Sevgili Arkadaşımız, Mülkiyeli Dr. Birol Yüksel’in aramızdan ayrılışının, (12 Nisan 2015) seneyi devriyesinde, her yıl olduğu gibi, bu yılda, İzmir Kordon Restoranda, kendisini çok seven yakın dostları ile buluştuk. Kazım Oksay (Başbakan Yardımcısı) Erkal Sahtiyancı (Müsteşar), Erdoğan Güçlü (Müsteşar), Mustafa Keten (Müsteşar), Necati Güngör (Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı/Demirel-Özal), Mehmet Gültekin (Petro Of. Genel Müdürü), Tamer Sökmen (Mülkiyeli), Özkan Aytaylan (Mülkiyeli), Sancar Maruflu (İzmir PL. Başkanı), Cevat Ziya Maruflu (Hisdaş Gn.Md.) ve bendeniz Selçuk Maruflu (DPT. Mülkiyeli), Erkal Türk (LSE’li) bir aradaydık..

İzmir Buluşmaları adı ile bu organizasyonu, Doktor sağlığında, bizzat kendisi organize ederdi. Rahmetli arkadaşımızı andık, hatıralarımızı paylaştık, şerefine kadeh kaldırdık. Kendisini, çok zamansız yitirdik. Değerli Arkadaşımız Mülkiyeli Tamer, “Biz sanki Birol Ağabey yaşıyormuş gibi toplanalım. O, bunu isterdi. İnanıyorum ki, o bizi görüyordur...” dedi. 

İzmir benim, gençlik yıllarımın, aşklarımın yaşandığı, bir şehirdir.  Cennet mekan Babam İstanbul’dan İzmir’e, Orman Müdürü olarak tayin olunca, taşındık, ben Karşıyaka Lisesi’nde okudum. İzmir, sanki Türkiye değil... Modern, düzenli, çağdaş, her geçen gün güzelleşen, gelişen bir şehir. Şunu anlayın artık, asıl çağdaşlık kafalardadır. Bak ben hep şunu ifade ediyorum. İzmir, Atatürk’e, Atatürk İlke ve İnkılaplarına bağlı insanların yaşadığı bir kent. Vapurların adı bile, Atatürk, Mustafa Kemal, Gazi Paşa’dır... İzmir’de, her yerde, her vesile ile ‘İzmir’in Dağlarında Çiçekler Açar, Yaşa Mustafa Kemal Paşa’ marşını duyarsınız. Zannetmeyin ki, İzmir, CHP’nin kalesidir. İzmir, Menderes’in, Demirel’in, Özal’ın kalesi olmuştur. İzmir, Atatürk’e, büyük bir aşk ile bağlı, çağdaş insanların kalesidir... 

İzmir’de, asansörde, Dario Moreno Sokağı’nda ‘Denizle mehtap sordular seni, neredesin,’ şarkısını duyarsınız. İzmir cıvıl, ışıl ışıldı.. Bir bakıyorsunuz, dünya güzeli, mini etekli kızlar, baş başa, kız kıza, balık lokantalarında, meyhanelerde oturmuşlar, rakılarını içiyorlar, hayatlarını yaşıyorlar. Sonra çıkıp, Kordonda, salına salına yürüyüp, evlerine gidiyorlar. Bir kişi yan gözle bakmıyor, rahatsız etmiyor. Medeniyet, çağdaşlık işte bu... Herkes yaşam tarzını sürdürüyor. İsteyen, serbestçe ibadetini yapıyor. İzmir’de, herkes biliyor ki, eğer bu güzel ülkede, hür ve özgürlük içinde, can ve mal güvencesine sahip olarak yaşıyorsa, herkes inancına göre, dininin icaplarını serbestçe yerine getiriyorsa, bu ortamı yaratan, modern, çağdaş Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran, Büyük Önder Atatürk sayesindedir... Atatürk’e saldıranlar, hakaret edenler, onun sayesinde, nefes alıyorlar.. İzmir, iktidarın, hiç yardım etmemesine rağmen, kendi imkanları ile gelişiyor, güzelleşiyor.. Sadece, İzmir’in, merkezi değil, tüm ilçeleri de bir ayrı güzel. İşte Çeşme, işte Urla, Seferhisar, Foca, Bergama, Dikili, işte Aliağa... Ve diğerleri... Ancak, bizim Karşıyaka, bir başka büyüleyici... Tramvay iyi olmuş, Mavi Garden diye bir yere gittik, kendimi Amerika’da, Phoenix’te hissettim. Türkiye’ye, çok değerli insanlar yetiştiren (Örneğin, Mülkiyeli hocamız Prof. Dr. Atilla Karaosmanoğlu bizim lisedendir.) Benim Okulum, Karşıyaka Lisesi, beni yıllar öncesine anılar denizine götürdü. Ne güzel yıllardı. Bizim lise mezunları, kışın Bostanlı Yasemen Cafe’de, yazın da Çeşme’de, Sulo’nun Yerinde, muntazaman her Pazartesi toplanıyorlar. Çok güzel oluyor. Ben de fırsat buldukça İzmir’e gidip, katılıyorum. Bu konuda, daha önce bir yazı yazmıştım. Her vesile ile ifade ediyorum. Benim Annem Öğretmen Neriman Hocahanım ve Babam Cevat Ziya Maruflu, Büyük Atatürkçü idiler. Beni ve kardeşim Sancar Maruflu’yu, böyle yetiştirdiler. Biz de çocuklarımızı, büyük bir Atatürk sevgisi, Atatürk İlke ve İnkılaplarına sımsıkı bağlı olarak yetiştirdik... Bir takdir-i ilahi olarak, Annem ve Babam, ayrı yıllarda, ancak, Atatürk’ün ölüm günü olan 10 KASIM’larda, hayata veda ettiler. 16 Nisan’da, İzmir Referanduma, çok yüksek oranda ‘Hayır’ dedi... Bizim Karşıyaka’da, oran yüzde 86 Hayır idi. Rekordur. İzmir önümüzdeki yıllarda, bu rekoru geçerse, hiç şaşmayın... 

Dr. Birol Yüksel arkadaşımızı anmak için gittiğimiz İzmir’de, duygulu, müstesna, anı dolu günler yaşadık.. Birol ve kaybettiğimiz arkadaşlarımız için Allah’tan rahmetler niyaz ediyoruz. İnşallah bu toplantı geleneğimizi, Doktorun istediği gibi, önümüzdeki yıllarda da devam ettiririz...