Bugün konumuz çok keyifli!.. 

Sizlere hızlı ve kolay para kazanma yollarını göstereceğim. Bu imkânı yakalama silsilesi aslen şöyle başlamıştı;

Alım gücü kağıda dönüşüp, borç senedi olarak, para ismiyle ceplerimize girdiği andan itibaren, ‘Zenginliği korumak, saklamak artık daha kolay olacaktır’ algısı yerleşmeye de başladı. Bunun üzerine yoksul insanlar daha hızlı ve rahatça varlığa kavuşabilme hayallerine daldılar.

Böylece kısa yoldan zengin olma sezonu da açılmıştı. 

Bunların en meşhuru elbette İtalyan asıllı ABD’li Charles Ponzi… 

Ponzi’nin popülaritesi, sektörün öncülerinden olması…

Ponzi, yaşadığı dönemde toplumu iyi tanımış ve finans yatırımcısı olmaya karar vermiş. Mevduat yatırımları yapacak insanlar bulmak için öncelikle boy boy gazete ilanları vermiş. Her bir kuruş mevduata 45 gün için %50, 90 gün için ise %100 faiz vereceğini duyurmuş. Halk ilanlara çok fazla duyarsız kalamamış ve kısa süre içinde bu kolay para kazanma fırsatını tepmek istemeyenler, Ponzi’nin kapısında kuyruk oldu. Gelen parasını sevinç içerisinde Ponzi’ye teslim ediyordu. Dışarıda bekleyenler ise bir an önce vermek için sabırsızlanıyordu. Sıra telaşı ile beklerken tartışanlar, itişip kakışanlar oluyordu. İlk gelenlere 45 ve 90 gün seçeneklerine göre faizleri ödendi. Bunu gören ve duyanlar bu sefer daha kalabalık olarak Ponzi’ye geldiler. Paralarını teslim etmek için can atıyorlardı. Bu bedava, zahmetsiz ve hızlı zenginleşme kaçınılmaz fırsattı.

Ponzi çok zengin olmuştu. Akın akın yeni yatırımcılar geliyor. Bu yeni yatırımcılar eskilerin parasını ödüyordu. Ponzi’ye de lüks içinde yaşamak kalıyordu. Bir süre sonra bu hileli düzen, kanunen tartışıldı. Bunun üzerine bir grup müşterinin sorgulaması ve paralarını çekme talepleri ile ortalık karıştı. Çünkü ortada o kadar para yoktu. Ponzi’de hapse girdi.

Bernie Madoff yatırım şirketi kurdu. Bünyesinde birçok fon oluşturdu. Yatırımcılar milyar milyar dolar getirdi. Bu fonlar sözde yüksek getirisi olan yatırımlardı. Halbuki ortada üretime dair bir yatırım yoktu. O da Ponzi gibi yeni yatırımcıların parası ile eskilerin yüksek getirilerini karşılıyordu. Bu getirileri duyanlarda yeni yatırımcı oluveriyordu. 2008 kriziyle yatırımcılar para çekmek istediğinde her şey ortaya çıktı. Ortada para yoktu. Madoff hapse girdi… 

Üretim ekonomisinden sıcak para ekonomisine geçiş, daha hızlı zengin olma hayalleri pazarlamaya başlamıştı. Saadet zincirleri yoksulun, garibanın kurtarıcısı rolüne bürünmüşlerdi.

Çin’li Tianxi işi daha da geliştirdi. İnsanları karınca yetiştirme çiftliklerine ikna etti. Arkasından giden milyonlar oldu. Haliyle olanlar oldu…

Yıllar sonra 2016 yılında genç bir arkadaş bunu örnek aldı. Kıbrıs merkezli bir çiftlik kurdu. Adına “Çiftlik Bank” dedi. İnternet oyununda beslediğin hayvanların, gerçekten beslendiği ve kazançlarının senin hesabına aktarılacağı vaat edildi. Talep coştu. Yoğunluktan oyun kitlendi. Asıl kitlenen basiretlerdi. Tosuncuk paralarla yurtdışına kaçtı… Her şey ortaya çıkmıştı. İnsanlar mahkeme kapılarına dayandı. Sonra ardından mağdurlar ile röportajlar yapıldı. Enteresandır, nasıl bir talim terbiye yokluğu oluştu ise?.. Mağdurların bazıları “Yine ona yatırım yaparım” diyordu… 

Başka biri çıktı “Senin adına taksi alıyoruz, bilmem kaç ayda sana taksi kirası ödüyoruz” dedi. Vaat ettiği taksitler çarpıldığında vereceği anaparanın 5 katını orta vadede geri alacaktı. İnanılmaz, muhteşem diyerek insanlar buraya koştu. Zar zor biriktirdikleri paralarını tereddüt etmeden adamın eline saydı. Alınan ana paralar ile ilk kira bedelleri bir güzel ödendi. Tabi duyan geldi, duyan geldi. İnsanlar akın akın taksi yatırımına girdi. Fakat kısa süre sonra, anlaşıldı ki çarpılan kendileriydi…

Kripto paralar adından çok söz ettiriyordu. Bir koyan elli alıyordu. Şirketlerin borsaları vardı. Orada işlem yapılabiliyordu. Hooop sahteciler arı kovanına karışan eşek arıları gibi hücum etti. 2017’de Thodex kripto para borsası kuruldu. Kampanyalı kripto paralar satmaya başladı. Yani 10 TL’ye 15 TL satıyordu. ‘Aman Allahım bu adam kafayı yemiş, hemen bu safın elinden 10 TL’ye 15 TL’yi kapalım’ diyenler hücum etti. Ünlü fotoğrafları ile gönüllere giren kurucuda hop hop hopp rücu etti. Ülkeyi bir solukta terk etti…

Evet gördüğünüz gibi, hızlı ve kolay para kazanmaya çalışan iki tür insan var.

Birincisi; Masumane karşısındakine sorgusuzca ve yaradılışlarına aykırı olmasına rağmen nedense sonsuz bir şekilde güvenen, birazda tembelleştirilmiş insanlar…

İkincisi; Birinci sıradaki sorgulamayı sevmeyen, tembel bırakılmış, kendi iş, aş bulamayınca son çare üç kuruş parasını çalıştırma derdine düşmüş inananların varlığını tespit etmiş insanlar…

Gerçekliğin çok ötesinde para kazanma diye bir şey olamaz elbet…

Mesela civciv doğuyor, iki ayda tavuk oluyor. Bilim insanları da çıkıyor. Bu mutasyon tavukların, insana ne kadar zarar verdiğini anlatıyor. 

Düşünsenize bebek doğuyor ve 2 ay gibi kısa bir sürede kocaman bir insan oluyor. Ne oluyor diye sormaz mıyız?.. Bırak sormayı, korkar ve yol da görsek taşlarız… 

İşte rant, faiz bunun için haram?... En büyük günah olan tembelliğe vesile olduğu, olacağı için haram… Sonunda mutlaka fakiri daha da fakirleştireceği için haram…

Peki iyi kurgulanmamış, daha ilk günden sorunlu olduğu belli olan yatırımlar bile nasıl yatırımcı çekebiliyor?..

Ponzi’nin bu operasyonu, ABD’nin ekonomik buhranının hemen öncesindeydi. Gelir dağılımı adil olarak dağılmıyordu. İşsizlik her yerdeydi. Çaresizlik vücuda sinmişti. Milyonlarca insan eşyalarını satarak ekmek almaya çabalıyordu. Alım gücü düşmüştü. Enflasyon coşmuştu. Rant coşmuştu. İnsanlar kendi evlerini alabilmeleri için bir ömür aldıkları maaşın tamamını bankaya yatırmaları gerekiyordu. Orta direğin cebinde kısmen parası vardı. Ama onlarda zor kazanabiliyor. Her an, az olan alım güçlerini kaybetme kaygısındaydılar. 

Lafı uzatmaya gerek yok. İşin özü insanları, Ponzi gibilerine yönlendirenler; Adaleti sağlayamayan, eğitimi yayamayan, üretimi zenginleştiremeyen, halkına değer katamayan ama mala, eşyaya fazlasıyla değer katan, ranta yönelen, geliri adil olarak dağıtamayan basiretsiz yöneticilerdir.  

İnsanlar, gelecekten umudu kesip erimemek ister. Gözlerinin önünde hızla eriyen rızıkları, gözlerine perde çeker. Her yer kararır. Ve bu olmayacak getirilerin, gerçek yüzünü göremezler. 

Hollywood’un filmlerinde dayattığı “Easy Money” kolay para algısı; Çağı besleyecek yeni fikirleri, üretimleri olmayan toplumlara hayal satmaktan başka bir şey değildir. Maalesef o insanlar bir süre sonra, kolay para hayalinin içinde kendilerine bir yaşam kurmaya başlarlar. Ve esaretin, hapsin, tutsaklığın, yokluğun en acımasızını yaşarlar…