PİRİ REİS BELGESELİ UĞRUNA 10 ÜLKEDE 10 YIL

GÜLŞAH ÇELİKER

Geçtiğimiz yıl sıcak bir yaz sabahında tanıdım onu. İstanbul Boğazı’nın en güzel köşelerinden biri olan Baltalimanı Portex tesislerinin deniz kenarındaki terasında gerçekleşen bir ödül töreninin tanıtm kahvaltısıydı. On kişilik aynı masada karşımda oldukça hoş ve çekici bir kadın oturuyordu, yanındaki arkadaşları ile heyecanlı bir şekilde konuşuyor ve çantasından çıkarttığı belgeler üzerine sohbet ediyorlardı. İster istemez ilgimi çekmişti, bir ara tanışma fırsatımız oldu. Elindeki Sabiha Gökçen belgeseli DVD'si ve Piri Reis ile ilgili kitap ( Haritacı ve Kaşif ) vb ne olduğunu sordum . Bana da heyecanla anlatmaya başladı, benimde ilgimi çekti, ilk fırsatta bir röportaj yapma kararı aldık. 27 Ocak Perşembe günü Beyoğlu Pera Palas Hotelinin o büyüleyen atmosferi altında kahvelerimizi yudumlarken sohbetimize başladık. Sanki yıllardır görmediğim kızkardeşimle uzun zaman sonra bir araya gelmişiz ve birbirimize son 10 yılda başımızdan geçenleri anlatıyor gibiydik. Konuştuğumuz herşeyi burada yazmaya kalksam gazetenin tüm sayfaları yetmez ama ben size Piri Reis ile ilgili olan kısımlardan bir bölümü buraya aktarıyorum… Keyifli Okumalar Dilerim…

Sevgili Gülşah Çeliker; Sen bir araştırmacı yazar, yapımcı ve yönetmen olarak bu belgesel işine nasıl bulaştın. Seni Sabiha Gökçen ve Piri Reis belgeseli yapmaya iten nedenler neydi acaba?

Yaşar Abim ben İzmirliyim ve lisansüstü eğitimimi yapımcılık üzerine İngiltere'de yaptım.
Henüz okurken kafamda hangi belgeselleri çekeceğimin listesini daha o zamanlar yapmıştım. Sanırım vatanından uzakta kalınca milli duygularınız daha fazla depreşiyor. En azından bende öyle oldu ve oturdum araştırdım, ülkemdeki kahramanlar kimler. Sabiha Gökçen benim idolümdü. Bir çok ülkede kadınların araba kullanmaları bile yasakken o dünyanın ilk kadın savaş pilotu olmuştu ve bana göre hak ettiği düzeyde tanıtımı yapılmamıştı. Ben de gece gündüz demedim ilk olarak Sabiha Gökçen belgeselini tamamladım, iyiki de o belgeseli yapmışım. Sabiha Gökçen ile daha hayattayken gerçekşeştirmiş olduğum bu belgesel onun adına yapılmış olan en kapsamlı,, uluslarası ve kendi sesinden kısa röportajların bulunduğu bir eser oldu. Sanırım bu eser Sabiha Gökçen adına yapılmış en büyük başvuru kaynağı olarak dijital dünyada ve kütüphanelerde yerini almış bulunuyor.

Şimdi de sırada hayalimdeki bir başka önemli kahraman Piri Reis belgeselini yapmak ve gelecek kuşaklara bırakmak var.

Prof. María Pia Pedani ile Venedik’de

Bir çok Piri Reis belgeseli yapıldı sizin nasıl bir farkınız olacak.


Evet doğru onlar harita üzerine yapılmış belgeseller. Benim yapmak istediğim ise drama belgesel olacak. Ayrıca bilimsel karşılığı olan, tarihsel bir dönemi yansıtan global belgesel olacak. Malum o dönem, çok özel bir dönem. Keşifler çağı ve denizde güçlenmenin, fethetmenin gerekli olduğu, yeni kıta ve hammadde kaynaklarının keşfedilip ülkelerin zenginleşmesine aracı olduğu bir dönem. Hatta bu ülkeler arasında bir yarışa dönüyor. Haritalar gizli satılıyor. Ülkeler birbirleri ile istihbarat yarışına giriyor. Piri Reis onların öncülerinden biri. Marko Polo ve Kristof Kolomb ile meslektaş olan bir isim. Tabiki ben bu projenin birinci ayağı olan araştırma kısmı için yıllarca bir çok ülkede incelemeler yaparak geçirdim. Amerika, Hollanda ve İtalya gibi. Artık bu filmi tamamlama zamanı gelmiştir. Bir an önce gerekli destekleri bulup belgeselin drama bölümlerini de çekerek tamamlamak arzusundayım.

Signora Del Vento, sempozyum sonrasında Napoli Gaeta Limanında

Bu yaptığınız incelemeler Piri Reis belgeseline nasıl yansıyacak.

Ben bu belgesel için Topkapı Sarayı arşivlerinden gizli Vatikan arşivlerine, Venedik, Cenova, İtalya ve Madrid, Salamanca, İspanya, Lizbon, Portekiz arşivlerine uzanan ve yıllarca süren derin bir araştırma yaptım ve devam ediyorum. Piri Reis'in amcası Kemal Reis'in yanında denizcilik kariyerine başlaması, Kristof Kolomb ile karşılaşmaları, seyahatler arasında gizli bir aşk hikayesi, eserleri, dünya haritaları, Kitabı Bahriye (Akdeniz Atlası), son Hint seferi ve haksız ölümü üzerine yüzlerce eseri okudum inceledim notlar aldım. Bu edindiğim bütün bilgileri akademisyenlerin görüşleri ile birleştirdim ve ortaya bir drama belgesel senaryosu hazırladım. Ben bu konuya aşkla sarılarak yıllarımı adadım ve isterim ki gelecek nesillerde Piri Reis ile ilgili bir araştırma yapacak kişi benim kadar uğraşmadan bütün bu bilgilere bu belgesel sayesinde ulaşsınlar. Ve benim inşa ettiğim bu çalışmaya benim gibi yıllarını harcamak zorunda kalmadan bilgili olarak araştırmalarına devam etsinler… Ben bu güne kadar yaptığım araştırmalarda gördüm ki Piri Reis çok derin bir insan. Benim yaptığım ne ilk ne de son olacak ama benim yaptığım belgesel çok önemli araştırmaları sunan bir başvuru kaynağı olacak. Bütün bu sebeplerden dolayı yetkililere sesleniyorum bana gerekli destekleri verin bende bu eseri tamamlayarak gelecek kuşaklara bırakayım.

Prof. Gregory Mc Intosh röportajımız sonrası Floransa’da

Bu anlattıklarına göre Piri Reis’i en iyi tanıyan kişi sizsiniz sanırım peki biz ülke olarak Piri Reis ne kadar tanınıyoruz, hak ettiği değeri veriyormuyuz?

Ben de bunu anlatmaya çalışıyorum, yapılan belgeseller bunun için var. Ben de bu belgeselle Piri Reis’in bilimsel kimliğini, dünya vizyonunu insanlara tanıtmak istiyorum. Yeterince değer görmediğini düşünüyorum. Bana göre Piri Reis Osmanlı'nın yetiştirdiği en önemli bilim adamı. Onu bütün perspektifi ile anlatmaya çalışacağım. Aşk da dahil. Kristof Kolomb yurtdışında ilkokullarda bile okutuluyor, Piri Reis de onun kadar değerli ama yeterince tanımıyoruz. Piri Reis'in Amerika haritasını ilk defa çizen bir Türk kaptan ve kartograf olarak dünya haritaları ile dünya tarihine adını altın harflerle yazdırdığını anlatmak istiyorum. Projeye başladığımda bu konuyu bana özellikle bana söyleyen Amerikalı Prof. Svat Soucek olmuştu. Onu, New York'da Princeton Üniversitesinde ziyaret ettiğimde; siz Türklerin Atatürk'e ve Piri Reis'e borcunuz var ve bunu hala ödemediniz. Belki sen Piri Reis hakkında, sadece dünya haritası değil onu bilim adamı vizyonu ile anlatan global bir belgesel yaprak ödersin diyerek bana çok önemli bir misyon yükledi...

On yıldan fazla araştırmalar yapmışsın ilgini neler çekti acaba?

İtalya'da bulunduğu yılları keşfettim mesela. Piri Reis'in kayıp yılları var. Bazı dönemlerde nerede ne yaptığı kayıp. Ben İtalya'da, Venedik'te olduğunu keşfettim. Orada fazla kalıp, askeri ve istihbarat çalışması yapınca istenmeyen insan ilan edilmiş, bunu keşfettim. İspanya'da da keşif peşindeyim hatta bir profesör hocam ( Prof. Celal Şengör ) benim için bir makale yazdı. Kristof Kolomb ile Piri Reis'in ortak bir harita hocası var. O adamın İstanbul'a gelip çalıştığı söyleniyor. Onları bir bilim adamı gibi değerlendirebiliriz, bunları keşfettim. Hatta İspanya ve Portekiz, Mısır, Hollanda, İngiltere, Fransa, Yunanistan'da vb başka keşifler de olabilir...

Belgeselin drama bölümlerinde Piri Reis'i canlandırması için Mehmet Günsür ile görüştün sanırım, bu nasıl oldu?

Evet, Mehmet Günsür'e karar verdiğimde İtalya'ya gittim. O da İtalya'da Roma'da yaşıyor. Buluşmak için bir gün belirledik. Ancak ben ilk defa bir aktörle görüşeceğim için oldukça heyecanlandım ve Roma'yı da bilmediğim için yolları karıştırıp tam tersi istikamete gittim. Tam buluşma yerimiz Campo Di Fiori'ye döneceğim yine karıştırdım. Mehmet Günsür çok centilmen bir aktör beni iki kez aradı ve gelmek için çabaladığını anladığı için neredeyse 1.5 saat kafede bekledi ama sonunda çok güzel bir buluşma ve sohbet gerçekleştirdik. Ona yaptığım ön filmi de ilettim ve belgeselde yer alma onayını da alarak mutlu bir şekilde / mutlulukla eve döndüm.

Değerli okuyucularım; Bilenler bilir belgesel yapımı hangi konuda olursa olsun tamamen bir gönül işi, Bazen aylarca, bazen de yıllarca araştırmalar yaparsınız sonrada bunu bir, bir buçuk saat süren bir film içine sıkıştırırsınız ama bütün bu araştırmaları yaparken başlangıçta hep tek başınasınızdır. Ne zaman proje tamamlanır ve bir sinema salonunda ilk gösterimi yapılır, filmin sonunda yükselen alkış sesleri size iyi ki bu kadar uğraşmışım, iyi ki bunu yapmışım dedirtir. Benim dileğim de bu konuya hazır bu kadar gönül vermiş bir insan bulunmuşken gerek resmi makamlar, gerekse özel şirketler bu kocaman yürekli kadına destek versinler ve bu projeyi tamamlasın. Ben kendi adıma bu projenin bir an önce bitmesini ve o salonda alkışlayan kişilerden biri de ben olmayı çok isterim. Bu azmi için Gülşah Çeliker hanımefendiyi şimdiden tebrik ediyorum… Bu arada kısa bir not; projenin toplam tahmini bütçesi 400 bin Euro olacak, Projeyi Kültür ve Turizm Bakanlığı destekliyor,