Türkiye Başbakanı sayın Tayyip Erdoğan’ın Kıbrıs Türkünün siyasi iradesinin belirlendiği 19 Nisan seçimlerinde zaferle çıkan Derviş Eroğlu’a bir tebrik mesajını bile esirgemesi şık düşmedi! Eroğlu artık KKTC’nin yeni başbakanıdır ve Anavatan başbakanı ile çok yakında çeşitli temas ve ilişki içine girecektir. Kıbrıs Türkü seçmeninin her ikisinden birisi nasıl 2005 seçimlerinde CTP’ye oy vererek iktidar yaptıysa şimdi bunun tam tersi olmuş ve irade böyle gerçekleşmiştir. Sayın Erdoğan nasıl o zaman Başbakan Soyer’i arayıp kutladıysa aynını şimdi de yapmalı ve yakında işbirliği içinde olacağı Eroğlu’nu daha fazla derin düşüncelere sokmamalıdır. … Rum kesimi dün kilisesiyle, hükümeti ve top yekun organlarıyla 24 Nisan 2004 yılında yapılan referandumda çıkan yüzde 76’lık ‘hayır’ oyunu kutladı. Buna bir de baş papazın Enosis, Hristofyas’ın kıbrıs’ın kuzeyinin Türkleştirilmesine izin vermeyiz açıklamasını hatta Yunanistan Başbakanı Karamanlis’in ‘garantörlüğü unutun’ sözünü eklerseniz, yakın bir gelecekte bir çözümün olmayacağını, olamayacağını idrak edersiniz. Kıbrıs’ın güneyinde halkın bir iradesi, kuzeyinde yine başka bir iradesi mevcuttur. Biz de kimse çözümsüzlük yanlısı değildir ve kimse de bunun aksini ispat edemez. … Sayın Eroğlu, her ne kadar görüşme sürecinde ‘Talat’la bir uzlaşmazlığımız olmaz’ dese de, bunun garantisini kimse veremez! Çünkü, sayın Talat her defasında arkamda yüzde 65’lik bir halk iradesi var derken, bu aşamada bunun aynı oranda olduğunu da kimse söyleyemez, söylerse de 19 Nisan seçim sonuçları gözünün önüne konur. Seçmen, UBP’ye Kıbrıs sorunundaki görüşlerini de çok iyi bilerek seçimlerde tek başına iktidara getirmiş ve şimdi bu iradeye de saygı beklemektedir. Beklentinin hem TC yetkililerinden hem de sayın Talat’dan olması da doğaldır. Halkın iradesi çöpe atmaya hazırlanılıyorsa da, bundan zarar görecek olan sadece demokrasimizdir. Türkiye basınının ‘gaf’ları! Türkiye basının önde gelen medya kuruluşları KKTC’de ki seçim sürecinde resmen tel-tel dökülerek izleyenlere büyük hayal kırıklıkları yaşattı. Star TV’nin haber merkezi müdürü ünlü televizyoncu Uğur Dündar ilk yanlışını seçimlere 10 gün kala Başbakan Soyer’in ismini üst üste üç kez ‘Ferit Sabit Soyer’ diye hitap ederek yaparken, seçimlerden bir gün sonra da ana haber bülteninde ‘KKTC’de seçimi Denktaşçılar kazandı’ dedi ve bu haber KKTC’de neredeyse iki parti arasında büyük bir kavgaya dönüşüyordu. Yine Türkiye’nin usta gazetecilerinden Mehmet Ali Birant, seçimlerden bir gün sonraki haber bülteninde ‘UBP, seçimleri bir milletvekili farkla kazandı’ diye telaffuzda bulununca, bu söylem bir çok kişi tarafından yanlış anlaşılmalara yol açtı. Kısaca, seçim süreci bir kez daha gösterdi ki, KKTC’de Kıbrıs denince ahkam kesen ünlü medya mensupları bile ‘Yavruvatan’ı yeteri kadar tanımıyorlar ve bilgisizlikten dolayı büyük gaf yapabiliyorlar! “Güney’den alış verişe son” Hükümet fiyatlara yeteri miktarda denge getirmeyip, Güneş çarşısına akan paranın önüne geçemeyince esnaf ve işadamları çareyi internette grup oluşturmakta buldu. “Güney’den Alışverişlere Son” adı altında Facebook’ta örgütlenen bir takım esnaf ve işadamı vatandaştan bu yolla destek beklerken, amaçlarının yakında toplanarak hükümete öneriler sunmak olduğunu açıkladı. Talat, ‘aday’ arıyor! CTP-BG’de kurultayın Haziran ayına çekilmesinden sonra adaylık heyecanı da kendini göstermeye başladı. Başbakan Ferdi Sabit Soyer’in bir kez daha adaylığını koyacağı artık belli olurken, Saray’ın da bu konuda hareketlendiği ve kendi adayını çıkarmak için kolların sıvandığı gözlemleniyor! Cumhurbaşkanı Talat’a yakınlığı ile de bilinen özel temsilci Kutlay Erk’in adaylık konusuna sıcak baktığı söylenirken, Lefkoşa Milletvekili Özkan Yorgancıoğlu da aday olacak isimler arasında bulunuyor. CTP’liler her zaman olduğu gibi eğer tek adayda birleşemezlerse, en az üç adayın yarışacağı ve kurultayda büyük çekişme yaşanacağı söyleniyor!