Yaşanmış acıları gönlümüz yaşanmamış sayamaz, ama mantığımız-aklımız hızla unutur.
Âşık olduğunuzda gönlünüz sizi yönlendirmeye başlar. Aklınız olaya müdahil olmaz, olamaz. Bu duruma “aşk evliliği” denir.
Bazen de aklımız ile âşık oluruz. Aklınız ile âşık olduğunuzda da gönlünüz olayın içine girmez, giremez. Bu duruma “mantık evliliği” denir.
Mantık ile gönül birbirlerinin mücavir alanlarına giremez, yasaktır.
İki farklı değer, biri manevi dünyanın hükümdarı, diğeri madde dünyasının hükümdarı.
Bu gözle günümüz hükümdarlarına bakalım.
Rusya, Suriye’yi bombalamaya başladığında, IŞİD’ı bombaladıklarını iddiaa etti. Biz Türkmen’lerin vurulduğunu ve sınırlarımıza girildiğini ifade ettik.
Ne olduysa G-20’den sonra oldu. Türkmenler ile ilgili kötü haberler gelmeye başladı.
Soydaşlarımız vurulduğunda sessiz kalamazdık, cevap vermekte haklıydık. Türkmenlerin yardımına tabii ki koşacağız, onlara zarar verene de cevap vereceğiz.
Rusya halkı da ölen pilotunun ardında haliyle duygu patlaması yaşamış. Orada yaşayan arkadaşlarımızdan aldığımız haberlere göre onlar da sokaklarda savaş nidaları atıyorlarmış. Türkler sokağa çıkamaz olmuş...
Halklar çıkan haberlerin durum ve yoğunluğu nispetinde duygusal olarak etkilendi.
Akıl penceresi; duygularımızın bu halini delice bulur, “çocuk bu” der, biraz da küçümser, ona güler geçer.
Akıl penceresi konuya farklı bakar. Öncelikle Rusya ile Türkiye arasındaki anlaşmalara, ticarete bakar.
Türkiye’ye doğalgazın %56’sı, petrolün %35’i Rusya’dan geliyor. Elektriğimizin çoğu doğalgaz ile üretiliyor. Isınmamız, ocağımız doğalgaz ile, sanayimiz doğalgaz ile...
Türkiye, tam bu dönemde Rusya’ya turunçgil ihracatı yapıyor. Rusya’ya giren portakalın, mandalinanın büyük kısmı bizden.
Yine sebze, tavuk, tekstil ve özellikle deri ürünleri ihraç ediyoruz.
Rusya’da yüzlerce perakende mağazamız ve birçok yerli markamız satışta.
Bu mağazalar önemli, çünkü Ortadoğu’daki savaşlar sebebiyle Irak, Suriye, Mısır’daki mağazalarımızın tamamı kapandı.
Tabii bir de turizm var. Rusya’dan her yıl ortalama 5 milyona yakın turist geliyor. Otellerimizde konaklıyor, esnafımızdan alışveriş yapıyor.
Şu anda rezervasyonların neredeyse tamamı iptal aşamasında...
Hatta Rus ekip Belogorie voleybol takımı maç oynamak için bile Türkiye’ye gelmedi.
Yani iki ülkenin gerginliği iki boyut (gönül-mantık) arasında gidip geliyor.
Dün-bugün biraz daha olumlu, her ne kadar Paris’te BM iklim değişikliği zirvesinde Rus lider ile Türk lider bir araya gelmese de yorumlar, ifadeler yumuşadı. İki ülke siyasilerinin ateşi biraz söndü.
Savaş nidaları, yerini konuşup, anlaşalım ifadelerine bırakmış.
Duygularımız; mantığı “insanın nefsi” olarak görür.
Mantığımız ise; duyguları “küçük yaramaz çocuk” olarak tanımlar ve onu anlayamaz.
Günümüz dünyası; kapitalizm ile yönetildiğine göre, mantık yani para dünyaya hükmetmiş ve önde.
Kapitalizm ile; nefsimizin, küçük çocuğumuzu dövdüğü bu yüzyılda,
“Savaş olur mu?” sorusunun cevabı için bakacağımız yer Türkmenler ya da pilotlar değil, karşılıklı maddi çıkarların durumudur.
Daha da kötü olan ise; küçük çocuğun huzur bulması bu saatten sonra neredeyse imkânsız...