Sanıyorum ben daha 10 yaşındaydım yıl 1969 o zamanlar mahalemizde yazlık sinemalar vardı ve özellikle her hafta sonu mutlaka en az 1 kere film seyretmeye giderdik genelde iki film gösterimi olurdu ve neredeyse dönemin bütün oyuncularının isimlerini ezbere biliyor hepsininde kim olduklarını fotoğraflarından tanıyordum. Günlerden bir gün annemle babam kısık sesle konuşuyorlardı sonra babam annemi doktora götüreceğini söyleyerek bizi babannemlere bıraktılar. 

Neyse lafı uzatmayayım annemle babam geç saatte eve geldiler  ve ben annemi ilk defa ağlarken gördüm,  onlar bizi kandırmışlar Pangaaltı İnci sinemasına gitmişler, Film ise Fatma Girik’in başrolünü Tugay Toksöz ile paylaştığı Boş Beşik imiş. Filmde bir yörük kızını canlandıran Fatma Girik’in filmin sonuna doğru bir yerden bir yere taşınırken devenin sırtına bağladıkları beşikte bulunan bebeğini bir kartal alarak kaçırıyor… Annem o kadar etkilenmiş ki bu sahneden hüngür hüngür ağlamış.

Yaklaşık bir sene sonra yine babamla sinemaya kaçmışlardı ve onda da yine Fatma Girik’in başrolünü Tugay Toksöz ile paylaştığı Kara Peçe adlı filmi seyretmişlerdi, anlata anlata bitiremiyorlardı. Rahmetli annem ve babamın bizi bırakıp yalnız sinemaya gittikleri sadece bu iki filmi hatırlıyorum. Onların dışındaki filmleri hep birlikte seyretmiştik.

Bu iki filmin yönetmeni Memduh Ün, başrol oyuncuları ise Fatma Girik ve Tugay Toksöz’dü şimdi hepsi melek oldular…

Fatma ablam, Sevgili başkanım Memduh abiye Tugay abiye, anneme ve babama selam söyle. Sevgili Zeki Müren’in söylediği şarkıdaki gibi ‘‘Elbet bir gün buluşacağız, Bu böyle yarım kalmayacak’’