2 ARALIK 2015 Çarşamba Ay Aslan burcunda ilerleyecek. Ay Aslan burcundayken, olan dönemde, kendi kimliğimizi ortaya koyarız.
Ay Aslan’dayken organizasyon ve yönetme becerimizle dikkatleri üzerimize çekeriz… Bugünlerde her şeyi açıkça ortaya koyarız. Gizli saklı olaylar Aslan burcunun alanı değildir. Bu nedenle bu günler skandallar günleri de olabilir. Bugünlerde yaptığımız şeylere onay almak isteriz… Yaptığımız olaylarla takdir görmediğimiz zaman rahatsız oluruz
İki gündür bu enerjilerin etkisindeyiz. Ancak sabah erken şafak saatlerinde Ay saat 05:09 boşluğa düşecek ve öğle saatlerinde 12:09’da Başak burcuna geçecek.
Ay Başak burcundayken ayrıntıya ve detaylara önem veririz. Bugün eleştirilerimize dikkat etmeliyiz.. Titiz ve hijyene önem verdiğimiz 2,5 günlük bir süreçte oluruz…
Ay Başak’ta iken rutin olan işlerimiz ile ilgileniriz. Ve alışkanlıklar kazanabiliriz.
Mesela bugünlerde sağlığınız başlayacağınız bir spor mesela hayatınızda tekrar edip bırakmadan devam edeceğiniz bir alışkanlık haline dönüşebilir….
Sabah şafak sökerken saat 05:09 itibari ile Ay’ın Venüs ile 60 derecelik açısının etkisi altında ikili ilişkilerde hoşgörü vardır. Karşılıklı olarak tolerans etkisi mevcuttur. Finansal olarak ta uygun bir zaman dilimine girilir. Kadınlarla olan ilişkilerde rahat ilerlenir.. sanatsal faaliyetten duygusal olarak beslenilir. Keyif alınır. Estteik ve güzelliğinizle ilgili girişimlerde bulunabilirsiniz. Bunun tam tersine akşam üzeri saat 18:09 itibari ile bu enerjiler tersine dönecektir. Ay’ın Venüs ile kontra paralel açısı altında, ikili ilişkilerde hoşgörü azalır. İkili ilişkilerde problemler yaşanır… Kadınlarla ilişkilerde sorun yaşanır. Ayrıca finansal yönden sıkıntılar da yaşanabilir… Bu nedenle hem ilişkiler hem estteik ve güzelliğimizle ilgili girişimlerimizi öğleden önce gerçekleştirmeye bakınız. Akşamüzeri bu enerjiler sizden tarafa işlemeyecek olduğu görülmektedir.
Gün içinde olumlu ilerleyen diplomasi veya diplomatik ilişkiler de akşamüzeri oluşan bu conrta paralel açı ile negatif olarak işlemeye başlayacaktir. Bu alnada tüm önemli görüşmeleri öğle saatlerinde gerçekleştirme yerinde olacaktır…
Bundan başka bugün Ay’ın başka ciddi bir açısı kalmadığından, günü bu enerjilerle tamamlayacağız…
***
Bugünlerde iklim adlı önemli bir toplantı gerçekleştirliyor. Geleceğimizi ve makro düzeyde bakıldığında ise tüm insanlığın varlığını etkileyecek önemli kararlar alınıyor.
Bu konuyla ilgili aşağıda ki yazıyı sizinle paylaşmak istiyorum. “Kelebek etkisi” gibi birey olarak sizin micro düzeyde yapacağınız bir kanat hareketi, macro düzeyde büyük bir etkiye dönüşecektir. Bu nedenle kişisel sorumluluğumuzun farkında olup; içinde yaşadığımız ve geleceğimiz etkileyecek doğaya karşı davranışlarımızdan sorumluyuz.
Bu nedenle bireysel olarak yapacağınız katkıyı önemsemenizi diliyorum.
“Doğa bir ayna gibidir, ona gülerseniz o size güler, ona kızarsanız o da size kızar.”
Bütün ihtiyaçlarını doğadan sağlayan insanoğlu, zaman içerisinde sözde sayılarının artması sonucu daha fazla ürün yetiştirmek amacıyla suni ve sentetik olanları kullanmaya başlamıştır. Halbuki Dünya, 15 milyar insana yetecek ürünü ve nimeti verecek kapasitededir. Ama insanoğlu yaptığı herşeyde olduğu gibi bu işte de bir bahane bulmuş ve demiştir ki; “artan nüfusa yetecek ürünü karşılamak amacıyla…”
İnsanoğlunun hızlı bir şekilde suni olana odaklanması sonucu, doğal olan Dünya gezegeninin var olan dinamikleri zarar görmeye başlamış ve görmeye de devam etmektedir.
Peki, doğanın dengesini en çok neler bozar? İşte sizlere bunlardan 10 tanesini söylemeyi kendimde borç olarak gördüm…
1. Doğanın dengesini bozan etkenlerin başında suni gübreler yer almaktadır. Bu suni gübreler, hem bitkilerin yapısını etkilemekte, hem de bu bitkileri kullanan canlıların yapısını bozmaktadır. Tabi en çok da bu bitkileri bolca tüketen insanların yapısını etkilemektedir.
2. Doğal dengeyi bozan diğer bir faktör ise, yapılan zirai ilaçlamadır. Bu ilaçlama sonucu toprakta zararlı kimyasallar birikmekte ve bu da diğer canlılara zarar vermektedir. Öyle ki bu ilaçlar sular aracılığı ile Dünya’nın her yerine yayılmış ve zirai ilaçlamanın olmadığı kutuplarda yaşayan canlıların bile bünyelerinde yer almıştır. Bu durum, bize olayın ne kadar vahim olduğunu göstermeye yetmektedir.
3. Doğayı olumsuz etkileyen en önemli faktörlerden birisi ise parfümeri sanayinde kullanılan kloro-floro-karbon gazıdır. İnsanlar parfüm sıktıkça bu gaz etrafa yayılmakta ve bu gazlar ise üç moleküllü oksijenden oluşmuş olan ozon tabakasını indirgeyerek iki moleküllü oksijen atomu haline getirmektedir. Ozon tabakasının incelmesi sonucu Güneş’ten gelen zararlı ışınlardan korunma gerçekleşmemektedir. Aynı zamanda bu durum, havaların sıcak olmasına ve dolaylı olarak kutuplardaki buzulların erimesine zemin hazırlamaktadır.
4. Havaların ısınması olayı demişken, bu durumun devamı mahiyetindeki önemli bir faktör ise yakılan fosil yakıtlardan çıkan gazlardır. Bu yakıtlardan çıkan karbondioksiti belki doğa temizleyebilir, ancak bu yakıtların yakılması sonucu çıkan karbonmonoksiti doğa temizleyememektedir. Bu gazın atmosferde birikmesi sonucu ise sera etkisi oluşmakta ve bu da havaların ısınmasına neden olmaktadır. Aynı zamanda bu gazlar, yağan yağmurların da asidik karakterde olmasına neden olmakta, bu ise canlıları olumsuz bir şekilde etkilemektedir.
5. İçten yanmalı motorlar ile çalışan vasıtalar da doğayı olumsuz bir şekilde etkilemektedir. Bu motorlardan çıkan zararlı gazlar hem sera etkisine neden olmakta, hem de asidik karakterde yağmurların oluşmasına neden olmaktadır.
6. Fabrika bacalarında filtre kullanılmaması da doğal dengeyi olumsuz etkilemektedir. Bu bacalardan çıkan zehirli gazlar doğaya zarar vermektedir.
7. Ağaçların bilinçsizce kesilmesi, doğanın dengesini bozan en önemli etkendir. Hem zararlı gazların temizlenmesi sekteye uğramakta, hem de hayvanların yaşam alanları kısıtlanmaktadır.
8. Bazı fabrikaların atıklarını denizlere akıtması da doğal dengeyi bozan önemli bir etmendir. Denizlerde bulunan canlılar zarar görmekte, bu ise hem doğrudan, hem de dolaylı olarak diğer canlıları etkilemektedir.
9. Doğada, parçalanması yüzlerce yıl süren plastiklerin ve buna benzer maddelerin kullanılması da doğayı olumsuz etkilemektedir.
10. Elektromanyetik dalgaların (radyo ve televizyon dalgaları) kullanılması da doğal dengeyi önemli ölçüde bozmaktadır. Bu dalgalara canlıların maruz kalması, onlara zarar vermektedir.
Kaynak:www.olumlamalar.com
Bireysel olarak küçümsediğiniz en ufak hareket bile; küçük bir kanat çırpısı inanın büyük bir etkiye dönüşür.
Olaya ilk olarak plastik naylon yerine 100% pamuk olantaşıma çantalarımızla başlayalım mı? Ya da ne güzel bir alışkanlıkmış ebeveynlerimizin kullandığı file alışkanlığı. Bu kadar basit gibi görünen bir hareket bile aslında oldukça büyük bir etkiyi doğurmaya yetecektir.
Hadi içinde yaşadığımız doğaya sorumluluğumuzu tekrar gözden geçirelim.
Sağlıkla
GÜNÜN GÖKYÜZÜ KALİTESİ 2 ARALIK 2015 Çarşamba Ay Aslan burcunda ilerleyecek.
Astrolog Özlem Çetinkaya YILMAZ
Yorumlar