Hocamız Prof. Dr. Besim Üstünel’i kaybettik. (3 Haziran 2015) Değerli Hocamız Mülkiyeye geldiği andan itibaren çok sevildi ve kendisine Mülkiyeli öğrencileri tarafından Besim/Mütebessim ismi verildi. 
Bizlerin öğrenci olduğumuz tarihlerde, Türkiye’nin Avrupa Birliği’ne üyeliği, çok aktüel bir konuydu. Besim Hocadan ekonomik ve siyasi entegrasyon, katma protokol konularını öğrenmiştik. Besim Hocanın bölümünde dev hocalarımız, Prof. Dr. Sadun Aren, Prof. Dr. Aydın Yalçın bulunuyordu. (Esasen Mülkiyenin bütün hocaları devdir) Sadun hocamız sol fikirleri, Aydın Yalçın Hocamızda Liberal fikirleri ile temayüz etmişlerdi. Besim Hocamız bu iki zıt görüşü, mütebessim biçimde ahenkleştiren bir yapıya ve tutuma sahipti. Düşünün, tüm bu görüş ve değerler, bizlerin nasıl çok yönlü ve diğer okullarda farklı ve üstün biçimde yetişmemizi sağlamıştır. 
Mezuniyetten sonra Besim hoca ile yollarımız tekrar kesişti. Biz planlama mensupları son 25 yıldır her ayın ilk Cuması, özellikle İstanbul’da bulunan Plancı arkadaşlarla, Sn. Dr. Hasan Karaçal’ın organizatörlüğünde bir araya geliyoruz. Yemek yerken Türkiye’nin meselelerini ve buna ilişkin önerileri tartışıyoruz. Besim Hocamız bu toplantıların sürekli müdavimi idi. 40 – 45 DPT’linin arasında Besim Hocadan başka Sn. Ziya Müezzinoğlu, Sn. Güngör Uras, Sn. Haluk Ceyhan (kaybettik) Sn. Dr. Atilla Karaosmanoğlu (kaybettik), Sn. Prof. Dr. Barlas Tolon (yeni kaybettik) gibi tanınmış bir çok plancı arkadaşımız bulunmaktaydı. 
Besim Hocam ile benim ikinci bir arada olma noktam LSE grubu idi. Biz, bizim dönem LSE’liler olarak her hafta Nişantaşı Midpoint’te toplanıyoruz. Besim Hoca’da LSE’de okumuştu. Sn. Engin Baraz, Sn. Erbil Serter, Sn. Dr. Tolgay Çavuşoğlu, Sn. Eray Türk, Sn. Büyükelçi Üner Kırdar ve Besim Hoca bir araya geliyorduk. Özellikle, Besim Hocanın yaz tatilini geçirdiği Büyükada Anadolu Kulüp’te, bu toplantıları Besim Hocanın daveti üzerine yapardık. Besim Hocam engin tecrübe ve bilgisi ile yaşadıklarını bize anlatırdı. Çok tatlı konuşur, etrafındakileri etkilerdi. Örneğin: Besim Üstünel DPT İktisadi Planlama Başkanıdır, Ziya Bey’de DPT Müsteşarıdır. Türkiye ile o zamanki adı ile Avrupa Ekonomik Topluluğu, Ortak Pazar arasında, üyelik başvurusu yapılacak ve bir anlaşma imzalanacaktır. Devrin Başbakanı (1963) Sn. İsmet İnönü bir türlü önünde bekleyen bu anlaşmayı imzalamaz. EEC makamları, bu konuda Türkiye’yi sıkıştırmaktadır. Ya imzalayın, ya da girmekten vazgeçin demektedirler. Sürenin son günü Besim Hoca ve Ziya Bey, İsmet Paşa’nın yanına giderler, ortak Pazar anlaşmasını konuşurlar. İsmet Paşa sorar, “Beyler, biz bu imzayı atarsak ve Avrupa Birliği’ne müracaat edersek, günün birinde gerekirse imza atarak çıkabilir miyiz” der. Besim Hoca ve Ziya Bey “Tabii paşam, istediğiniz zaman, bir imza ile ayrılabiliriz” derler. Bunun üzerine paşa imzasını atar ve Ankara anlaşması yürürlüğe girer. 
5 Haziran 2015 tarihinde yapacağımız Devlet Planlama Toplantısını her zaman toplandığımız Ortaköy Çınaraltı Restoran yerine, Besim Hoca’nın isteği ile İstanbul Üniversitesi Balta Limanı tesislerine almıştık. Bir ay önceki toplantıda, Besim Hocam, “çocuklar benim bacaklarımda problem var, Çınaraltı’nın merdivenini çıkamıyorum, bu nedenle 5 Haziran’da ben Baltalimanı’nda yer ayırttım” demişti. İşte dünya ve yaşam böyle bir şey. Hiçbirimiz yarın ne olacağını bilmiyoruz ve bunun adına nasip diyoruz. Besim Hocaya rahmetler diliyorum, değerli eşine, ailesine ve tüm Mülkiyelilere başsağlığı niyaz ediyorum. 
Sn. Haluk Sanver: 
Değerli Dostum, zerafet ve centilmenlik timsali, çok iyi yetişmiş, sosyal ilişkileri fevkalade kuvvetli, Şili Fahri Konsolosu Sn. Haluk Sanver’i beklenmedik biçimde kaybettik. Haluk Bey İstanbul’daki toplantıların müdavimi ve mevcudiyetinden feyz alınacak kişisiydi. Yerinin doldurulması fevkalade zordur. Değerli arkadaşımız eşi Ebru Sanver’e ve evlatlarına başsağlığı diliyorum.