Beşiktaş maça öyle bir başladı ki, maçın ilk devresinde adeta bu sezonun en iyi oyununu sergiledi. Art arda gelen pozisyonları takiben 9. dakikada Vida'nın attığı golle öne geçen siyah beyazlılar, 11. dakikada Diaby'nin attığı golle skoru erken yakaladı. İlk yarı en umut veren, ileriyi düşenerek dikine ve isabetli paslarla akıllıca oynayan, yarışta ben de varım diyen bir Beşiktaş izledik. Fakat peşine gelen birçok atağı değerlendiremeyen siyah beyazlılar, maçı ilk yarı bitirebilecekken ikinci yarıda skoru zora soktu. 

Beşiktaş'ta bu durumun en önemli sebebi, hücum hattının yani kanatlar ve ileri ucun tam oturmamış olması. Bu yüzden maçın ilk devresinde çok rahat alınabilecek bir maç derken, bir bakıyorsunuz maç zora girmiş. Son vuruşları etkili değerlendiremeyen Beşiktaş'ta bazı oyuncuların bireysel performansları da vasatın üstüne bir türlü çıkmayınca bu durum kaçınılmaz oluyor. 

İlk yarının son saniyelerinde Lens'in ayağına gelen fırsatı değerlendiremeyip, kaleci Ferhat'la karşı karşıya kaldığı pozisyonda zor olanı başarması ve atamaması Beşiktaş'taki performansının özeti diyebiliriz. Neredeyse son bir yıldır yaptığı pas hatalarıyla kontralarda takımı yavaşlatan, bu gibi pozisyonları cömertçe harcayan Lens, ne zaman tam bir performans sergileyecek bilemiyoruz. 

Hal böyle olunca elinize geçen fırsatları değerlendiremediğinizde kimse sizi beklemiyor. Nitekim ikinci yarının başlarında Paul Mukairu'nun golüne engel olamayan Beşiktaş, Adem Ljajic'in de oyundan düşmesiyle önce bir sallandı. Hemen toparlaması gereken siyah beyazlılar oyunu korumak yerine skoru korumayı tercih edince bu devrede çok kötü bir Beşiktaş izledik. 

Beşiktaş sezon başından beri daha çok sol kanat organizasyonlarıyla hücum ediyor. Bu maç özelinde de Adem Ljajic ve Diaby ile bu durum değişmedi. Sağ kanat bu kadar kötüyken ilk yarıda çok iyi bir oyun sergileseniz de bu durum 90 dakikaya yayılamıyor haliyle... Beşiktaş'ın oyunda üstün olabilmesi için devre arasında öncelikli olarak sakin ve iyi şut çekecek bir forvete, çok iyi toplar çıkarabilecek bir sağ açığa ihtiyacı var. Bir tarafınız bu kadar eksikken, sezon başladıktan sonra yeri telafi edilmeden oradaki Quaresma'nın satılması da büyük handikap. Antalyaspor, Beşiktaş'ın bu eksiğini iyi kullanarak Blanco'nun pasında savunmanın arkasına hareketlenen Mukairu'yla golü buldu. Yine bir başka isim Nazım Sangare takımı adına çok iyi işler yaptı. 

Beşiktaş, oyundaki hakimiyeti kaybedince Abdullah Avcı'nın, Ljajic yerine Oğuzhan'ı alması isabetli bir hamle gibi görünürken uygulamada pek işe yaramadı. Tabii burada Oğuzhan'ın da tam hazır olmaması en önemli etken. Bülent Korkmaz'ın ise yerinde oyuncu değişiklikleri ve ikinci yarı takımına oynattığı futbol, Anadolu takımlarının şampiyonluk yolunda ne kadar önemli olduğunu bir kez daha ortaya koydu. Futbolda atmak kadar tutmakta çok önemli. Beşiktaş'a galibiyeti geldiği günden beri çok eleştirilen ve 86. dakikada Serdar'ın attığı topu ayağıyla son anda çıkaran Karius getirdi ve maça imzasını attı diyebiliriz.

2-1 Antalyaspor galibiyetiyle bu sezon ilk kez deplasmanda kazanan Karakartal, uçmak istiyor ama sağ kanadı kırık, Abdullah Avcı eğer zirvede kalmak ve yarışın içinde olmak istiyorsa sağ kanadı iyileştirmek zorunda yoksa aksi durumlar yaşaması kaçınılmaz!