları gerekiyor. Mühendislik bilgileri ve tecrübeleri ne kadar güclü olursa olsun, bunu diğer dünya ülkelerinde en iyi şekilde ancak Ingilizce ‘yi çok iyi anlayıp konuşmak ile yapabilirler, 

Sevgili dostum; Çok güzel bir söyleşi oldu, bize anlattığın bu bilgiler çok değerli ve ben de bu bilgileri gazetem aracılığı ile okuyucularıma aktarmaktan büyük bir mutluluk duyacağım.