Kitap Dünyası 

Ömer Seyfettin’in Anlatılarında Kendilik Bilinci ve Öteki

Akademisyen Mitat Durmuş’un Ömer Seyfettin’in Anlatılarında Kendilik Bilinci ve Öteki adlı eseri Fenomen Yayıncılık’tan çıktı. Kitap tanıtım bülteninde şu şekilde aktarılıyor : “ İnsanın varlığı yorumlama ve varlık karşısında kendisini konumlandırma biçimi olan kendilik / kimlik, 20. yüzyılın da açar ifadesi konumundadır. Genel Türk tarihinin en uzun yüzyılı olan 20. yüzyıl, zamansal sürecini 21. yüzyılda tamamlamış olmakla birlikte algısal sürecini sonraki yüzyıllarda da devam ettirir. Bu yüzyıla süreklilik kazandıran temel kavram ise “kimlik”/ “kendilik” ve “öteki” olur. Bireyin anlam kaynağı olan kimlik, hem kendisini hem de ötekini belirginleştirirken kimlik ve öteki kavramlarının siyasal, edebi, askeri, dini, mali..vb boyutta yoğunluğunu 20. yüzyılda artırmış olması tarihi akış içinde bireylerin olduğu gibi ulusların da kendi üstüne bakışını harekete geçirmiştir.

Rönesans, Reform hareketleri ve devamında gelen Aydınlanma Çağı batı toplumlarını kendi üstüne düşündürmede birkaç asır öncesine götürmüş, Fransız İhtilali ile de kimliksel bağlanmalar kesinlik kazanmaya başlamıştır. Ancak dünyadaki gelişmelere ve siyasi-kültürel dalgalanmalara aşırı güven duygusu ile bakan Osmanlı-Türk toplumunda ise kimliksel bağlanmaları ötelemeyi ve üstünü örtmeyi amaç edinen bir bakış etkindir. Bu bakış bireyden topluma, toplumdan devlet aklına gelinceye değin etkinliğini yoğun bir şekilde sürdürür. Bir yanda dini duyarlılıkların filogenetik bağlanmayı duraksatması, diğer yanda imparatorluk bünyesinde bulunan unsurların kopmasının kaygısı, Türk aydın sınıfında kimlik kavramının filogenetik öz dışta bırakılarak çeşitli boyutlarda tanımlanmasına sebep olur. Bu sebeple 20. yüzyıl Türk ulusu için en uzun yüzyıl olur. Bu yüzyılın çözümlenmesi birikmiş zihinsel koşullanmaların çözümlenmesi anlamına gelecektir.

“Ben tesellisi mümkünsüz bir felâketin, intikamı alınamaz bir mağlûbiyetin şaşırttığı bir adamım. Ye’simi tenvim için dimağımı tarih mütalâasıyla yoruyorum.” diyen Ömer Seyfettin her ne kadar eserlerini 20. yüzyılda vermiş olsa da 19. yüzyılda yoğunluğunu artıran kimliksel tanımlamaların bilinç eşiklerine 20. yüzyılda sürüklediği sorunlar yumağı ile yüz yüzedir. Bir bakıma onun eser verdiği yıllara gelinceye değin biriken sorunlar bütünü, savaşlar, dağılmalar, toprak kayıpları, devlet sistematiğinde görülen boşluklar dolayısıyla yazarı kuşatmış durumdadır. Bu kuşatılmışlık psikozunu yıkmak, filogenetik ve ontik düzlemde kimliklenmek, ötekinin varlığını görünürleştirmek çabasında olan yazar, şu üç kavramı önceler. Yanılsama, kopuntu ve yutulma.

Tarihsel süreç içinde yanılsamalı kimlik edinimlerinin, birey ve ulusu kendilik düzleminden kopardığını düşünen yazar yutulma tehdit ve tehlikesi ile yüzleştiğinde eser vermeye başlayacaktır. Çalışmamızda Ömer Seyfettin’in anlatılarına yansıyan yanılsama, kopuntu ve yutulma tehdidinin nasıl algılandığı ve bu algıya bağlı olarak gelecek kuşaklara kendilik ve ötekilik olgusunun nasıl aktarılmak istendiği üzerinde durulmuştur.

Çalışma, 19. ve 20. yüzyılın genel görünümünü vermek üzere kaleme alınan ‘Giriş’ bölümü hariç üç bölüm olarak düzenlenmiştir. Birinci bölümde Ömer Seyfettin’in yaşamından deneyimlediklerinin eserlerine nasıl yansıdığı ve bu yansıma ile birlikte kendilik bilincinin ve öteki algısının nasıl şekillendiği üzerinde durularak yaşamına ilişkin bilgilere yer verilmiştir.

İkinci bölümde, Ömer Seyfettin’in anlatılarında kendilik bilincini besleyen dil, soy, tarih, din, vatan ve iktisat kavramlarının nasıl ele alındığı çözümlenmeye çalışılmıştır. Bu çalışmayı okuyan her okurun Ömer Seyfettin’in öykülerini okumuş olduğu düşünülerek metin aktarımlarına ve öykülerin olay örgülerine elden geldiğince yer vermeden, paralel okumalar eşliğinde inceleme yapılmıştır. Anlatılara yansıyan izleksel tepki ve karşı duruş biçimlerinin okur açısından anlaşılır kılınabilmesi için yukarıda vurgu yapılan yanılsama ve kopuntu süreçlerinin neler olduğuna kendilik edinimlerinin arka fonunu oluşturması dolayısıyla incelemede yer verilmiştir.

Üçüncü bölümde, kimliklerin yeniden tanımlandığı, tanımlanan kimliklerin yeryüzündeki konumlanışlarını yeniden haritalandırdığı bir yüzyılda eser veren Ömer Seyfettin’in kendilik bilincini oluştururken ötekini nasıl gördüğü ya da ötekisini yitirdiğini düşündüğü topluma onu nasıl yeniden görünür kıldığı üzerine kurulmuştur. Ötekinin algılanışı ve konumlandırılmasında yabancı ve yabancılaşmanın da nasıl ele alındığına dikkat çekilmek istenmiştir.” Bu başarılı eseri mutlaka okumanızı tavsiye ediyorum.

Müzik Dünyası 

GÖKHAN ÖZEN  "FİRARDAYIM"

Gökhan Özen, iki yıl aradan sonra Mart2020'de yayınlayacağı yeni albümünden hemen önce yeni teklisi "Firardayım"ı kendi şirketi Pony Müzik ve Sony Music Türkiye işbirliği ile müzik severler ile paylaşıyor.  Ünlü sanatçı, son yayınlanan "Yanlış Numara 2018"in ardından yaşamını sürdürdüğü Los Angeles'da yeni albümünün hazırlıklarına devam etti. Tüm söz, beste ve düzenlemelerin kendisine ait olduğu 10 yeni şarkı hazırlayan Gökhan Özen, albümün isim şarkısı da olan "Firardayım" ile açılış yapıyor. "Firardayım" Los Angeles'da Kliplendi.

Söz, beste ve düzenlemesi Gökhan Özen'e ait olan "Firardayım"ın video klibinin yönetmen koltuğuna da oturan sanatçı, Los Angeles'daki ekibi ile sete çıktı. Gökhan Özen, yine fark yaratacak bir işe imza atarak albüm öncesi uzun zamandır kendisinden yeni şarkılar bekleyen takipçilerini de heyecanlandırdı. 

Gökhan Özen'in yeni teklisi "Firardayım" Pony Müzik etiketiyle tüm dijital platformlarda yayında. 

FİRARDAYIM 

Kendimi zor kurtardım elinden tek parça

Sanma ki kalbi iflas ilan ettim senden sonra

Kandırmam kendimi ama 

Alışkanlık başka,aşk başka

Sana layık değil ama

Son hediyem sana

Okkalı bir elveda

Sıkıldım belki kendimden

Belki senli halimden

Ruhum dar gelir oldu

Bedenler değil tek eskiyen

Çıkıp gitmek ister ya 

Insan bazen kendinden

Tam o andayım! Firardayım!

Söz-Beste: Gökhan Özen Düzenleme: Gökhan Özen

Gökhan Kunt “Sorsalar Anlatamam” ile müzikseverlerle 

Gökhan Kunt, ilk teklisini müzikseverlerin beğenisine sundu. Sony Music Türkiye etiketiyle yayınlanan “Sorsalar Anlatamam” ilk dinleyişte dikkatleri üzerine çekecek.

1987 İzmir doğumlu Gökhan Kunt, lise yıllarından beri müzikle ilgileniyor. Liselerarası müzik yarışmasında birincilik elde ettikten sonra müzik eğitimine başladı. Üniversite eğitimi için İzmir’den İstanbul’a taşınan sanatçı, bu süreçte eş zamanlı olarak müzik eğitimine de devam etti. Birçok sahne deneyimiyle de müzik kariyerini sürdürdü. 

Farklı şehirlerde müzikle geçen yılların ardından çalışmalarına ara vermeden devam eden Gökhan Kunt “Sorsalar Anlatamam” isimli ilk tekli çalışmasını dinleyicilerle buluşturuyor. “Sorsalar Anlatamam”ın sözü ve bestesi Oğuz Çetiner(Aliouz), düzenlemesi ise Volga Tamöz’ün imzasını taşıyor. Şarkının video klibinin yönetmen koltuğunda ise usta isim Nihat Odabaşı oturuyor. 

Gökhan Kunt “Sorsalar Anlatamam” Sony Music Türkiye etiketiyle tüm dijital platformlarda!

SORSALAR ANLATAMAM

Söz-Müzik: Oğuz Çetiner

Düzenleme: Volga Tamöz

Yönetmen: Nihat Odabaşı

Kim Kimdir 

Öykü Başıbüyük 

1 Ocak 1984'te, İstanbul'da doğdu. Hüseyin Avni Sözen Anadolu Lisesi Mezunudur. Marmara Üniversitesi'nde okudu. Yüksek lisansını Bilgi Üniversitesi Pazarlama İletişimi bölümünde tamamladı. Almanca ve İngilizce biliyor. Üniversitede okuduğu sırada; Can Gürzap Diyalog okulunda spikerlik eğitimi aldı. Kurumsal hayatta 7 yıl çalıştıktan sonra (global firmalarda ve reklam ajanslarında), medya sektörüne girdi. Fb Tv'de Genç Çizgi ve Trt Türk'te İn-sanat adlı kültür sanat programlarının sunuculuğunu yaptı. Fb Tv'de aynı zamanda Spor programı da sundu. Ekim ayından beri de, Krt Tv'de Beyaz Perde adlı programda ünlü sinema eleştirmeni Ali Hakan ile birlikte sunuculuk yapıy. Sanat, sinema ve edebiyat tutkusu, çok küçük yaşlarda başladı. Ailesi, bu konuda en büyük yol göstericisi oldu. Aynı zamanda; geçtiğimiz yıl 1 sene boyunca hocası, yazar Mario Levi ile yazı pratiğini geliştirmek, kendi öykülerini yazma konusunda çalışmalara başladı. Öykü Başıbüyük En kısa zamanda; kitap projesini de hayata geçirecek.  Öykü Başıbüyük Sinema ve edebiyatın birbirini beslediğini ve kendisinin en büyük zevklerini iş olarak yapmanın güzelliğinden faydalandığını söylüyor. Böylelikle; kendini çalışırken mutlu hissettiğini Her hafta; sinemaya dair kendine yeni bir bilgi katıp; bir de bu bilgileri ekranda sinemaseverlerle paylaşabildiği için çok mutlu olduğunu belirtiyor. Öykü Başıbüyük bu mesleğe dair çok yönlü yeteneği , kendine özgü sunumunun yanında pozitif enerjisi , ışıltısı ve güzelliğiyle de dikkat çekmektedir. Öykü Başıbüyük tüm bu nitelikleriyle gelecekte de adını sıkça duyacağımız çok önemli bir isimdir.

Medya Dünyası 

Özlem Çamoğlu ile Günaydın İstanbul! Haber İstanbul Yayın Hayatına Başladı! 

İstanbul'un dünyaya açılan penceresi Haber İstanbul yayın hayatına başladı. 2020 yılının ikinci ayının ikinci gününde saatler 20:20'yi gösterdiğinde ilk canlı yayınıyla medya camiasına oldukça iddialı giren televizyon kanalının test yayınları sürüyor. Tecrübeli yönetim, yayın ve çalışma kadrosuna sahip yeni televizyon kanalı Haber İstanbul sektördeki boşluğu ve ihtiyaca yeni bir nefes olarak doğuyor. Başarılı birçok ismi kadrosuna dahil eden Haber İstanbul televizyonu'nun  genel müdürlüğü’ne Nihat Çeliker, program müdürlüğüne Özlem Balcı ve haber müdürlüğü'ne Mehmet Ünlü getirildi. Yapılmayanı yapan ve İstanbul içeriklerinin ağırlıklı olarak ekrana yansıyacağı Haber İstanbul ekranında haberden realitiye, eğlence programlarından , siyasete, magazinden spora kadar bir çok konu zengin ve nitelikli olarak izleyiciyle buluşacak. Sabah haber programıyla başlayacak olan Haber İstanbul güne Özlem Çamoğlu'nun sunumuyla ''Günaydın İstanbul'' ile başlıyor. Gazete manşetlerinden ekonomiye , siyasete , yol ve hava durumuna, uzman görüşlerine yer verilecek olan program 3 saatlik canlı yayının ardından sonlanıyor. Sağlık programıyla devam edecek olan yayın akışı Tuğba Saraçlar'ın sunumuyla klinik programıyla devam ediyor.

Gün ortası haber kuşağının ardındansa iddialı sunucu Özlem Balcı ''umudum ol'' programıyla, güçlünün değil haklının yanında oluyor. Umudunu yitirenlere umut vaad ediyor. Ana haber ve son manşet adlı gece bülteninin yanı sıra müzik eğlence magazin spor reality ve show programlarıyla 7/24 her yaştan ve kitleden izleyiciyi ekrana bağlıyor. Sosyal medya içerikleri ve interaktif yeni nesil bir yayıncılık anlayışıyla izleyicisiyle temas halinde olmayı hedefleyen Haber İstanbul yayın hayatına başladı.

2.Uluslararası Trakya Ödülleri 5 Eylül’de sahiplerini bulacak

Lüleburgaz’da faaliyet gösteren Filika Medya ve Organizasyon Şirketi tarafından bu yıl ikincisi düzenlenecek olan Trakya Ödülleri’ne Burgaz Resort Otel ev sahipliği yapacak. Ödül gecesi 5 Eylül 2020 tarihinde yapılacak. 2.Uluslararası Trakya Ödülleri  5 Eylül’de sahiplerini bulacak Geçtiğimiz yıl 28 Eylül 2019 tarihinde  Trakya’da bir ilki gerçekleştirerek Trakya’ya katkı sunmuş birçok ismi Lüleburgaz’da buluşturan ve İzer Otel’de düzenlediği ödül gecesi ile ödüllerini teslim eden Filika Medya ve Organizasyon Şirketi, 2. Ödül Gecesi için hazırlıklarını yapıyor.Ülke çapında birçok ünlü ismi Lüleburgaz’da buluşturan ödül gecesi bu yıl uluslararası katılımla gerçekleşecek.  Makedonya, Yunanistan, Bulgaristan, Almanya, Romanya ve Gagavuzya ülkelerinin katılımıyla düzenlenecek ödül  gecesi 5 Eylül 2020 tarihinde Burgaz Resort Otel Havuzbaşında Trakya ile buluşacak.