AKP İktidarı her kesimi yoksullaştırdı ama en fazla da çiftçiyi yoksullaştırdı; adeta yok etti. 57. Hükümet döneminde Doğrudan Gelir Desteği Projesi ile tapulu tarlası olanlara, dekar başına yıllık enflasyon oranında arttırılarak bir destekleme uygulamaya konulmuştu. Doğrudan Gelir Desteği'nin doğru veya yanlış bir destek olduğu tartışılabilir. Ancak yerine, çiftçiye yararlı bir destek konulmadığı sürece uygulanması gerekir. Projede belirlenen çerçevede ödeme yapılmalıdır. Yoksa destek olmaktan çıkar. 57. Hükümet ilk ödemeyi bir defada ödemiş, çiftçi aldığı para ile bir sıkıntısını karşılamıştı. AKP İktidarı'nda ise destek parası enflasyon oranında arttırılmadığı gibi, iki taksitte ve bir yıl sonra ödenmeye başlandı. Zamanında ödenmeyen ve taksitler hâlinde yapılan ödemeler çiftçinin işine yaramamıştır. Çiftçi, para almaya gittikçe boşu boşuna yol parası harcamıştır. Dolayısıyla uygulama, çiftçiye destek olmaktan çıkarılmış, adeta kösteğe dönüştürülmüştür. ABD VE AB ÇİFTÇİLERİ ABD ve AB çiftçileri büyük miktarlarda destek almaktadırlar. Bu ülkelerde desteklerin nerelere verileceği, miktarlarının ne kadar olacağı yıllar öncesinden tespit edilmektedir. Çiftçi de üretimini, yapılacak desteklemelere göre yapmaktadır. ABD, desteklemelerini yedi yıllık süreler hâlinde belirlemektedir. ABD çiftçisi yedi yıl sonra ne kadar, nelere destek alacağını bilmektedir. Üretim sonucu da bir sıkıntıya düşmeden ürününü değerlendirmektedir. DGD NE ZAMAN ÖDENECEK Çiftçilerimiz, 2005 yılı Doğrudan Gelir Desteği (DGD) ile ilgili belgeleri Tarım İl Müdürlüklerine teslim etmişlerdir. 2006 yılı Haziran ayının bitmesine karşın çiftçimiz 2005 yılı DGD'nin ne kadar ve ne zaman ödeneceğini hâlâ bilmemektedir. Her konuda bilgiç olan Sayın Başbakan ve Tarım Bakanı bu konuda susmayı tercih etmekte; hiçbir açıklamada bulunmamaktadırlar. Sayın Başbakan, acaba neyi beklemektedir? Kendisine sormak istiyoruz: Çiftçimize 2005 yılı DGD ödenecek mi? Ödenecekse ne zaman ödenecek? Ne kadar ödenecek? Açıklayın... İktidarınızda çiftçinin dayanacak gücü kalmadı. Bu dönemde, yılda 3 milyar 500 milyon dolar tarım ürünü ithal ediyoruz. İthal tarım ürünleri tüketiminin arttırılması, yabancı ülke çiftçisini desteklemek anlamına geliyor. Türk çiftçisi ise ürününü maliyetine bile satamıyor. Üreterek bile zarar ediyor. O nedenle çiftçimiz, desteğe boğulmuş ABD ve AB çiftçileri ile rekabet edebilir duruma getirilmelidir. BUĞDAY FİYATLARI AKP, açıkladığı buğday fiyatları ile adeta çiftçiyi ölüme terk etmiştir. 2005 yılı buğday taban fiyatı 36 yeni kuruş; 3 yeni kuruşluk destekleme primi ile birlikte 39 yeni kuruş idi. Ancak birçok yerde şubeleri kapatılan TMO (Toprak Mahsulleri Ofisi), etkin alım yapamadığı için piyasada buğday fiyatı 22 yeni kuruşa kadar düşmüştü. 2006 yılı buğday taban fiyatı ise 37,5 yeni kuruş; 3,5 yeni kuruşluk destekleme primi ile birlikte 41 yeni kuruş olarak açıklandı. Böylece buğday fiyatında bu yıl sadece yüzde 5 artış öngörüldü. Ancak, bu yıl da geçen yıl olduğu gibi piyasada buğday fiyatının çok düşük düzeyde kalacağını tahmin etmek zor değil. Buğday çiftçisinin buğdayı üretebilmek için kullandığı girdilerden gübrenin fiyatı geçen yıla göre yüzde 20, motorinin fiyatı yüzde 25 arttı. Diğer girdilerde ise yüzde 20'ler düzeyinde artışlar oldu. Buna göre, açıklanan fiyat, buğday üreticisinin ölüm fermanıdır. ÜRETİCİ YÜZDE 40 YOKSULLAŞTI Buğday üreticisi 2002 yılından bu yana en az yüzde 40 yoksullaşmıştır. 2002 yılında 4 kg buğday karşılığında bir litre mazot alınabilirken, 2006 yılında ancak 7 kg buğday karşılığında bir litre mazot alınabiliyor. Aynı şekilde, 2002 yılında 51.52 kg buğday ile bir dekar buğday alanı sulanırken, 2006 yılında 73.28 kg buğday ile bir dekar buğday alanı sulanabilmektedir. Yapılan açıklamaya göre, TMO ilk defa "yerinde emanet alım" yapacaktır. Buğday hasadı öncesinde borçlanmak zorunda olan çiftçinin, hasattan hemen sonra borçlarını ödeyebilmek için ürününü satması gerektiğinden bu uygulamadan yararlanması mümkün değildir. Bu uygulama, daha çok, çiftçiye para veren tefecilerin işine yarayacaktır. Anlaşılan, AKP, çiftçiyi yok etmeyi kafasına koymuştur. Ama çiftçi, yok olmadan AKP'yi sandıkta yok edecektir.